Kasım
sayımız çıktı

Zagallo: Dünya Kupası’nın Brezilyalı futbol rekortmeni

SPORCU VE ANTRENÖR OLARAK MÜSTESNA BİR KARİYER

Brezilya futbolunun efsanelerinden, “Profesör” Mário Zagallo 93 yaşında öldü. Brezilya Millî Takımı’nın oynadığı 7 Dünya Kupası finalinin 6’sında oradaydı: Birinde asker, ikisinde futbolcu, üçünde hoca olarak. Özgeçmişinde 4 Dünya Kupası şampiyonluğu, 1 ikinciliği, 1 de dördüncülüğü yazıyordu. Hem sanatçı hem savaşçı bir futbol ustası…

Dünya Kupası denince sizin de aklınıza Pele veya Maradona mı geliyor? İstatistiklere bakarsa­nız Brezilyalı, yeryüzünün en büyük futbol organizasyonunda 3 defa taçlanan tek oyuncu. Onun karşılaştırıldığı Arjantinli ise ülkesinin futbol tarihini belirliyor. Oysa başka biri var ki, özgeçmişinde 4 Dünya Kupası şampiyonluğu, 1 ikinciliği, 1 de dördüncülüğü var. İşte Dünya Kupası’nın bu en büyük kazana­nı, geçen ay 93 yaşında hayatını kaybetti.

Mário Jorge Lobo Zagallo, Brezilya’da dünyaya geldiğin­de takvimler 9 Ağustos 1931’i gösteriyordu. Lübnan asıllı bir aileden geliyordu. Brezilya’ya yerleştikten sonra soyadını de­ğiştiren Zakour’lar, Zagallo’lar olmuştu. Babasının işleri için aile Rio de Janeiro’ya taşındı­ğında, kader ağlarını örmeye başladı. Her Brezilyalı gibi mahallede meşin yuvarlağın peşine düşen çocuk, sonradan futbolun en büyük mabetlerin­den Maracanã’nın dikileceği yerde top oynuyordu. Tesadüf bu ya, 1950 Dünya Kupası için inşa edilen stadyuma ilk defa ayak bastığında henüz 18’in­deydi; ancak o gün futbolcu değildi. Babasının muhasebeci olmasını istediği delikanlı, kardeşinin araya girmesiy­le futbola ilk olarak America Kulübü’nde başlamıştı. 1950’de Flamengo’nun genç takımına giren orta saha oyuncusu, aynı yıl Uruguay’ın ülkesini yenip şampiyon olduğu 16 Temmuz’da Maracanã’da asker olarak görev yapıyordu. Zeytin yeşili kamuf­lajı, kaskı, botlarıyla merhaba dediği o stadyumda daha sonra defalarca futbolcu olarak sahne alacak, Dünya Kupası’nda defa­larca zirveye çıkacaktı…

Biraz çelimsizdi fakat saha görüşü eşsizdi. Sol kanattan oyunu yönlendiriyor; takım topu kaybettiğinde ilk geri koşan o oluyordu. O kadar yetenekli oyuncunun yanında bir zanaatkar gibiydi; o dönem sahalarda sanatçı çoktu fakat savaşçı pek yoktu.

Spor_Tarihi_1
Saha görüşü eşsiz bir futbolcu olan Zagallo sol kanattan oyunu yönlendirir; takım topu kaybettiğinde ilk geri koşan olurdu.

1958, onun için unutulmaz bir yıldı. Mayıs’ta ilk defa millî formayı giyen futbolcu, ertesi ay Dünya Kupası’ndaydı. İs­veç’teki turnuvaya favori olarak giden Sambacılar, gruptan rahat çıkmıştı. Çeyrek finalde Galler’i henüz Brezilyalılar’ın bile tanımadığı 17 yaşındaki Pelé’yle geçen Güney Ame­rikalılar’ın yıldızları Didi’yle Vavá’ydı. Finalde evsahibini topa tutan Vicente Feola’nın öğrencileri 5-2 kazanırken, Zagallo dördüncü gole imzasını atmıştı.

Turnuvadan sonra piyasası artan Zagallo, Botafogo’ya imza atmıştı. Maddi olarak daha iyi teklifler alsa da öğretmen eşi orada çalıştığından başka bir kente taşınmak istememişti. Brezilya için beraber oynadığı Garrincha, Nilton Santos ve Di­di’yle artık takım arkadaşıydı.

Şili’de düzenlenen 1962 Dünya Kupası’na, son şampiyon Brezilya yine favori gidiyordu. Grupta ilk maçta Meksika’yı ye­nerlerken açılışı Zagallo, kapa­nışı Pelé yapmıştı. Fakat Çekos­lovakya karşısında dünyanın en iyi oyuncusu sakatlanınca, turnuvada kimsenin oynaması­nı beklemediği Amarillo sahne almıştı. Garrincha ve Vavá’nın golleriyle yoluna devam eden Sambacılar unvanlarını koru­muştu.

Zagallo 1964’te futbolculuk kariyerine noktayı koyduğunda, Dünya Kupası’nda 33 maçı, 5 golü, 2 de şampiyonluk yazıyor­du. Botafogo’da futbolu bırakan yeşil sahaların profesörü, ku­lübeye de orada adım atacaktı. Yıllarca beraber oynadığı arka­daşlarını çalıştırmaya başlayan Zagallo, henüz 35’indeydi. Millî Takım için de çok beklememiş, 1 sene sonra da Brezilya’nın başına geçmişti; ancak bu ilk deneyimi kısa sürecekti.

Spor_Tarihi_2
1958 Dünya Kupası’nı kazanan Brezilya kadrosu. Oturan futbolculardan soldan üçüncü Pelé, beşinci Zagallo.

1970 Dünya Kupası yaklaş­maktaydı. Brezilya’nın başında João Saldanha vardı. Pelé’yi turnuvada oynatmak istemeyen teknik direktör, ülkeyi yöneten askerî cuntanın lideri Emílio Garrastazu Médici’nin en sevdi­ği futbolcu Dario’yu da kadroda düşünmüyordu. Şampiyona ön­cesinde taşlar yerinden oynu­yor, Saldanha’nın yerine Zagallo getiriliyordu. Zagallo, bir za­manlar beraber oynadığı Pelé’yi hiç tereddüt etmeden kadroya aldı (“Herkesin 15 dakikalığına meşhur olabileceği” dünyada Andy Warhol’un deyimiyle “15 asra bedel şöhrete” imza atan Pelé, 1962’de ABD’nin uzaya gönderdiği Telstar uydusu sayesinde yeryüzünün dörtbir köşesinde izlenen ilk Dünya Kupası yıldızı olmuştu).

Spor_Tarihi_3
Teknik direktör Zagallo bir Brezilya maçında saha kenarında.

Futbol tarihinin belki de en güçlü takımıydı 1970’in Bre­zilya’sı. Pelé dışında Jairzinho, Rivellino, Gérson, Tostão ve kaptan Carlos Alberto gibi yıldızlar topluluğunu yönetmek hiç kolay değildi. Klasik 4-2-4 taktiğini değiştiren Zagallo, o zamanlar için oldukça modern 4-3-3 dizilişiyle zafere ulaşır­ken, Uruguaylı Alberto Suppi­ci’den sonra 38 yaşında Dünya Kupası kazanmış en genç ikinci teknik direktör olacaktı. Oyun­culuktan sonra hocalığında da Dünya Kupası kazanan ilk ki­şiydi. Onun başardığını sadece Franz Beckenbauer ve Didier Deschamps tekrarlayabilecekti.

1974 Dünya Kupası’na da Brezilya’nın başında giden Zagallo, takımına bu sefer final oynatamadı; Polonya’ya yenilip dördüncülükte kalmışlardı. Millî Takım’a veda eden Pro­fesör, ülkesinden sonra Arap Yarımadası’na açılıyor; Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de çalışı­yordu.

İlerleyen yaşıyla beraber “ihtiyar kurt” olarak anılmaya başlayan Zagallo, 1991’de başka bir görevdeydi. Daha sonra Fenerbahçe’nin başına geçecek Carlos Alberto Parreira’nın yardımcısı olmayı kabul eden futbol emektarı, 1994’te penal­tılarla Dünya Kupası’nı kazanan Brezilya’nın ikinci adamıydı.

Spor_Tarihi_4
1970 Dünya Kupası sonrasında omuzlara alınan Zagallo.

Parreira’nın ayrılmasın­dan sonra yeniden Breziya’yı çalıştırmaya başlayan Zagal­lo, 1997’de Copa America ve Konfederasyonlar Kupası’nı kazanan kadronun başınday­dı. O yıl “dünyanın en iyi millî takım antrenörü” seçilen Za­gallo, 1998 Dünya Kupası’na bir defa daha Brezilya’nın teknik direktörü olarak gidiyordu. Finale kadar sorunsuz şekilde ilerleyen takımı, şampiyonluk için evsahibi Fransa’yla kar­şılaşacaktı. Paris’teki unutul­maz düello öncesinde takımın yıldızı Ronaldo’nun geçirdiği sağlık sorunları, ihtiyar kurdun kolunu-kanadını kırmıştı. Ünlü forvet sponsorların baskısıyla sahada yerini alsa da hayalet gi­biydi. Zinedine Zidane’ın damga vurduğu karşılaşmada Avrupa­lılar rahat kazanırken, Zagallo kariyerinde ilk defa bir Dünya Kupası finalini kaybediyordu.

2002’de son bir defa emanet­çi sıfatıyla Brezilya’yı çalıştıran efsane, artık 70’ini devirmiş­ti. 2003’te yine Brezilya’nın yardımcı antrenörü olsa da bu sefer de formül tutmamış, 2006 Dünya Kupası’nda yine Fran­sa’ya teslim olmuşlardı.

Spor_Tarihi_5
Brezilya’nın dünyaca ünlü futbol mabedi Maracanã’da oynanan 2014 Dünya Kupası finali öncesi aşağıdaki pozu vermiş.

Uğurlu rakamı 13’tü. 1955’te Ocak’ın 13. gününde evlenen Zagallo, hep 13 Temmuz 2013’te emekli olacağını söylüyordu. Ölmeden, çok sevdiği Bota­fogo tarafından heykelinin de dikildiğini gören Profesör, son nefesine kadar futboldan kopmadı. Brezilya’nın gördü­ğü 7 Dünya Kupası finalinin 6’sında oradaydı: Birinde asker, ikisinde futbolcu, üçünde hoca olarak.

Aslında Zagallo demek, Dün­ya Kupası demekti.