Kerem Çalışkan’ın yeni kitabı Mustafa Kemal’in İsyan Muhtırası Remzi Kitabevi’nden çıktı. Kısa sürede ikinci basımını yapan kitap, gazeteci-yazarın son zamanlarda ilgisini yoğunlaştırdığı yakın tarih alanındaki altıncı kitabı. Gazetecilik kökeninden gelmenin avantajını çalışmalarına yansıtan yazarın 2016’da çıkan Herkes İçin Osmanlı adlı kitabı yeni ve objektif bakış açısı, akıcı anlatım tarzıyla kimi okullara ders kitabı olarak girmeyi başarmıştı. 20. yüzyıl başına odaklanan kitapları, Caretta Yayıncılık tarafından basılan 100 Yılla Yüzleşme serisi büyük ilgi görmüştü. Son çalışmasında yazar yine o yıllara ait arka planda kalmış bir alanı aydınlatıyor.
Çalışkan, kitabında, Mustafa Kemal’in tuğgeneral sıfatıyla yazdığı bir raporu yeniden vurguluyor. 20 Eylül 1917’de Sadrazam Talat Paşa ile Harbiye Nazırı ve Başkumandan vekili Enver Paşa’ya gönderilen raporda Mustafa Kemal, 7. Ordu Komutanlığı’nın bulunduğu Halep’ten devletin zirvesini uyarıyor: “Harp devam ederse saltanat çökecek!” Çalışkan’a göre metnin önemi de burada. Mustafa Kemal bu uyarısıyla hem bir yıl sonraki çöküşü gösteriyor hem Alman vesayetine karşı bağımsızlıkçı bir çizgi ortaya koyuyor. Buna karşılık devletin zirvesinin rapora ilgi göstermemesi, Mustafa Kemal’in Halep’teki görevini yarıda kesip “asi bir general” olarak başkent İstanbul’a gelmesine yol açıyor.
Yıllar sonra bu radikal tavrını “Türkiye göz göre göre felakete sürüklenirken susamazdım” sözleriyle anacak olan Mustafa Kemal’in o günlerini anbean kaleme alan yazar, 1. Dünya Savaşı’nın başından Misak-ı Millî’ye kadarki süreyi, raporun öncesini ve sonrasını kitabında ayrıntılı şekilde anlatıyor.
Van-Yerevan: İki halk bir kültür
Etnomüzikoloji alanında önemli eser ve kayıtları kullanıma açan Kalan Müzik, Van’dan Yerevan’a adlı dengbêj albümünü piyasaya sürdü. Henüz bilmeyenler için dillendirmek gerekirse, bir Kürt ve Ermeni ortak kültürü olan dengbêj, Kürtçe ses/ söz anlamındaki “deng” ile söyleyen/anlatan anlamına gelen “bêj” sözcüklerinin birleşerek yeni bir sözcük oluşturmasıyla meydana gelmiş. Geçmişin ve günümüzün trajik aşk öykülerini, ölümlerini, savaşlarını ve isyanlarını kendilerine konu eden dengbêjler, tarih boyunca bölgedeki komşu halkların bir iletişim öğesi olmuş. Bu albümde de çalışmada da Kürt ‘Dengbêj Gazin’ ve Ermeni ‘Âşık Leyli’ var.
Tarihsel ve kültürel önemi açısından uluslararası akademinin de ilgi gösterdiği projelere imza atan kurumun bu albümünde, 10 adet Türkçe, Kürtçe ve Ermenice yöresel parça sunuluyor. Bununla birlikte albüme eşlik eden kitapçıkta, kadın âşık ve dengbêjler ile bu gelenek Türkçe, İngilizce ve Ermenice olarak anlatılırken, albümdeki parçaların da sözleri veriliyor. Albümdeki parçaları seslendiren sanatçılar, daha önce Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Ermenistan – Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamındaki Kadın Aşık ve Dengbêjler projesinde, üç ortak konserle biraraya gelmişti. Şimdi aynı projenin kalıcı eseri konumundaki Van’dan Yerevan’a albümüne dijital ortam ve seçkin müzik marketlerinden ulaşılabiliyor.