0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

‘SİLÛETLER’İN EFSANE SOLİST-GİTARİSTİ

Aytunca: Kimliği ve müziği çağının sınırlarını aşınca…

1960’lı yıllarda eşcinselliğini saklamadan müzik yapan, sahneye pembe takımlarla çıkan Mesut Aytunca, Türk rock müzik tarihinin nevi şahsına münhasır isimlerindendi. Dinleyicilerinin sorun etmediği cinsel kimliği önce müzik camiası tarafından dışlanıp sahne dışına itilmesine, ardından korkunç bir cinayete kurban gitmesine yol açacaktı.

 Vietnam savaşı şiddet­lenirken ABD Dışişleri Bakanı Dean Rusk CEN­TO toplantısına katılmak üzere Ankara’daydı (19 Nisan 1966). Toplantıda Kıbrıs sebebiyle gerilen Türk-Yunan ilişkileri, Vietnam savaşı ve Keşmir me­selesi tartışılacaktı. Amerikalı Bakan Esenboğa’ya indiğinde, kendisini protesto eden 70 üni­versiteli gözaltına alınmıştı.

O sıralarda gazetelerin kül­tür sayfalarında yeni gösterime giren “Bir Tadım Bal” filminden bahsediliyordu. İngiliz yönet­men Tony Richardson’ın filmi eşcinsel bir erkekle genç bir kadının arasındaki dostluğu anlatıyordu. Zaten yıl boyunca en çok ilgi çeken haberler ara­sında rock’n roll konserlerinde kendilerinden geçen “Ye-Ye’ci gençler” ve New York’ta Beyaz Saray önünde haklarını talep eden homoseksüeller de vardı. Aynı yıl Yemen’de hemcinsle­riyle ilişki yaşadığı tespit edilen bir erkek, bir meydanda başına kurşun sıkılarak idam edilmiş, Beyoğlu’ndaysa kadından farkı olmayan erkeklerin konsomas­yona çıktığı, hatta müşterilerle öpüştüğü bir mekan okuyu­culara hayretler içerisinde duyurulmuştu. Üstelik meka­nın sahibi “çok sayıda yabancı müşterimiz var, döviz sıkıntı­sına çare oluyoruz, fena mı?” demişti.

Aytunca: Kimliği ve Müziği
Altın Mikrofon ödülü kazandıktan sonra bir anda popüler olan Mesut Aytunca’nın grubu Silûetler, 1966’da Vakko’nun İstiklal Caddesi’ndeki moda çekimlerine katılmıştı.

#tarih’in Haziran 2023 sayısı tüm Türkiye’de bayide ve dukkan.tarihdergi.com‘da…

Devamını Oku

Son Haberler