‘THE CROWN’ / NETFLIX
İhtiyatlı ve ‘efendi’ bir tonla 90’ların kraliyet skandalları
1940’lardan beri Kraliçe Elizabeth’in tahttaki yolculuğunu, arkaplanda İngiltere’yi ve dünyayı sarsan kritik olaylar ve dedikodularla birlikte işleyen “The Crown”un beşinci sezonu Netflix’te. Kraliçe’nin ölümü ve Prens Charles’ın tahta geçmesinden 2 ay sonra yayınlanan bu sezon, dünya kamuoyunun hâlâ hatırladığı bir döneme odaklanıyor. Gerçekler ve kurgular.
Enseyi karartmayan Türkler
1.400 yıldır her türlü zorluğa-çileye rağmen diz çökmeyen; İstiklal Harbi’yle beraber yeniden yeni bir millet olan insanların öyküsü…
‘Yeter ki 90-60-90 olsun, Türkçesi noksan olsun…’
1990’lara kadar spikerlik eğitiminde “TRT ekolü” dediğimiz, yüzlerce aday arasından seçilenlerin aylarca eğitildiği, kursların sonunda yapılan sınavlarda başarılı olan iki ya da üç kişinin spiker kadrosuna alındığı bir sistem vardı. 90’larda özel radyo ve televizyon kanallarının açılmasının ardından, o yılların deyişiyle “90-60-90 olsun, Türkçesi noksan olsun” anlayışı yaygınlaştı ve Türkçe söyleyiş yanlışları artmaya başladı.
GIDA REJİMLERİ
Kusursuz fırtınaya doğru üç tarihsel dönemeç
İlk olarak Harriet Friedman ve Philip McMichael tarafından kavramsallaştırılan gıda rejimleri sistemine göre, 1870 sonrası üretim-tüketim ilişkilerini, kurumsal yapıları ve bunları şekillendiren hegemonya biçimlerini kapsayan üç ayrı dönem mevcut. Sömürgecilik, “Yeşil Devrim” ve şirket gıda rejimi bu dönemlerin öne çıkan itici güçleri… Bugün yaşadığımız şoklar ise yeni bir paradigma üzerine düşünmeyi zorunlu kılıyor.
YEMEĞİMİZE NE OLDU?
Tüketim kültürü yayılırken, besin ‘gıda’ya dönüşürken…
Binlerce yıldır gıdamız aynı zamanda yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan besinimiz oldu. Sanayileşme, teknoloji ve kentleşmeyle birlikteyse insan türü olarak yaptığımız faaliyetlerin tümünü tek bir kavramın içine doldurduk: Tüketim. Böylece gıdayı da tüketir olduk. Meta hâline gelen gıda, artık besinle eşanlamlı değil, çünkü artık her gıda besleyici değil. Tarladan laboratuvara gıdanın geçmişi ve geleceği…
BM GIDA VE TARIM ÖRGÜTÜ 2022 RAPORU
Dünyayı aç bırakan krizin Kuzey ve Güney hâli
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu yıl yayımladığı rapor, dünyanın şimdiye kadar yaşadığı en ciddi gıda krizinin eşiğinde olduğunu ortaya koydu. Rapora göre küresel olarak açlıktan etkilenen insan sayısı 2020’den bu yana yaklaşık 46 milyon ve COVID-19 salgınının patlak vermesinden bu yana 150 milyon arttı ve 2021’de 828 milyona yükseldi. Ulusal kalkınmacılık döneminden neoliberalizm çağına, krizin taşlarını döşeyenler.
SİBİRYA ESİR KAMPLARINDA MUSİKİ VE TİYATRO
Tutsaklığa karşı, sanat ve kültürle direndiler…
1. Dünya Savaşı’nda Kafkasya cephesinde esir düşen Türk askerleri, en zorlu koşullarda varoluş savaşını sürdürdü. 10 binlerce esir arasında siviller, yaşlılar, hatta çocuklar bile vardı. Direnişin, onurun, dayanışmanın tarihi...
31 ARALIK 1961 - SARAÇHANE
Cumhuriyet tarihinin ilk işçi mitingi
1961’in son günü İstanbul Saraçhane’de İstanbul İşçi Sendikaları Birliği tarafından cumhuriyet tarihinin ilk işçi mitingi düzenlendi. 100 bine yakın kişinin…...
Sözdizimi yanlış olunca: ‘Ben çok denizde yüzerim’
Sözdizimine gösterilen özen, iletimizin hedef tarafından doğru algılanması bakımından önem taşıyor şüphesiz. Sözdizimi (Fransızcası ile sentaks) doğal dillerdeki cümle kurma ilkelerini inceleyen ve cümle kurma esnekliğini ele alan dil bilimi dalıdır. Türkçe sözdiziminin en belirgin özelliği, kelime gruplarında ve cümlede ana ögenin genellikle sonda bulunmasıdır. Edebî topluluklar bilinçli olarak sözdizimi sapmaları yapabilir.
ADALET PARTİSİ DÖNEMİ (1965-1971)
Nazmiye Hanım’ın kunduracısı olayı
1969’da Günaydın gazetesinde Başbakan Demirel’in eşiyle ilgili bir haber, iktidarla gazetenin arasında 12 Mart 1971 darbesine kadar süren bir kriz yarattı.