Ekim 2024 Sayımız Çıktı

Canonica: Atatürk’ü tarihe kazıyan adam

Erken Cumhuriyet dönemi Mustafa Kemal anıtlarına imza atan Pietro Canonica, aynı zamanda Atatürk’ü gerçek boyutlarıyla canlandıran ilk heykeltıraştı. Ankara, İstanbul (Taksim), İzmir’deki Atatürk heykellerini yapan Canonica’ya, 1920’lerin sonlarındaki çalışmaları sırasında Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşı Sabiha Ziya asistan olarak yardım etmişti. 

 Roma’da Villa Borghese Bahçeleri’ndeyiz. Gezmekle bitiremeyeceğimiz şehrin kalbinde 80 hektarlık yemyeşil bir araziye yayılan park; müzeleri, yapıları ve peyzaj harikası bahçeleriyle büyüleyici. Parkın en önemli müzesi olan Pietro Canonica Müzesi’nde ise cumhuriyetin en sembolik anıtları Taksim Cumhuriyet Anıtı, İzmir Atatürk Anıtı, Atatürk büstü ve başka birçok eserin taslakları sergileniyor. 

Pietro Canonica’nın (1869-1959) zafer temalı anıtsal kompozisyonlarına dünyanın birçok meydanında rastlamak mümkün. 

“Kemal Paşa sade, bizim Lombardia ve Piemonte bölgelerinin asil askerlerine benzeyen davranışlarıyla çok seçkin bir insan. Az konuşuyor, derin ve kesin cevaplar veriyor, çok düşünüyor ve izliyor. İnsanları büyük enerjisini yansıtan gözlerle inceliyor. Fizyonomisi, o an içinde bulunduğu hislere göre bazen emir verici bir görünüme, bazen de insanı duygulandıran, adeta çocuksu tatlı bir havaya bürünüyor. Merhamet dolu bir insan. Çok acı çekmiş olduğu anlaşılıyor. Aciz kimselere sevgi duyuyor, önemli bir kişi havası takınmıyor”. Bu sözler, dünyaca ünlü İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’nın, Atatürk ile ilgili hatıralarından… 

İtalya’ya giden Sabiha Ziya (Bengütaş), Sanayi-i Nefise Mektebi’nin (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi) ilk ve tek kız öğrencisiydi. 

1869 Torino doğumlu Canonica, her biri ikişer metre boyunda 3 heykeli Villanova Mondavi’deki San Lorenzo Kilisesi’ne konulduğunda sadece 16 yaşındadır! Heykel sanatında yeni klasik anlayış ile insan psikolojisi üzerindeki derin etkiyi büyük bir incelikle bağdaştıran heykeltıraş, İtalya ve çeşitli ülkelerde yaptığı anıtlarla tanınmaya başlar. İtalya’ da 1. Dünya Savaşı’nda ölen askerler anısına birçok anıt yapan Canonica, özellikle atlı heykellerinde, atların anatomisi ve canlılığını yansıtma biçimiyle öne çıkar. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra zafer temalı anıtsal büyük kompozisyonlar üzerinde yoğunlaşır. 

Canonica’nın yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan yolculuğu ise 1926’da Gazi Mustafa Kemal’in heykellerini yaptırmak üzere açılan bir yarışma ile başlar. Sanatçı Ankara’ya gelerek Atatürk ile tanışır ve ilk deneme olarak bir büstünü yapar. 4 günde tamamladığı bu büst Gazi tarafından çok beğenilir, hatta arkadaşlarına “aynaya baktığım zaman büstümü görüyorum. Bittiğine üzüldüm; Canonica’yı görmek beni memnun ediyordu” diyecektir. 

Roma’daki Pietro Canonica Müzesi’nde Cumhuriyet Türkiye’sinin en sembolik anıtlarının taslakları, kalıpları, modelleri sergileniyor. 

Sanatçı Ankara’da heykellerinin taslağını tamamlayarak Torino’ya döner. Eserlerin ilkini, Mustafa Kemal’i at üstünde tasvir eden tunç heykeli tamamlar. Bu eser Etnografya Müzesi’ne konulur ve 29 Ekim 1927’de açılışı yapılır. Cumhuriyet Ankara’sında yapılan ve Gazi’yi at üzerinde tasvir eden ilk anıttır. 

Canonica aynı yıl, Ankara Zafer Meydanı’nın ortasına dikilen ve Gazi’yi askerî kıyafette ayakta tasvir eden heykeli yapar. 2 metrelik kaideye oturtulan, mareşal üniformasıyla ayakta duran, 1.75 boyundaki tunç ve mermer heykel, aynı zamanda Atatürk’ün birebir boyutta ilk heykeli olarak tarihte yerini alır (Eskizlerinden biri, bugün Roma’daki Türkiye Büyükelçiliği’nde sergilenmektedir). 

Taksim Atatürk Anıtı’nın açılışı: 8 Ağustos 1928. 

Canonica en iddialı eserini, İstanbul’da Taksim Meydanı’nın ortasına konan Cumhuriyet Anıtı’yla gerçekleştirir. Abideler Komisyonu, Sanayi-i Nefise Mektebi’nde bir yarışma düzenler. Birinci tüm masrafları devlet tarafından karşılanarak Canonica’nın atölyesine anıtın yapımında çalışmak üzere İtalya’ya gönderilecektir. Bu yarışmayı, heykeltıraşlık bölümünün ilk ve tek kız öğrencisi olan Sabiha Ziya (Bengütaş) kazanır. 

Komisyon, Sabiha Hanım’ı göndermekte tereddüde düşer; zira Sabiha Hanım bekar, 21 yaşında bir genç kızdır. Dönemin Maarif Vekili Mustafa Necati konuya dahil olur ve “Kazananın bir genç kızımız olması beni bahtiyar etti. Kimin hakkıysa o gidecek” der. Sabiha Ziya, 18 ay Canonica ile beraber Cumhuriyet Anıtı’nın yapımında çalışır. Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşı olan Sabiha Ziya, yaşamı boyunca pek çok esere imza atar; kadınların heykeltıraşlık mesleğini benimsemesinde öncülük eder. 

Canonica’nın önemli son eseri, İzmir’in ve vatanın kurtuluşunu ebedileştirmek üzere yapılan, 28 Temmuz 1932’de açılan İzmir Atatürk Anıtı’dır. Türkiye’de kaldığı süre zarfında Anadolu’yu dolaşan Canonica, anılarında “Türk karakterinin özelliklerinin başlıcaları; iyilik, mertlik ve cömertlik… Gençler zeki ve heyecanlı olmalarının yanısıra aynı zamanda saf yaradılışlıdırlar; çalışan insana büyük saygıları var. İçlerinde taşıdıkları özveride bulunma isteği gerçekten övülmeye değer. Ülkelerini Batılı uygarlık seviyesine getirmeyi candan istiyorlar” diyecektir. 

Aralarında SSCB, İngiltere, Hollanda, Türkiye, Irak, Vatikan, Kolombiya, Arjantin’in de bulunduğu dünyanın çeşitli ülkelerinde eserler veren Pietro Canonica, Roma şehrinin izniyle Villa Borghese Parkı’nın içindeki tarihî bir yapıyı ev ve atölye olarak kullanma ayrıcalığını elde eder; 1959’da 90 yaşında vefat edene kadar burada yaşar. Ölümünden sonra müze haline gelen bu evde, sanatçının Türkiye’deki eserleri için yapılan kalıplar, modeller önemli bir yer tutar. 

Roma’ya gidenlerin mutlaka uğramaları gereken bir müze.