Müthiş bir sol kanat oyuncusu ve santrfordu Güngör Sürel. Beyoğluspor’da başladığı kariyerini Şekerspor’da tamamladı. 2. Lig’in “first class” oyuncusu, İstanbul beyefendisi bir sporcu.
FETHİ AYTUNA
Futbol tarihimizin, talihi yeteneğiyle ters orantılı yıldızlarından “Arap Güngör” lakaplı Güngör Sürel, süratli bir sol kanat oyuncusu ve santrfordu. Büyük kulüplerde oynasa bir Metin Oktay veya Can Bartu gibi iz bırakacakken, Beyoğluspor ve Şekerspor’da “Yerli Pele” olarak yayılan şöhreti, futbolu bıraktıktan sonra unutulmuştu. 1938’de Adana’da doğan Sürel, Osmanlı döneminin Afrikalı bir ailesinden geliyordu. Babası son Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın sağkoluydu. Mahalle takımıyla Beylerbeyi sahasında yapılan bir yazlık turnuvada Beyoğluspor idarecileri onu beğenince, 18 yaşında profesyonel olmuştu.
2013 başlarında yaptığımız görüşmede Beyoğluspor’un oyun tarzını şöyle anlatmıştı: “Günay Abi Alpay’a, o bana atardı topu. Bu şekilde iki-üç pasla çabucak kaleye inen bir oyun tarzımız vardı”. Millî Lig’in ilk yıllarında yer alamayan Beyoğluspor, 1962- 63 sezonunda lige katılmaya hak kazandı. Sürel, Beyoğluspor’un iki sezon boyunca mücadele ettiği ligde, takımının en golcü ismi oldu.
Başarısının sonucu olarak Fenerbahçe’nin transfer listesine girdi, ama bu transfer gerçekleşmedi. Beyoğlusporlu yönetici “Sarı” Niko’yla birlikte, Fenerbahçe’nin o yıllardaki ünlü yöneticisi Müslim Bağcılar’la yaptıkları görüşmeyi şöyle anlatmıştı: “Aralarında Arnavutça konuştular. Konuşmanın sonunda Müslim Bey bana döndü, ‘Bunlar iyi gâvur, sen kulübünde kal’ dedi”. Sürel Beyoğluspor’da oynarken en ciddi transfer teklifini İtalya’nın Bari kulübünden almıştı. Ancak makus talihi yakasını yine bırakmadı; zira 15 gün önce yabancı oyunculara vergi getirilmişti. Bari yöneticileri onu beğenseler de vazgeçtiler.
Peşpeşe hayal kırıklıkları yaşayan Sürel, ummadığı bir anda 1965-66 sezonunda Ankara ekibi Şekerspor’a transfer oldu. Bir aile ziyareti sırasında Şekerspor’da oynayan eski bir arkadaşına rastlamış, onun tavsiyesi ve antrenör Coşkun Özarı’nın ‘Hemen alın’ uyarısıyla bu transfer gerçekleşmişti. Üstelik peşin verilen para sayesinde futbol hayatının ilk ciddi gelirini elde etmiş ve Ankara’da bir daire satın almıştı. Her sezon küme düşmemek için mücadele eden Şekerspor maçlarında attığı kritik gollerle takımını kurtaran kaptan hâline gelecekti.
1972-73 sezonunda, artık 2. Lig’de mücadele eden Şekerspor’da futbolu bırakan Sürel, yine aynı kulübün altyapısında antrenörlüğe başladı. Kısa sürede A takımın hocalığına yükseldi. Ardından Elazığ, Lüleburgaz, Beykoz, Anadoluhisarı, Gebze, Anadolu, Yalova takımlarını çalıştırdı. Ne var ki teknik direktörlük, iş bulmak için insanların peşinden koşturmayı sevmeyen bu İstanbul beyefendisinin karakterine uymuyordu. Erken denebilecek bir yaşta hocalık kariyerini noktaladı. Büyükada’ya yerleşti.
Ya büyük bir takıma gitseydi…