1481'DEN 1923'E
İstanbul’u sarsan 10 tarihî hadise
Tarihî başkent İstanbul, 1453’teki fetihten önce de dünya tarihini değiştiren olaylara sahne oldu. Türklerin idaresindeki şehir de, 1481’den cumhuriyetin ilanına kadar geçen yaklaşık 450 yıl içinde büyük bunalımlar, ayaklanmalar, felaketler ve sevinçler yaşadı. İstanbul’u ayağa kaldıran veya eve kapatan 10 önemli tarihî vaka.
FEYHAMAN DURAN, BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU, DEVRİM ERBİL
Türk resminde 3 büyük usta…
Cumhuriyet döneminin önde gelen üç ressamı, yaklaşık 25’er yıl arayla doğdular, birbirinden kıymetli eserler ortaya koydular. Bu benzersiz dönemin tanığı, üç ünlü ressamın da dostu Ozan Sağdıç, dünden bugüne her dem taze kalacak sanatçıları anlattı.
AYASTEFANOS ABİDESİ
Yeşilköy’de yıkılan meşhur Rus anıtı tekrar yapılacak mı?
Rusların bugünkü Yeşilköy, geçmişteki Ayastefanos’ta 1898’de yaptırdıkları anıt, Osmanlı Devleti’nin 1914 sonbaharında 1. Dünya Savaşı’na girmesiyle yıktırılmıştı. Dinamit patlatma anını 300 metrelik bir bobinle filme çeken yedek subay Fuat Uzkınay, Türk sinema tarihinin ilk çekimini yapmıştı. 103 yıl sonra anıtın yeniden yaptırılması gündemde.
AVRUPA’YA SEYAHATİNİN 150. YILDÖNÜMÜNDE
Abdülaziz, Batı’nın kıyısında Doğu’nun sonunda
31 yaşında tahta geçip, 46 yaşında ölen (veya öldürülen?) Sultan Abdülaziz’in 15 yıllık saltanatı, Osmanlı toplumunda ilklerin devri oldu. Avrupaî yapı, kurum, moda ve tarzların yayılmaya başlaması, giyim kuşam yenilikleri, basının ve fotoğrafın günlük yaşama girmesi, toplumda yeni düşüncelerin, özgürlük isteklerinin uyanması önemliydi. Ancak Batı’ya açılışın getirdiği lüks ve sefahat yaygınlaştı; askerî, endüstriyel ve ekonomik yönden Avrupa’ya bağımlılık yanında, ayrılıkçı ayaklanmalar da arttı.
OSMANLI İDARESİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI - 150. YIL
Sultan Abdülaziz ve Avrupa açılımı
Osmanlıların 1856’daki Paris Konferansı’nda “Avrupa familyası”na katılmış olması hiçbir işe yaramadı ve 1877-78’de Rusya karşısında ağır bir hezimete uğrandı. 1861’de tahta çıkan Abdülaziz döneminde ise ilk kez bir padişah Batı Avrupa’ya gidecek; Osmanlı reform hareketine inanan liberal Avrupa, Türklere önemli bir siyasal kredi açacaktı. Bu durum ciddi bir reform ve iyileştirmeye yolaçmış, ancak maddi krediler kötüye kullanılmıştı.
15 NİSAN 1990
Avangard caz efsanesi Sun Ra Beyoğlu’nda
Üzerinde bir zamanlar dünyanın neredeyse bütün dillerinin konuşulduğu Beyoğlu-İstiklal Caddesi’ndeki unutulmaz bir konser, şehrin hafızasına damgasını vurmuş, 90’lara giren Beyoğlu’nun kültür-sanat takviminde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu.
Batı ile Doğu ekseninde ‘Evet’li ve ‘Hayır’lı tercihler
Batı ile Doğu arasında bulunmak bizim tarihî-coğrafi kaderimiz. Bu kelimelerin bugün nasıl eskitildiği, harcandığı, karşılıklarından koptuğu, hatta anlamsızlaştığı ortada. Aslına bakarsanız bunun pek de yeni birşey olmadığı, özellikle 17. yüzyıldan bu tarafa Doğu ile Batı arasında gelgitlendiğimiz onca hadiseden bellidir.
Türkçe: Bir konuşma dili
Türkler dilde devamlılığı sözde, konuşmada ve işitmede götürürken, yazıda böyle bir ihtiyaç duymamıştır. Bu açıdan da makamlarda devamlılık, kurumsallaşma da geliştirilmemiş, sözü söyleyen kişiler önem kazanmışlardır. Çin’de ise coğrafya değişmediği gibi, konuşulan değil yazılan dil devamlılık unsuru olmuştur.
SOFRALARDA GÖRGÜ KURALLARI
Bıçak sağ elle, çatal sol elle
Bugün sofra adabına ilişkin bir kitap yazılsa “Dirseklerini masaya dayama!” yerine “Masada mesajlaşma!” veya “Televizyonu kapat!” şeklinde uyarılar eklenirdi herhalde. Müzik üstadı Ziryab’ın 9. yüzyılda öğrettiği sofra kültüründen günümüze çok şey değişti, ancak üç öğün yemek kuralı ve üç yemek sıralaması o günden bugüne hâlâ aynı.
DAVID LYNCH: Bastırılamayan rüyaların engellenemeyen dönüşü
David Lynch birçoğumuz için sadece bir film yönetmeni. Ama Lynch aynı zamanda bir yazar, ressam, heykeltraş, besteci, şarkıcı, gitarist ve tasarımcı. İki albümü, mobilya tasarımları, yazdığı kitaplar ve plastik sanatlar alanındaki uğraşlarıyla... Sinema tarihine damgasını vuran sanatçı şimdi bu çokyönlü yaşamıyla beyazperdede.