Tarihimize “Edirne Vak’ası” olarak geçen ve İstanbul’da kendiliğinden hareketin kitlesel bir kalkışmaya dönüştüğü isyan, Padişah 2. Mustafa’nın tahttan indirilmesiyle sonuçlandı. Binlerce asker, ulema ve halkın katılımıyla 2 aydan uzun süren, çok az kişinin kanının döküldüğü hareketin kahramanı Çalık Ahmed Ağa, dönemin tarihçisi Naima tarafından “cumhuriyet rejimi”ni istemekle suçlanacaktı.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın 1683’teki Viyana Kuşatması’yla başlayan savaş, 1699’da Karlofça Antlaşması’yla sonuçlandı. Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya’ya karşı çeşitli cephelerde 16 yıl süren yıkıcı savaşın bilançosu çok ağır oldu. Osmanlı Devleti bazı muharebelerde parlak zaferler kazansa da artık gücünü tüketmişti. Mağlubiyetler döngüsüne giren devlet, savaşa son verecek bir antlaşmayı en az zararla kabul etmeye çalıştıysa da, Karlofça Barışı sonrasında bir daha asla eski ihtişamlı günlerine dönemedi.
Savaş zayiatı sadece askerî zayiat değildi. Ülkenin tüm kaynakları yıllarca ordu ve savaş bürokrasisi için seferber edilmişti. Tarımda, hayvancılıkta, her türlü üretim kademelerinde çalışan işçi ve çiftçilerden orduya alınan çok sayıda insan kaybedilmişti. Bu kayıplardan kaynaklanan üretim düşüklüğü, iktisadi zayıflık, malî ve toplumsal zafiyet ülkenin bütün dengelerini bozacaktı.
Kasım sayısı tüm Türkiye’de bayide ve web sitemizde!