Aralık
sayımız çıktı

Yokluk ve hiçlikten gelenin ‘her şey olma ısrar ve inadı’

Zafer Aydın, 1968’in üniversite işgalleri ve 6. Filo protestolarının ardında daha az anılan işçi hareketini, Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan ’68’in İşçileri’nde mercek altına alıyor. 23 öncüyle yapılan görüşmeler, dipten gelen fırtınanın da hikayesini anlatıyor.

Daha önce İşçilerin Ha­ziranı’yla 15-16 Hazi­ran İşçi Direnişi’ni ha­zırlayan koşulları kapsamlı bir arşiv çalışması ve bir dizi yüz­yüze görüşmeyle tarihe nakşe­den Zafer Aydın; bu defa ’68’in İşçileri’yle olayların önüne ak­törleri koyarak, işçi hareketi tarihinde yeni bir sayfa açma­larına yolaçan saikleri mercek altına alıyor. Anlatılan, 60’lı ve 70’li yıllarda bir grup işçi­nin hikayesi olmanın ötesinde, o dönemin de anlatısı… Hızla sanayileşen ve kentleşen Tür­kiye’de kırsal kesimden ko­pup gelen insanların önünde açılan dünyanın ve onların bu dünyayı kendi suretlerinde yo­ğurma çabalarının hikayesi…

1968’de genellikle Hazi­ran’daki üniversite işgalleri ve ardından ABD’nin 6. Filosu’na karşı düzenlenen anti-em­peryalist gösteriler öne çıkar. Temmuz’da başlayan fabrika işgalleri ise Türkiye’yi farklı türden bir mücadele biçimiy­le tanıştıracaktır. 50’lerin so­nunda ağır ağır başlayan, 60’lı yıllar boyunca yükselişe geçen ve 15-16 Haziran 1970’de zirve­ye ulaşan bu hareketin aktör­leri kimlerdir? Ne yemiş, ne iç­mişlerdir de toplumsal-siyasal tarihimize bu kendilerine has damgayı vurabilmişlerdir?

15-16 Haziran eylemlerinde grevdeki işçiler…

Bir öncekinden farklı ola­rak bu dönemin işçileri, fabrika sınırlarının dışına çıkmayan bir hak arayışının derde der­man olmakta yetersiz kaldığını görüp hem sokağa hem de siya­sete gözlerini dikmişlerdi.

Zafer Aydın’ın 23 öncü iş­çiyle yaptığı görüşmelerin 60-70’li yılların işçilerinin ta­mamını temsil ettiğini söyle­yemeyiz. Bu dönemde de işçi sınıfının büyük kısmının, kaza­ya-belaya bulaşmadan hayatını idame ettirmenin yollarını ara­dığını belirtmek gerek. Ancak bu dönemdeki kazanımların elde edilmesinde, öncü işçile­rin tarihsel bir payı var. Bu iş­çilerin iradesi ve ısrarı olmasa, başka dönemlerde olduğu gibi, o dönemde de işçiler toplumsal ve siyasal yaşamda daha pasif bir unsur olarak kalabilirlerdi.

“Kartal’ın Şövalyesi”nden “Sınıfın Peygamberi”ne, “İş­çilerin Keko’su”ndan “Neşesi­ni Mücadeleden Alan İşçi”­ye, anlatılan aslında bir hikaye değil, bir haysiyet mücadelesi­dir. Yokluktan gelen, hiçlikten gelen insanların “her şey olma ısrar ve inadı” bugünle de, gele­cekle de bir irtibat kuruyor.

’68’İN İŞÇİLERİ


ZAFER AYDIN
AYRINTI YAYINLARI, 2021
271 SAYFA, 30 TL