Kasım
sayımız çıktı

İncir: Tanrılar kutsadı Anadolu’ya yolladı…

Ölümsüzlüğün, bilgeliğin ve bereketin sembolü incir Anadolu’dan çıktı, Mezopotamya, Mısır, Akdeniz, Uzakdoğu derken Amerika’ya kadar herkesi lezzetine hayran bıraka bıraka dünyayı dolaştı. İncir, insanlar tarafından yetiştirilen ilk tarım ürünü ve bugün bu üretimin yaklaşık dörtte biri (260 bin ton) ülkemizde gerçekleştiriliyor. 

İncir mevsimini heyecanla bekleyenlerden misiniz siz de? Hele ki güneşi içmiş ılık incirleri ağacından yeme şansınız varsa… Şanslıyız. Dünyanın en lezzetli incirleri bizim topraklarımızda yetişiyor. İncirin, yüzlerce minik çiçeği içinde barındıran bir kılıf olduğunu öğrenmek ilginizi çeker belki. Bu kılıfa da “syconium” deniyor. Sadece incir sineği tarafından döllenen dişi ağaçların meyvesini yiyoruz biz. Gayet bilgece, erkek olana da “baba incir” demişiz. 

Doğanın bize sundukları arasında hiçbir meyvenin bu denli sembolik değeri olmamıştır. İncir, insanları olduğu kadar havada ve karada yaşayan diğer tüm canlıları da binlerce yıldır besleyip, her birimizin evrimine ayrı ayrı katkıda bulunduğu için olsa gerek hep saygı görmüş. Bu nedenle ölümsüzlüğü, uzun bir ömrü, toprak ve gök arasındaki bilgelik hattını, bereketi, aşkı, bolluğu ve gücü simgelemiş. Büyük yaprakları ile geniş tacı Tanrı ve Tanrıçaların, irili ufaklı koruyucu ruhların yuvası ile beş parmaklı yaprağı Kibele’nin elinin sembolü olmuş. 

Bir dişi bir erkek Dişi incir ağaçlarının meyvesi iri ve lezzetli, erkeklerinki ise küçük ve lezzetsiz oluyor. Genellikle dişi ağaçların yanına dikilen erkek incir ağaçları, sadece tozlaşma için gerekli. Christoph Jakob Trew, 1771. 

Ficus Carica denen cinsi Anadolu’nun has kızıdır. Adını Karia ülkesinden alır. İncir bizim topraklardan Mezopotamya, Mısır, tüm Akdeniz kıyıları ve Uzakdoğu’ya yayılmış, Amerika’ya gidişi ise İspanyol papazlarla olmuş. Amerika’da ilk incir 1560’larda Mexico’da dikilmiş. Daha sonra Kaliforniya’da San Diego misyonu kurulunca 1769’da incir yetiştirmeyi denemişler. İzmir inciri 1881’de denenmiş ama 1900’lerde döllenmeyi sağlayan sinekçiği kullanmayı akıl edene dek verim sağlayamamışlar. Bugün bu incirin adı “Calmyrna”; California ve Smyrna melezi. 

Yenilebilen incir, insanlar tarafından yetiştirilen ilk tarım ürünüdür. Ürdün’de Gilgal I neolitik yerleşiminde bulunan dokuz fosilleşmiş incirin MÖ 9.400-9.200’lerde evcilleştirilmiş bir türe ait olduğu belirlenmiş. Bu da tarımın başlamasından yaklaşık 1.000 yıl önceye işaret ediyor. 

Antik Mısır’da tarımın ana kalemlerinden biri olan incirlerin toplanması için eğitilmiş maymunlar kullanılmış. Ölümden sonraki yaşama geçerken güçlü olmak için firavun mezarlarına kuru incir koyulurmuş. Öbür tarafta Ana Tanrıça Hathor’un bir incir ağacının içinden çıkarak onları karşılayacağına inanılırmış. Biraz kuzeye çıkınca Sümer Kralı Urukagina’nın 5 bin yıl önce incirden bahsettiğini, 2. Nebukadnezar’ın Babil’in asma bahçelerine incir ağaçları diktiğini öğreniyoruz. 

Antik Yunan’da da Roma’da da incir gündelik olarak tüketilen yiyecekler arasında. Yunan mitolojisinde Tanrıça Demeter, kendisini konukseverlikle ağırlayan Phytalos’a hemen oracıkta yarattığı incir ağacını armağan etmiş. Roma’yı kuran Romus ve Romulus kardeşleri emziren dişi kurt, bunu bir incir ağacının gölgesinde yapmış. Roma’nın merkezi olan Forum’da bulunan kutsal incir ağacına, imparatorluk günlerine kadar tapılmış. Cato, De Agri Cultura isimli kitabında kendi zamanında yetiştirilen birkaç tür incirden bahsetmiş: Herculaneum, Afrika inciri, Kara Tellanian gibi… 

İncir yaprağı Tevrat’ın Yaratılış bölümünde, Hz. Adem’le Hz. Havva’nın yasak ağacın meyvesinden yedikten sonra çıplak bedenlerini örtmek için incir ağacının yapraklarından bir önlük yaptıkları anlatılır. 5. yüzyıldan bir mozaik. 

Uzakdoğu kültürlerinde de incir ağacının bir türü olan banyan ağaçları uzun ömür, ölümsüzlük ve aydınlanmaya giden yolun başlangıcı olarak kabul edilmiş. Buddha bir banyan ağacının altında aydınlanmaya erişmiş ve öğretilerini incir ağacının altında inananlara aktarmaya devam etmiş. İncil’de de Kur’an’da da incirden bahsedilmiş. Hatta Kur’an’daki Tin süresi “İncir ve üzüm üzerine and olsun” diye açılıyor. 

İncir halen yolculuğuna başladığı yerde yani ülkemizde, binlerce Egeli ailenin geçim kaynağı olmaya devam ediyor. Yüzyıllardır bu bölge incir ve üzüm üretiyor. Sevgili Evliya Çelebimiz zevkten neredeyse kendinden geçerek anlatmış bölgenin incirlerini: “Nazilli’nin 47 çeşit mahsulatı olur. Amma gök lop ve ak lop müsemmes lop, ballı lop, terlop ve şeker lop ve nakip lopu, sultan lopu ve Aydın lopu olur. Loplar birbirinden leziz ve tazedir”. 

18. ve 19. yüzyılda bölgede cirit atan yabancı seyyahların hepsi, Ege’nin göz alabildiğine uzanan incirlik ve üzüm bağlarından gıptayla söz etmişler. Önceleri iç pazar ön planda olduğu için incir ticareti yasaklanmış iken 19. yüzyılın başlarında bu kısıtlamalar kalkmış. Böylece bölgenin ürünleri çeşitli imtiyazlarla ticaret yapan levanten ve gayrimüslim tüccarların kazancına kazanç katmış ve dünyanın tükettiği incirlerin neredeyse tamamı Ege bölgesinden ihraç edilmeye başlanmış. 

Bugün dahi dünya incir üretiminin dörtte birini 10 milyon ağaçtan aldığımız ortalama 260 bin ton incir ile biz yapıyoruz. İncir genetik havuzumuz ise olağanüstü zenginlikte dişi ve erkek tür barındırıyor. Bursa siyahı, Bardacık, Sultan Selim, Morgüz, Yeşilgüz, Karazaplak, Kavak, Horasan, Sarı Lop, Sarı Zeybek, Halebi gibi çeşitler en çok üretilenler. Tüm Anadolu’ya yayılmış olsa da incir üretiminin büyük bölümü Aydın, İzmir ve Bursa yöresinde yapılmakta. 

Biz de tazesinden kurusuna, pekmezinden lokumuna, reçeline, sirkesine, cipsine, uyutmasına, rakısına varana dek değişik şekillerde tüketiyoruz inciri. En sevdiğim iki tanesini yazayım, deneyin. Yanlarına sadece yufka ekmeği alıp çıkar dağlara Yörükler. İki dakikada taze sağılmış ılık keçi sütüne incir sütü damlatarak mayalar ve bir güzel “teleme” yaparlar. Süt hemen mayalanıverir. Ekmeği bana bana yerler. Mevsimin ilk kuru incirleri ile “incir uyutması” da (kuru incirli muhallebi) yapabilirsiniz evinizde; hem hafif hem besleyici bir tatlı. İncirin tadı en çok taze taze dalından yenince çıkıyor galiba ve şimdi tam zamanı… Bulun bir incir ağacı ve dalın…