Kasım
sayımız çıktı

‘Alman usulü’ teknik ve taktik muharebe

Almanlar savaş sırasında operasyonel alanda hasımlarının çok ilerisindeydi. Ancak stratejik düşünce ve eylemde aynı ölçüde başarılı olamadılar.

Büyük Savaş’ın temel meselelerinden biri taktik örgütlenmelerin geliştirilmesiydi ki, bu konuda da Almanların önde oldukları görülür. Esnek savunma anlayışını geliştiren Fritz von Lossberg ve hücumda sızma taktiklerini geliştiren Oskar von Hutier öne çıkan iki isimdir. Bu operasyonel alan hayati önem taşıyordu, çünkü klasik bir hücum düş- man siperlerinin günlerce bazen haftalarca bombardımanıyla başlıyor, savunma yapan taraf da hücum edene kıyasla % 80’i ila % 90’ı kadar kayıp veriyordu.

Bazı hücumlarda yüz binlerce ton cephane harcanmaktaydı ki bu da Krupp ve Vickers fabrikalarına muazzam bir kazanç sağlıyordu. Almanlar askerlik sanatında taktik ve operatif anlamda hasımlarının ilerisine geçmişler ve çoğu halde bunu teknik üstünlükle de birleştirmişlerdi. Tüm çatışmalar incelendiği zaman, Almanların hücumda veya savunmada ya da silah ve sayı üstünlüğünün onlarda veya hasımlarında olduğu hemen tüm durumlarda ve hava üstünlüğüne bakmadan karşı tarafa daha fazla kayıp verdirdikleri görülmektedir.

Aynı üstünlük 2. Dünya Savaşı’nda da devam edecekti. Ancak Almanlar stratejik düşüncede, stratejik eylemlerde aynı derecede başarılı olamamışlardır. Kıta üzerindeki ablukayı kıramamışlar, stratejik olarak ittifaklarını sürdürememişler ve kuşatılıp yıpratılarak savaşa devam olanaklarını yitirmişlerdir.

GEORG BRUCHMÜLLER

‘Ateş valsi’nin yaratıcısı

Topçu bombardımanını adeta bir sanat haline getirmiş, ileri geri kaydırdığı top atışı “ateş valsi” olarak anılmıştır. Çok iyi düzenlenmiş kısa ve yoğun bombardıman tekniğini geliştirmiştir. Esasen uzun bombardıman siperler arasındaki alanı piyadenin yarısını yutan çamur kraterlerine dönüştürüyor ve binlerce asker tek bir yanlış adımla çamur deryasında boğulup kayboluyordu. Bruchmüller’ın kısa ve yoğun bombardımanı düşmanı afallatıyor, morallerini bozarak dağınıklığa neden oluyor ve birlikleri tecrit ediyordu. Ateşin sürekli kaydırılması nedeniyle düşman hücumun ne zaman geleceğini kestiremezken, hücum taburları son sıçrama noktalarına kadar ateş yemeden ara alanı geçebiliyordu. Bu nedenle asker arasında “Durchbrüchmüller” diye anılan topçu üstadının ilk hedefleri, gözetleme ve haberleşme noktaları, komuta yerleri, ihtiyatlar ve ana yaklaşım yolları gibi kritik unsurları kapsıyordu.

FRITZ VON LOSSBERG

Esnek savunmanın mucidi

Her krize gönderilen itfaiyeci olarak anılan von Lossberg, kademeli ya da esnek savunma sisteminin kurucusudur. Ön saflarda en az miktarda asker bulundurarak birlikleri düşman baraj ateşinin dışında tutuyor, düşmanın girme yaptığı yerlerde de hızlı karşı taarruzlarla onları geri atıyordu. Buna, tahkim edilmiş muharebe ileri karakolları ve güçlü ihtiyatlardan oluşan bir sistem diyebiliriz. Daha sonra Müttefikler de aynı sistemi uygulamaya başladı.

OSCAR VON HUTIER

Sürpriz baskın ve sızma ustası

Sızma taktikleriyle hücum üstadı Alman subay. Bu savaşta hücumlar genellikle günler süren bir hücum bombardımanıyla sürüyor, ardından piyade kitle halinde süngü takarak ilerlemeye çalışıyordu. Hazırlık bombardımanının sadece birkaç saat sürdüğü hücumlar da düşünülmüştü ama durum ne olursa olsun karşı taraf tedbir alabiliyor ve kitle halinde yaklaşan piyade biçiliyordu. Hutier bunun yerine küçük birliklerle düşman siperlerine sızıyor ve bunlar baskın yaparak düşman makineli tüfeklerini etkisizleştirince, arkadan gelen büyük birliklere ilerleme şansı yaratılıyordu. Bu taktikler doğuda işe yaramakla birlikte, çok sıkışık ve kademeli olan batı cephesinde ilk siperler aşılsa bile ikinci ve üçüncü hatlara gelinceye kadar baskın etkisi yok oluyordu.