Kasım
sayımız çıktı

Tarihe tanıklık etmek, gençlerden öğrenmek

GÜRSEL GÖNCÜ

Hem cesur hem bilgeydiler. Hem bir, hem birliktiler. Hem birbirlerinden farklı hem ortaktılar. Hem tek başına hem kalabalıktılar. Böyle olduklarını bilmiyorduk. Belki onlar da kendilerini böyle bilmiyorlardı. Çadırlarının yakılmasından iki gün önce onları Gezi Parkı’nda gördüğümde, “ne kadar kendi halinde” çocuklar demiştim. Bu çocukların Türkiye tarihindeki en geniş kapsamlı kendiliğinden hareketi başlatacaklarını hiç düşünmemiştim. Siyasi partilerden en marjinal örgüte, medyasından polisine, belediyesinden yargısına, sendikasından iş dünyasına neredeyse bütün kurum-kuruluşları sallayacak bir etki yaratabilecekleri kimin aklına gelirdi?

Bunlar sonuçta “üç-beş çapulcu” değildi ama, biz çoğu yetişkinin de yıllardır tekrarladığımız “okumaz etmez, kültürsüz, bilgisiz, bilinçsiz, Türkçesiz, geçmişinden habersiz, yol-yordam bilmez, bencil, apolitik, vs.” gençler değiller miydi?

Değillermiş. Bunu hem herşeyden önce kendilerine kanıtladılar hem de cümle aleme gösterdiler. Onların direnişini bırakın anlamayı, algılamakta zorlandık. Onların mizahı karşısında komik durumlara düştük. Onların iletişimi karşısında postacı bile olamadık.

Görüşü, ideolojisi ne olursa olsun, hadiseleri siyaseten yorumlamaya, daha doğrusu kendi bildiği siyaset üzerinden açıklamaya çalışan her kurum, kuruluş, kişi; bu gençlerin ortaya koyduğu “ortaya karışık” talepler ve sokak manzumesi karşısında, son kullanma tarihi geçmiş kaldı. İlerici, solcu, liberal, ulusalcı kesimlerin kimi sözcüleri, eylemlerin motoru gençler üzerinden bir devrim romantizmi devşirirken; muhafazakar, sağcı, Müslüman kimliğin öne çıkan aktörleri, uluslararası bir komplonun piyonları olarak nitelediği gençleri aşağıladı. “Büyük Oyun”da, son sıraya ulaşan piyonun vezire terfi edebileceğini göremedi.

NTV Tarih dergisi, çıktığı günden bu yana ilk kez bir sayısını tamamen özel bir konuya ayırıyor. Bu özel sayı, bu “fevkalade nüsha”, sabit sayfaları ile birlikte Gezi Parkı eylemlerine, onun hatırlattığı ve gündeme taşıdığı tarihteki diğer hadiselere, kavramlara, tartışmalara, analiz ve yorumlara ayrıldı. Amacımız, “yaşarken yazılan tarih”i yaşandığı dönemde yansıtmak ve geleceğe kalacak tarihî malzemeye bir katkı sağlamak.

NTV Tarih olarak bu sayımızı, hadiselerde yaşamını yitirenlere, onların ailelerine, yaralanıp sakat kalanlara, acı çekenlere ve asabı bozulan herkese adıyoruz.

Barış, huzur, kardeşlik içinde, farklılıkların zenginliğiyle yaşayalım.