Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum tarihi, yıllardır 1881 olarak biliniyor, yazılıyor. Oysa ki bugün Şişli’deki Atatürk Evi’nde bulunan tarihî belge, O’nun doğumunun, bilinenden 2 sene önce olduğunu resmen kanıtlıyor. Tarihçi Necdet Sakaoğlu, son kitabında konuyu bütün yönleriyle anlatıyor…
Soyadı kanununun yürürlüğe girmesiyle Atatürk soyadını alan Mustafa Kemal, doğduğu yıl ve doğumgününü hiçbir zaman mesele etmedi. Zira hem çok önemli ve yoğun bir gündemi vardı hem de insanların onun şahsı için ayrı ve özel bir günü anmasını, kutlamasını istemedi.
“İlkokul sıralarından başlayarak ders kitaplarındaki Atatürk’ün nüfus hüviyet cüzdanının kimlik sayfasını ve fotoğrafını hatırlarız, 1934’te Soyadı Yasası çıktıktan sonra düzenlenmiş. Bu belgede: “Babası Ali Rıza, annesi Zübeyde, doğum yeri Selânik, doğum tarihi 1881”dir.
Oysa 1930’lara kadar Atatürk’ün doğum tarihi kitaplarda, pullarda 1880’dir.
Yaşamöyküsünü yazanlar Atatürk’ün doğum tarihi üzerinde durmaz, 1881 der geçerler. Yabancı kaynaklarda da doğum tarihi 1879, 1880 ve 1881 olarak verilmiştir. Türkiye’de “duraksamasız” neden 1881’dir? Ay-gün niye yazılmaz? Kimi anılarda doğum gününün kendisine sorulduğu; bunu açıklamasının doğru olmayacağını, bir de doğum günü kutlamasına kalkışılacağını, bunu istemediğini belirtmiş. “Benim için 19 Mayıs’ta doğmuştur deyiniz!” demiş!
Ölümü üzerinden 82 yıl geçtikten sonra doğum tarihini düzeltmenin bir yararı olmasa da ulus olarak Atatürk’ün yaşamöyküsünü doğum tarihinden başlayarak doğru bilmemiz gerekir. Kendi okul yaşamımızda, sınıf mümessilliğine, saygın, çalışkan veya yaşça büyük bir arkadaş seçilirdi. Atatürk de Harp Okulu’na girdiği gün fiziği ve olgun tavrıyla kısım subayının dikkatini çekmiş, çavuş yapılmıştı. Enver Paşa, Mustafa Kemal’den iki yaş küçüktü ama 1899’da Harbiye’den mezun olup mülazım (teğmen) rütbesiyle Erkân-ı Harp sınıfına geçerken Mustafa Kemal Harbiye’ye yeni kaydolmuştu.
Tanıtacağımız Atatürk’ün özgün nüfus belgesi: “Devlet-i Aliyye-i Osmaniye Tezkiresi” olup Şişli’deki Atatürk Müzesi’ndedir. Merak edenler görebilir. 18 Ekim 1922 (18 Teşrinievvel 338) tarihinde – saltanatın kaldırılmasından iki hafta önce– Ankara Nüfus Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir. Mühürlü imzalıdır. “Millet Meclisi Reisi ve Başkomutan Mustafa Kemal”i Osmanlı uyruğu göstermektedir. Yukarısında Padişah Mehmed Vahideddin bin Abdülmecid’in tuğrası, bunun sol açığında “Maliye Nezareti Evrak-ı Nakdiye ve Levazımat Müdüriyeti” mührü basılıdır. Sağ yukarısına iki damga pulu yapıştırılmıştır. Aşağıda da soldaki mühürde “Nezaret-i Umur-ı Dahiliye” okunur. Belgenin son satırları: “Bâlâda [yukarıda] isim ve şöhreti ve hal ve sıfatı muharrer [yazılı] olan Gazi Mustafa Kemal Hazretleri Devlet-i Aliyyenin tâbiyetini haiz [taşımakta] olup” yazılıdır. Kimlik bilgileri sütununda: “Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Reisi ve Başkumandan, mücerred [bekâr]”, Doğum tarihi, “Sene-i Hicrî 1296 Bin iki yüz doksan altı” yazılıdır.
Bu Hicrî 1296 tarihi, miladi takvime göre 26 Aralık 1878’de başlamış, 15 Aralık 1879’da sona ermiştir. Şu halde Atatürk’ün doğum günü 26 Aralık 1878-15 Aralık 1879 arasındadır. Zübeyde Hanım da “Mustafa’yı Erbain soğuklarında, 23 Aralık’ta doğurdum” dediğine göre sorun çözülüyor: O yılın Erbain soğukları 22 Aralık 1878-31 Ocak 1879 arasında; Rumi 23 Aralık da 4 Ocak 1879’u karşılar. Bu, Atatürk’ün kesin doğum tarihidir. Öldüğü 10 Kasım 1938’de 60 yaşını tamamlamasına iki ay kaldığı saptanır…”
Osmanlı devrinde, bugün nüfus kağıdı veya kimlik belgesi dediğimiz evraka “kafa kağıdı” denirdi. Bunun nedeni, büyük bir yaprak olan belgenin katlanarak fesin iç kayışının içine konmasıdır. Tabii burada ezilir, silinir, terle beraber lime lime olurdu.
Tarihin bir cilvesi, Mustafa Kemal’in burada sunduğumuz orijinal nüfus belgesi, Padişah Vahideddin imzalıdır ve 1922 tarihlidir Belgede tuğrası bulunan Padişah, Mustafa Kemal’in ilgili belgesini imzaladıktan 15-20 sonra ülkeden kaçacaktır!
Atatürk “19 Mayıs benim doğum günümdür” demiştir. Mustafa Kemal’in gerçek doğum tarihi 4 Ocak 1879’dur; ama bizim için, milletimizin yeniden doğduğu tarih olan 19 Mayıs 1919’dur!
Nutuk’un 1934 baskısında doğum yılı 1880…
Nutuk’un “Vesikalar” bölümünde verilen 144 numaralı belge, gazeteci Velit Ebüzziya Bey’in 13 Ekim 1919 günü Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafla sorduğu sorularla, bu sorulara Paşa’nın, yaveri Cevat Abbas (Gürer) Bey aracılığıyla verdiği yanıtları içerir. Sorulan 21 soru arasında “17” numaralı soruda, Mustafa Kemal Paşa’dan kısa bir özgeçmişini vermesi istenmiştir. Bu soruya verilmiş olan yanıtın ilk cümlesi, “Rûmî 1296 târîhinde Selânik’de tevellüd ederek …” sözcükleriyle başlar (cilt II, s. 146). Nutuk’un 1934’teki ilk Latin harfli baskısında ise, “Rumî 1296 (Milâdî 1880) tarihinde” denmiştir (cilt III, s. 171). Sözkonusu yanıt, Tasvîr-i efkâr gazetesinin 18 Ekim 1919 tarihli nüshasında “Mustafa Kemal Paşa ile telgrafla bir mülâkât” başlığıyla yayımlanan yanıtlar arasında yer almaz.
Ahmet Kuyaş