RAMAZAN AYINDA YAZILAN İNSANLIK DIŞI BİR TEKLİF
‘Ölürse ne güzel! Ölmezse yerim için garanti isterim’
3. Selim dönemine ait 1805 tarihli mektupta, ahlaksız ve insanlıktan uzak bir anlayışın normalleştirildiğine tanık oluyoruz. Mehmed Sadık Efendi, vekili olduğu kadı efendiye, bulunduğu kazadaki Hacı Bakioğlu Abiş adlı tüccarın ölüm döşeğinde olduğunu gayet “mutlu ve sevinçli bir şekilde” bildiriyor ve parasına nasıl elkonacağıyla ilgili fikirlerini açıkça paylaşıyor.
Mizancı Murad’ın azarı: Arap Türkten üstündür!
Döneminin önde gelen yazar-politikacı ve gazetecisi Mizancı Murad, 1908’de kaleme aldığı makalede “Eşitlik iddiasında bile bulunmuyoruz. Her zaman soylu Arap kavmini kendimizden yüksek, kendimizden saygın, yani asıl anamız bilerek saygıda kusur etmiyoruz” diye yazmıştı.
SPOR TARİHİMİZDE BİR ÖNCÜ CAMBAZBAŞI ÇERKES RIZA BEY
Vücut geliştirme ve pehlivanlığın ilk hocası
2. Abdülhamid döneminin spor ve vücut geliştirme hocası Rıza Bey, gerek olağanüstü başarıları gerekse hocalığı ve jimnastik kitabıyla Türkiye’de bir ilk. Dini bütün bir Osmanlı olduğu anlaşılan Rıza Bey, İslâm’daki namaz, abdest gibi ibadetlerin beden terbiyesi üzerindeki önemini vurguladığı gibi, modern tekniklerin kullanımını da yaygınlaştıran bir kahraman.
RUSYA’YLA SAVAŞ HIRSI VE AĞIR SONUÇLARI OSMANLILARDA MİLLETİN PARASINA EL KOYMA TEKNİKLERİ
Hazine’nin dibi görününce halkın altını ‘haram’ sayılır
Uzun Osmanlı asırları boyunca karşımıza değişik ad ve fonksiyonlarla çıkan Hazine, klasik dönemde Enderun ve Birun (İç ve Dış) Hazineleri…...
160 YILLIK OLAĞANÜSTÜ BİR DEĞERİN MACERASI
Bursa’dan İstanbul’a sandukadan müzeye Osmanî Nişanı’nın izinde
Osmanlı Devleti, Batılılaşma ve ıslahat çalışmaları sıralarında “onurlandırma” ve “ödüllendirme” geleneklerini de değiştirdi. Tanzimat döneminde, Batı etkisindeki nişan ve madalyalar birbirini izledi. Sultan Aziz’in ihdas ettiği Osmanî Nişanı’nın olağanüstü bir örneği, ilk olarak 1862’de Bursa’daki Osman Gazi’nin sandukasına bizzat padişah tarafından konmuştu. 100 yıldır yerinde bulunmayan bu nişanın günümüze uzanan öyküsü. Belgeler eşliğinde...
PASKALYA
Bazen kahkaha bazen taşkınlık ve facia
Hıristiyanların en büyük bayramlarından Paskalya, Hz. İsa’nın dirilişini simgeliyor. Osmanlı döneminde gerek İstanbul’da gerekse taşrada düzenlenen şenlikler, kimi zaman bir bayram havası içinde kimi zaman ise sonu ölümlere varan felaketler eşliğinde yaşanmıştır.
DÜŞMANA ESİR DÜŞEN TÜRKLERİN FERYADI
Boynumda zincir ayağımda demir, âmin ya Rabbe’l-alemîn
İnsanlık tarihinin en eski toplumlarından itibaren savaşlarda esir alma, alınan esirleri köleleştirme uygulamaları yaygınlıkla görülür. Osmanlı döneminde 16. yüzyıldan itibaren görülen esaret vesikaları, imparatorluğun son 10 yılındaki tarihlerde olağanüstü artış gösterir. Oğullarını kurtarmak için elinden geleni yapmaya çalışanlar ise, yine bugün olduğu gibi analardır.
3. AHMED’İN, DAMADI İBRAHİM PAŞA’YA MEKTUBU
‘Zevceniz sultanleb-i teşnenizi bûs eder’
Yani “Ey damadım, kızım sizin susamış dudaklarınızdan öper”. 3. Ahmed’in, damadı Nevşehirli İbrahim Paşa’ya yazdığı mektuptaki bu cümleyi, günümüzde dahi hangi baba damadına yazabilir? O sırada yanında bulunan kızı Fatma Sultan’dan bahisle damadına böyle bir ibareyi yazan padişah, maalesef 1733’te evladının ölümünü de görecekti.
İNCELİKLİ STRATEJİLER
Osmanlılarda istifa etme ve ‘affını talep etme’
Son zamanlarda özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası veya görevden affı üzerine; bu mekanizmanın devletin üst kademelerindeki uygulanma yöntemlerine dair tartışmalar yaşanıyor. İlk ve klasik Osmanlı devrinde ancak vefat, azil veya “siyaseten katl” ile görevden ayrılan üst düzey bürokratlar, Tanzimat’tan sonra istifa (Arapça ‘afv’ kelimesinden) mekanizmasını türlü şekillerde kullanmışlardı.
PATRİCK GREGORİUS'UN İDAMI
İstanbul’da iktidar oyunları, Mora’da Türk katliamları
18. yüzyılda “Yunan Aydınlanma Hareketi” adı verilebilecek bir zaman diliminde, kilise ve aristokrat ailelerin büyük desteğiyle eski Yunan kültürü üzerine araştırmalar yoğunlaştı. 1821’de iyiden iyiye yükselen milliyetçi akım, Osmanlı devlet ve kamu düzeninde de onulmaz yaralar açacaktı. 2. Mahmut döneminde Rum Patriği Gregorius’un idamı ve hemen akabindeki isyanların ve diğer gelişmelerin analizi.