Özellikle İstanbul’da yaşayan sokak köpeklerinin yakın tarihi, 20. yüzyıl başlarından itibaren birçok kitaba, makaleye konu oldu. Bunlar arasında bugün az bilinen, ama döneminde etkili çalışmalar, sokak hayvanlarıyla ilgili yaklaşımların çok daha insani olduğunu gösteriyor. Kötü muameleden, onları koruma altına almaya uzanan süreç.
İstanbul’un köpekleri ve onların sorunları, bu konuda yazılmış yazılar, seyyah izlenimleri, İstanbul halkının duygu ve davranışı, başıboş köpeklere karşı girişilen acımasız eylemler, onlara karşı gösterilen tepkiler, hayvan hakları meselesi… Bu karmaşık sorunları araştıran ve yazan Catherine Pinguet, 2008’de İstanbul’un Köpekleri isimli çalışmasını Fransızca olarak yayımladı; kitap hemen 1 yıl sonra Yapı Kredi Yayınları tarafından, Saadet Özen’in başarılı çevirisiyle basıldı. Bu çalışma, konuyla ilgili yazılmış makale ve dergi yazılarını, konunun kaynaklarını, anılarda yer alan bölümleri başarıyla biraraya getiriyor.
Pinguet’nin Adalar’a Çıkmak isimli kitabı ise 2018’de İş Bankası Kültür Yayınları tarafından tercüme edilerek yayımlandı. Burada da İstanbul sokak köpeklerinin topluca Sivriada’da itlafı konusu geniş bir bölüm olarak ele alınmıştır.
Arif Aşçı, Metin Hülagu, Ekrem Işın, Kemalettin Kuzucu, Gülru Tanman, Ümit Sinan Topçuoğlu, İstanbul sokak köpekleri hakkında çalışmalar yapmış, eser vermiş araştırmacılar. İstanbul’a ve İstanbulluya dair 3 aylık yaşam kültür dergisi İSTanbul’un 18. ve son sayısında da “İstanbul hayvanların da şehri” başlıklı çok önemli bir dosya konusu var. Hayvan hakları, köpeklerin uyutulması, İstanbul’un ünlü sokak hayvanları başlıklı yazıların yer aldığı bu sayıyı da mutlaka edinmek gerekir (İSTanbul İBB tarafından yayımlanıyor ve birçok noktadan ücretsiz alınabiliyor).
Önemi ve tarihsel geçmişinin derinliği nedeniyle pek çok araştırmacının ilgisini çeken bu konuya dair yeni sözler söylemek zor. Bu bakımdan bir sahaf olarak bazı kaynak ve yazılarda adı geçen ve daha az bilinen önemli kitapları dergimizin kıymetli okuru ile paylaşmak istedim:
1-Les Chiens Errants de Constantinople: Etude de Moeurs
Dr. S. S. Mavrogény
Baskı yeri ve tarih yok
(1902?)
20 sayfa.
İstanbul’un Ortodoks-Rum cemaatinden Fener beylerinin köklü ailelerinden birine mensup Spiridon Mavroyeni Paşa, Sultan 2. Abdülhamid’in özel hekimi ve danışmanlarındandı. 1889’da Paris’te toplanan Uluslararası Tıp Kongresi’nde cilt hastalıkları alanında onursal başkan seçilmişti. Ancak daha sonra sultan tarafından Saray’da 1 hafta alıkonuldu. 2. Abdülhamid’in sürekli takip ettirdiği Mavroyeni Paşa, ölümüne kadar gözetim altında tutuldu. Catherine Pinguet’nin tespitine göre, Mavroyeni Paşa’nın ölüm yılı olan 1902’de Paris’te basılan bu Fransızca broşür İstanbul’un köpeklerini övmektedir. “Onların çok akıllı, geliştirilebilir, hünerli, uysal ve başta paşalar olmak üzere insanoğlunun betini-benzini arttıracak kadar cesur olduğunu” belirtir yazar. Çalışmasında İstanbul’da köpeklerin maruz kaldığı kötü muameleden pek bahsetmeyen Mavroyeni Paşa, onları “bohem bir hayat süren sahipsiz köpekler… Şehrin dilencileri…” diye tanımlar.
2-İstanbul’da Köpekler
Abdullah Cevdet
İctihad mecmuasından çıkarılmış makale
Mısır (Kahire), Matbaa-i İctihad, 1909,
16 sayfa.
İctihad dergisi, 1909’da Kahire’de sürgünde bulunan Doktor Abdullah Cevdet Bey’in kurduğu yayınevi ve matbaanın yayın organıydı. Cenevre’de de satılan, İstanbul’da ise gizlice dağıtılan dergideki bir makale sonradan kitaplaştırılmıştır. Dergi dağıtımının güçlüğü gözönünde bulundurularak, dergiden çıkma ayrı basım bir kitapçık şeklinde el altından dağıtılmıştır. Makalenin sonunda “24 Septembr 1909 Mısır, Doktor Abdullah Cevdet” kaydı vardır. Yazı 13. sayfada bitmektedir. 14-16. sayfalarda “Kütüphane-i İctihad’ın bazı ecza-yı cedidesi” başlığı altında yeni yayınların listesi ve tanıtımı vardır.
3-Vesait-i muhabereden Köpek ve Talim ve Terbiyesi
Nuri Bey
İstanbul, Necm-i İstikbal Matbaası, 1341 (1925)
Dağıtım yeri: Harbiye
Mektebi 23 sayfa.
Harbiye Mektebi Heyet-i Talimiyesi’nden Mülazım-ı evvel Nuri Bey’in kaleme aldığı bu kitap, savaş yıllarında haberleşme için köpeklerden yararlanılmasını konu alıyor. Kitabın kapağında “İki ay zarfında kolordu, fırka, alay, tabur, bölük ve takımlar arasında muhabere şebekesi tesisi hakkında lazım gelen malumat-ı esasiye” diye bir açıklama bulunmakta. Kitabın dağıtımı Harp Okulu’nda yapılmış. İlk sayfada Erkan-ı Harbiye kaymakamlarından (daha sonradan general) İsmail Berkok’un bir giriş yazısı ve Nuri Bey’in “Arz-ı meram” başlıklı bir önsözü var. Köpeklerin cinsleri, gıdası, eğitimi konularında bilgilendirici-eğitici yazılar bulunan kitapta “Milli Mücahede’de Birinci Ordu dahi köpekle muhabereye ehemmiyet vererek pek çok köpek toplattırmışsa da lüzumu kadar talim ve terbiye edilmeden taarruz başladığından matlub faide (istenilen fayda) temin edilememiştir” deniliyor.
4-Av ve Salon Köpekleri
Cafer Fahri (Dikmen)
İstanbul, Matbaa-i Ebüzziya, 1928,
191 sayfa, 75 fotoğraf.
Türk veteriner hekimliğinin ünlü isimlerinden Büyükadalı “Baytar Müdürü” Cafer Fahri [Dikmen] tarafında kaleme alınan bu eser, köpekler hakkında kaleme alınmış ilk kapsamlı ve bilimsel eserimizdir. Harf Devrimi’nin hemen öncesinde basılan bu eserin amacı ve yazılış sebebi, önsözde şöyle anlatılır:
“Köpeklerin insanlara gördükleri hizmet, temin eyledikleri faide pek çoktur. Bekçilik ve avcılık gibi başlıca hizmetlerinden mada, talim ve terbiye sayesinde bugün köpeklerden daha pek çok mühim istifadeler olunmaktadır. En ziyade polis hizmetinde, gümrük ve sair kaçakçılıkta temin eyledikleri faydalar pek ehemmiyetlidir. Hususiyle son Harb-i Umumi’de köpeklerin harpte gördükleri hizmet ve ifa ettikleri vazife tasavvurun fevkindedir. Bunun içindir ki her memlekette köpeklere ayrıca bir ehemmiyet-i mahsusa verilerek her yerde köpeklerin cinslerinin ıslahı, talim ve terbiyeleri ve bakılmaları için köpek sergileri, köpek hastaneleri, köpek berberleri, köpek hamamları açılmakta ve ciltler dolusu kitaplar, mecmualar, gazeteler çıkarılmaktadır.
Bizde de öteden beri köpekler bekçilik ve avcılıkta kullanılarak istifade olunmaktadır. Bu yakınlarda süs ve salon köpekleri de merak edilmeye başlandığından; memleketimizde de köpeklere lüzumu kadar ehemmiyet verilmesinin sağlanabilmesi; köpeği olanlar, köpeği sevenler, köpek almak-beslemek isteyenler ve köpek meraklıların yanlış bir şey yapmaması için memleketimizde ilk defa olarak bu kitabı yazıyorum.
Her köpek her gün bakılmaya muhtaçtır. Eğer sahibi bakmasını bilirse köpek bahtiyardır. Bakmasını bilmeyen sahibinin elinde bulunan köpekler ise bedbahttır. Hiçbir kimse köpeğine fena bakmak istemez; ancak binlerce köpek meraklısı, bakmasını bilmediklerinden onları sefalet ve işkence içinde yaşatırlar…
İşte biz de bu kitabımızda her yaşta köpeğe nasıl bakılacağı ve nasıl yemek yedirileceği, köpeklerin yerleri, hastalıkları ve alınacak köpeklerin nasıl seçileceği ve nasıl talim ve terbiye olacağı, hastalık ve tedavileri hakkında malumat vereceğiz.
Köpek meraklıları bu kitap sayesinde köpeklerinin sıhhat ve rahatlarını tamamen temin edebilirler ve her aradıkları malumatı bulabilirler.”
5-Türkiye Hayvanları Koruma Cemiyeti Ana Nizamnamesi
İstanbul, L. Murkides
Basımevi, 1949, 4 sayfa.
1902’de fizik profesörü eşi ile birlikte Türkiye’ye gelen Alice Manning, bir süre sonra “Arms of Mercy” (Şefkat Kolları) adıyla hayvansever bir grup oluşturur. Osmanlı toplumunun önde gelen birçok isminin de katılımıyla 1912’de İstanbul Himaye-i Hayvanat Cemiyeti’ni kurar ve sokak hayvanlarını korumaya çalışır. Savaş yıllarında sınırlı olanaklar yüzünden fazla etkili olamayan cemiyet, cumhuriyetin ilanından sonra 6 Mart 1924’te bütün Türkiye’de faaliyet göstermek amacıyla “Himaye-i Hayvanat Cemiyeti” adını alır. Yıllar sonra bu cemiyet, merkezi İstanbul’da olmak ve diğer yerlerde şubeler açabilmek üzere Türkiye Hayvanları Koruma Cemiyeti adını alacaktır. 1949’da basılan 4 sayfalık ana tüzükte, derneğin kurucuları şunlardır:
Orgeneral Zeki Baraz, Muallim Hüseyin Pektaş, Muallim Hazım Atıf Kuyucak, Robert Kolej’den Alice Manning, Emekli Subay Nazım Kıbrıslı, Vali Sedat Erim, Bankacı Muhittin Osman Omay, Sigortacı A. W. Sellar, Emekli Subay Hikmet Baykal, Muallime Nilüfer Pars, Refika Etem Dirvana, Seniye Cenani, Kimyager Mustafa Hakkı Nalçacı, Avukat Hamdi İpekoğlu, Avukat Ali Galip Taş, Doktor Orhan Tahsin Yahya, Profesör Alfred İsaac, Avukat Naci Lütfü, Avukat Sırrı Celal Atamer, Memur Fahri Ergizler, Muallime Melahat Akgerman, Emekli Polis Müfettişi Muhip Kuran, Emekli Müfettiş Artin Zeki, Diş Tabibi Vahram Ekmekçi, Belediye Memuru Ata Sayar, Emekli Subay Ekrem Rüştü Akömer.
6-Rapport de la Société Protectrice Des Animaux Stamboul / Année 1930
Istanbul, Imprimerie Express, 1930, 15 sayfa, Fransızca.
Himaye-i Hayvanat Cemiyeti’nin yayımladığı rapor, Fransızca 15 sayfalık bir broşür niteliğindedir ve kütüphanelerimizde kayıt altına alınmamıştır. İlk sayfasında kurucuların, başkanın, yardımcıların, sekreter ve idarecilerin isim ve unvanları yazılıdır. İsimlerin bir bölümü, 1949 tüzüğünde de yer alacaktır. 1930’da derneğin başkanı Orgeneral Zeki (Baraz) Paşa’dır. Başkan Yardımcısı Hazım Atıf’tır (Kuyucak). Alice Manning yine idare heyetinde yer alır. İlk 6 sayfalık bölümde 1929’un önemli olayları ve Hayvanları Koruma Cemiyeti’nin faaliyetleri anlatılır. Rapora göre 1929’un en önemli etkinliği, komite üyesi Şerife Salih Hanım’ın İzmir’de Hayvanları Koruma Cemiyeti’ni kurmuş olmasıdır. İzmir valisi ve şehrin önde gelen isimleri bu cemiyete büyük ilgi göstermiştir. İçişleri Bakanı ile görüşmeler yapmış olan yönetim kurulu, bütün Türkiye’de uygulanacak bir yönetmelik ve eksiksiz, yeterli bir hayvanları koruma kanunu (belediyeler için) hazırladıklarını, bunun için çalışacaklarını yazmıştır. Ayrıca kuşların korunması için de çeşitli tablo ve resimlerden 5 bin adet basıldığı, bunların okullarda sergileneceği ve dağıtılacağı beyan edilir. Raporda bir su tankının içine düşüp 5 gün aç kalan bir köpeği kurtaran fakir çöpçüye 2 lira ödül verildiği bildirilmekte, pek çok hayvan kurtarma yöntemi örneklerle anlatılmaktadır.