2017’de vefat eden Fikret Hakan, Türk sinema tarihinde silinmez izler bırakmış rollerinin yanısıra eserleriyle de biliniyor. Özellikle 2008’de yayımladığı Türk Sinema Tarihi adlı kapsamlı kitabı, temel referans eseri niteliğinde. Kıymetli sanatçının arşivi ve notları üzerinden bir hatırlama.
Edebiyat öğretmeni ve çevirmen Gaffar Güney ve hemşire Fatma Belkıs Hanım’ın oğlu olarak 23 Nisan 1934 tarihinde Balıkesir’de dünyaya geldi. Bumin Gaffar Çıtanak olan asıl adını, sinema dünyasına geçtikten sonra Fikret Hakan olarak değiştirdi. Babasından etkilenerek edebiyata duyduğu ilgi sayesinde gazeteciliğe başladı. 1952’de Abdi İpekçi’nin yazıişleri müdürlüğü yaptığı İstanbul Ekspres gazetesinde öyküleri yayımlandı. 16 yaşında Ses Tiyatrosu’nda “Üç Güvercin Operti’nde palyaço olarak sahneye çıktı. Hayatına dair kendi ifadesiyle üç sıçrayış yaptı: “Bab-ı âli’ye, Pera’ya, sonra da sinemaya”.
204 film, 28 televizyon dizisinde rol alan, Hamal’ın Uşakları, Klasik Rus Öyküsünün Başyapıtları, İmbikli Duvar, Siyah Işık (Toplu Şiirler), Joe Brico Masumdur, Gece Limanı, Son Ruznameci, Eski Biri, İnce Müzikli Otobüsler, Tellak Ali ve Türk Sinema Tarihi başlıklı pek çok kitaba imza atan Fikret Hakan, ömrünün son yıllarını Bodrum Türkbükü’nde geçirdi; 2017’de vefat etti.
1952’de “Köprüaltı Çocukları” filmiyle oyunculuk kariyerine başlayan Fikret Hakan daha önce tanıştığı tiyatro kariyerini de sürdürmüştü. Ses Tiyatrosu, Çığır Sahne, Cep Tiyatrosu, Küçük Sahne, Oraloğlu Saat 6 Tiyatrosu, Sahne 8 ve Fikret Hakan Tiyatroları’nda çalışmıştı.
Fikret Hakan’ın Seçilmiş Hikâyeler ve Papirüs gibi önemli edebiyat dergilerinde öyküleri yayımlandı. Bu öykülerini Tellâk Ali isimli eserinde toplayan Fikret Hakan, kendi imkanları bastırdığı bu eserini babası Bumin Gaffar’a ithaf etmiştir. Hakan’ın ilk eseri olan bu kitapta “Tellâk Ali, Buhran, Kris ve Mari, Yeşil Aşk, Aptülşazi Bey, İstek, Küçük Adam, Küçük Aktörlerin Aşkı, Kimya Dersinde, Her Telden, Düşünce, Dost, Kestaneci” başlıklı öyküleri yer alır.
Türk sinema tarihinde unutulmaz bir yere sahip Fikret Hakan’ın Antalya, Adana film festivallerinden ve birçok kuruluşun verdiği birincilikleri, ödülleri, unvanları vardır. 1998’de kendisine “Devlet Sanatçısı” unvanı verilmiştir. Sanatçının yapıtlarının en önemlisi Türk Sinema Tarihi adı altında yayımladığı çalışmasıdır. Fikret Hakan gençlik yıllarında tutkuyla başladığı araştırmalarının sonucunu, 2008’de 851 sayfalık bol fotoğraflı, kapsamlı bir kitap olarak yayımlamıştır. İnkılap Yayınları arasında basılan bu büyük boy, kuşe kağıtlı, kapsamlı çalışmanın izleri Fikret Hakan’ın Türk sinemasında parladığı ilk yıllara kadar iner. 15 Aralık 1961 tarihli Ses mecmuasında çıkan bir haber, 2008 tarihli bu kitabın tanıtımı gibidir: “Fikret Hakan Filimciliğimizin Tarihini Yazıyor”. Resimlerle süslü bu haber/röportaj tarzında yazılmış imzasız yazıda, Fikret Hakan’ın İstanbul Sahaflar Çarşısı’nın giriş kapısı içinde kitap ve belge araştırırken çekilmiş bir fotoğrafı yer almaktadır.
Ses’teki yazının girişinde şu satırları görürüz: “Fikret Hakan çalışma odasında üç sanatı kaynaştırabilmiştir. Duvarları, aydınlık renkli non-figüratif desenler, serbest ölçülü şiirler süsler. Bu tabloların arasına, Türk sahne ve perdesinin meşhurlarının fotoğrafları asılmıştır. Ayrıca çalışma masasının üstü, tepeleme sahne ve perde fotoğrafları ile doludur. Fihristler, not defterleri, kitaplar da, kitaplıkta yer kalmadığından masanın üzerine sıralanmıştır. Yakışıklı artist, bu dekor içinde sinemamızın 64 yıllık tarihini yazmaktadır. Önce notları derler, sonra bu yazıları fotoğrafla değerlendirir…
Türk filmciliğinin tarihini, defterleri, kitapları karıştırarak soranlara şöyle anlatır: ‘Gördüğünüz defterler, fihristler, fotoğraflar (64 yıllık) sinema tarihimizin sayfalarını dolduracak belgelerdir”.
1961’te yapılan bu röportaj sonrasında Fikret Hakan, uzun yıllar boyunca bu sinema arşivini oluşturmaya, olgunlaştırmaya devam etmiştir. İlk baskısı 2008’de yapılan kitap, sonraki yıllarda 5 yeni baskı daha yapacaktır.
11 Temmuz 2017’deki ölümüne kadar Fikret Hakan, kitap, belge, arşiv malzemesi oluşturmayı sürdürmüş; İzzet Günay gibi, Haldun Dormen gibi, Mücap Ofluoğlu gibi kitap sevdalısı, okuyan, iyi bir entelektüel olarak yaşamıştır.
Bodrum’da son yıllarını geçirdiği evinde muhteşem bir kütüphane ve arşive sahip olan bu kıymetli sanatçının malzemesini görmek, elden geçirmek mutluluğuna eriştim. Kıdemli bir sahaf olarak yine kitaplığını görmek ve almak şansına eriştiğim İzzet Günay’dan ve Mücap Ofluğlu’ndan sonra gördüğüm en iyi edebiyat kitaplığına sahip kişi Fikret Hakan’dır diyebilirim. Hâtırasına saygıyla…