Kasım
sayımız çıktı

ZAMANIN DURDUĞU YIL: 2020’DEN TARİHE KALAN

O da diğerleri gibi 365 gün, 6 saatti. Güneşler doğdu, aylar battı… Yağmurlar, depremler, ölümler ve doğumlar oldu. Ama küresel pandemi 2020’de hayatı öyle bir yavaşlattı ki tarih bu yılı “yaşanmayan yıl” diye kaydetse yeri… “Yaşanmayan yıl”da dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler…

2020 öyle bir yıldı ki geriye dönüp baktığımızda, bir sene önceki hayatımızı doğru düzgün hatırlayamıyoruz bile. Bir yıl önceyi bırakın; evlere geri döndüğümüz bu zamanlarda, günün hangi saatinde, haftanın hangi gününde olduğumuzu bile karıştırabiliyoruz. Nihayetinde, Aristo’nun dediği gibi “Zaman değişimin ölçüsü”. Her şeyden bağımsız bir fanusun içinde kendi başına varolamıyor; değişen, dönüşen, yıkılan ve yeniden şekillenen şeyler olmadan dayanak noktasını kaybediyor. “Öncesi ve sonrası”, “başı ve sonu” arasındaki fark ortadan kalktığında, saatlerin tıkırtısı, takvim yapraklarının uçup gitmesi de mekanik bir hareketten ibaret kalıyor.

Bu yıl, “değişimin ölçüsü” koronavirüs haline geldi. Zamanı günlerle değil, vaka sayılarıyla, ölüm rakamlarıyla ölçer olduk. İstanbul’la New York arası zaman farkını enlemlere göre değil, pandeminin ne kadar yayıldığına referansla konuşur olduk. Ve Şubat ayı 29 gün çekse de, Mart 300 gün, Nisan ise 5 yıl sürmüş gibiydi. Yalnızca sıkıldığımız, endişelendiğimiz, çok meşgul ya da çok boş olduğumuz için değil, aynı anda ışık hızında değişen ve tahammül edilmez şekilde aynı kalan zamanın akışını ölçmek için bir sabitemiz olmadığı, tüm bunların ne zaman biteceğini kestiremediğimiz için de…

2020’nin özetini tam da bu yüzden hazırladık. Aşı haberleriyle birlikte tünelin ucunda görünen ışığa ulaşana dek elimizde değişimin bir ölçütü, zamanın durmuş gibi göründüğü bu yıl aslında ne kadar çok şeyin değiştiğinin bir belgesi olması için…