1898’de sadece 5 sayı çıkan mizah dergisi Beberuhi, yurtdışındaki Jön Türk hareketinin çizgi muhalefetini yansıtıyordu. Beberuhi’nin Sultan Abdülhamid’i, çevresini eleştirmesi ve onlarla alay etmesi nedeniyle yurda sokulması yasaklanmış, giren sayıların toplatılması için emirler yayımlanmıştı.
Büyük kitap toplayıcısı İhsan Sungu’nun dergileri arasında çok değerli bir mizah dergisi bulunmaktadır. 1 Şubat – 1 Teşrinevvel (Ekim) 1898 tarihleri arasında 5 sayı çıkan Beberuhi isimli bu süreli yayın, Cenevre’de siyasi faaliyettte bulunan Jön Türklerin çıkardıkları önemli bir dergidir.
“Poste Restante, Plainpalais, Genève (Suisse)” adresinde yayımlanan bu mizah dergisi, ömrü kısa olmasına rağmen çok derin bir muhalefet etkisi doğurmuştur. İsmini ortaoyunu kahramanlarından, kısa boylu “altıkulaç Beberuhi”den alan yayında, karikatürlerin tümü Sultan 2. Abdülhamid üzerine ve aleyhinedir. İlk sayının başlığında da 2. Abdülhamid’in burnunu çeken Beberuhi görülür.
“Ayda bir defa çıkar. Osmanlı mizah gazetesidir” altbaşlığını taşıyan yayının 1 yıllık fiyatı 25 kuruş / 5 Frank’tır. “Meram” imzasını kullanan karikatürcünün kimliği henüz netleşmemiştir. Turgut Çeviker bir tahminde bulunmazken, İsviçre’de Jön Türk Basını ve Türk Siyasal Hayatına Etkileri isimli bir çalışma yapan Muammer Göçmen, çizerin Tunalı Hilmi veya Akil Muhtar olabileceğini öne sürer.
“Karabaşın Kara Yazısı” başlıklı giriş yazısı şu şekildedir:
“Besmeleyle çıktım yola
Bakamadım sağa sola
Afv eyleyin arkadaşlar
Post gidiyordu bir pula…
Esselamunaleyküm ey kârî (okur). Artık İstanbul’da barınmanın imkanı kalmadı. Arkadaşlardan Bekri Mustafa sertüfek, Hacivat ise serdalkavuk tayin edildiler. Geçen gün bizim kahveye uğradım. Bir de ne göreyim: Perde, zerde, tahta-mahta, alet-edevat hepsini Yıldız’a çekmişler. Kahveci ‘aman görünme seni arıyorlar’ dedi. Meğer bizim toraman serhafiye olmuş! Evimi soyup soğana çeviren o değil miymiş! Bu sebepten İstanbul’da perdemizi kuracak yer kalmadı. Feleğin sillesi, Hamid’in tekmesi, sansür ve hafiyelerin (sus!) demesi bizi Cenevre’ye kadar attı. Niyetim eskiden beri medâr-ı maişiyetim olan perdeyi gazeteye tahvil ile İstanbul’da nâzırune olduğu gibi burada da kariye (okuyucuya) arz-ı endâm etmektir.
Beberuhi’yi okuyanların bazısı ağlayacak fakat ekserisi gülecektir. Gülenler gafiller, ağlayanlar âkillerdir.
Ser-muharrrir (Altıparmak) Beberuhi”.
Karagöz – Hacivat, Bekri Mustafa, Toraman gibi geleneksel tipler gazetede kullanılmış, Abdülhamid ve çevresi alenen topa tutulmuştur. Beberuhi’nin Sultan Abdülhamid’i ve çevresini, ona bağlı hükümet erkanını eleştirmesi ve onlarla alay etmesi nedeniyle yurda sokulması yasaklanmış, giren sayıların toplatılması için emirler yayımlanmıştır. Yabancı postalar aracılığı ile yurda sokulmaması için posta şirketleri uyarılmıştır. Dışişleri’nin girişimleri sonucu Beberuhi bir süre yayınını durdurmak zorunda kalmış, ama sonra tekrar yayına başlamıştır. Ancak yayın ömrü çok uzun olamayacak ve 5. sayıdan sonra bir daha çıkmayacaktır.