İSTANBUL’DA NARGİLE GELENEĞİ
‘… Altı derya, üstü ateş, cümlemiz kardeşiz, kardeş’
Son yıllarda yeniden moda olan nargile, özellikle İstanbul şehir kültüründe geleneksel bir sosyal ortam sağlıyordu. Farsça “nargil”den gelen, hindistan cevizi kabuğundan yapıldığı için bu adı alan kelime; Türkçeden Balkan dillerine, Fransızca, İngilizce ve Arapçaya geçmişti. Nargile üzerine derli-toplu tek yayın, Deniz Gürsoy’un Nargile, Bir Nefes Keyif isimli kitabıdır.
BİR ŞAİRİN PEŞİNDE ŞİİR TARİHİ
Oktay Rifat’ın siniri Nurullah Berk’in özeni
Oktay Rifat, 1945’te Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler kitabının basılması için Şevket Rado’dan yardım ister. Ancak kitabı hiç beğenmez ve piyasadan toplatır. Aynı kitap aynı yıl bu defa Nurullah Berk’in çizimleriyle Marmara Kitabevi tarafından basılır. Bu sürecin özel yazışmaları... İlk defa...
SAMİH RIFAT (1875-1932)
Önemli bir fikir insanı, örnek bir devlet adamı
Son Osmanlı, erken cumhuriyet döneminin üst düzey bürokratlarından Samih Rifat, aynı zamanda yazar, dilbilimci, gazeteci ve eğitimciydi. Birçok kitap, bilimsel eser ve makaleye imza atan Rifat, aynı zamanda şair ve yazar Oktay Rifat’ın babasıydı. Mücadele ve çalışmayla geçen kısa yaşamının kısa öyküsü...
TÜRK ŞİİRİNİN İKİ DEVİ ANKARA’DA SINIF ARKADAŞIYDI 1932’DEN BİR OKUL-YILLIK YAZISI
311 Oktay Rifat’tan 433 Orhan Veli’ye…
Cumhuriyet döneminin ve Garip akımının iki büyük şairi, 1927’de başladıkları Ankara Atatürk Lisesi’nde 6 yıl birlikte okumuşlardı. Öğrencilik yıllarındaki Orhan Veli’yi Oktay Rifat’ın kaleminden anlatan 4 sayfalık belge, bir fotoğraf ve bir çizim ilk defa günışığına çıkıyor.
OSMANLICA/TÜRKÇE GÖRGÜ VE YEMEK ÂDÂBI KİTAPLARI
Centilmenlikten terbiyeye son 150 senede değişenler
Osmanlı toplumunda esas olarak Tanzimat’tan sonra başlayan Batılılaşma hareketleri, âdâb-ı muâşeret kurallarında da kendini gösterdi. O dönemden günümüze, konuyla ilgili kaleme alınan temel eserler…
İSTANBUL’UN BÜYÜK BİR ‘TARİKAT’ KÜLTÜRÜ
Hamamdan sokağa İstanbul külhanbeyleri
17. asır sonunda duraklama dönemine giren Osmanlı Devleti’nin başkentinde düzen bozulmuş, asayiş kalmamış, ahlaksızlık almış yürümüştü. Bu dönemde gayrimeşru birleşmelerden doğup cami avlusuna bırakılan çocuklar, hamamların “külhan” kısmını mesken edinenler tarafından himayeye alınmış; örgütlenmiş ve “iyi aileden peydahlanmış” olmaları dolayısıyla bunlara “bey”, “külhan”da yetiştikleri için de külhanbeyi denmişti. Reşat Ekrem Koçu anlatıyor…
BİR DÖNEMİN ‘BEST-SELLER’LARI HZ. ALİ VE CENKNAMELER
13. yüzyıldan 20. yüzyıla İslâm-Türk sentezi
2000’li yıllara kadar İstanbul-Bâbıâli yokuşundan aşağıya inerken İran Konsolosluğu duvarına dayalı tezgahlarda görülen halk kitapları, cenknameler, inananlarla kafirler arasındaki savaşları anlatır. Naif görsel malzemeleri, kahramanlık temalı kapakları, ucuz maliyetli kağıt malzemesi, vurucu ve dikkati çekici isimleriyle cazip bir yayın kolu haline gelen bu kitaplar, bir dönemin “best-seller”larıdır.
‘BASILI HERHANGİ BİR KAĞIDA BASAMAM BEN!’
Turgut Kut: Kitaba ve bilgiye adanan bir ömür
Fatih doğumlu, suriçi İstanbullu Turgut Kut; gerek eğitimi gerekse dil ve kitap bilgisi ile Türk-Osmanlı kültürüne ciddi katkıda bulunmuş müstesna bir aydındı. Başka alfabelerle basılmış Türkçe eserlerden tutun da, Türk yemek kültürü üzerine yaptığı çalışmalar, yazdığı kitap ve makalelere kadar bir dizi konuda çığır açan Kut, son kalem efendilerinden biriydi.
MAHMUD MUHTAR PAŞA’NIN NADİR BİR ESERİ
İstanbul savunmasında 124 yıllık strateji
Son Osmanlı döneminin önemli askerî liderlerinden Mahmut Muhtar Paşa’nın 1897’de Fransızca olarak yazdığı, 1910’da Türkçe olarak basılan İstanbul’un Kara ve Denizden Hücûm ve Müdâfaasına Dair Birkaç Söz adlı kitabı; bugün Kanal İstanbul’un tasarlandığı alanlara karşılık gelen arazilerin askerî açıdan savunulmasının önemini vurguluyor.
HAMDİ EMİN ÇAP
Futbol literatüründen matbaaya, tasarıma ve devlete adanan bir ömür
Sanayi-i Nefise Mektebi’nden mezun oldu. Millî Mücadele’de askerî matbaada çalıştı. Londra’da tipografi-litografi ve baskı eğitimi aldı. 1923’te Futbol Federasyonu’nun kurucuları arasında yer aldı. FIFA’nın özel izni ile ilk uluslararası Türk hakemi oldu. 1952’ye kadar devlette ve özel şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptı. Müstesna bir insanın kısa hayat hikayesi.