Ekim 2024 Sayımız Çıktı

‘Başa gelen çekilir’ dendi ve tomografi beyni görüntüledi

X-IŞINI İLE BİLGİSAYARLI TARAMA TEKNOLOJİSİ

1960’lardan itibaren geliştirilmeye başlanan tomografi uygulamaları, aslında 20. yüzyılla birlikte devreye giren röntgen kullanımının çok daha ileri bir safhasını oluşturacaktı. 3 boyutlu bir nesnenin iç yapısını farklı kesitlerde görmek prensibi hem teşhiste hem de tedavide çığır açacak; sağlık sektöründe ve finansal yapılarda da bir devrim yaşanacaktı.

Wilhelm Conrad Roent­gen’in 1895’te keş­fettiği X ışınları, kısa bir süre sonra hekimlerin canlı bedenin içini görebilmelerini sağlayan mucizevi bir teşhis yön­temi olarak kullanılmaya baş­landı. X-ışınları nüfuz ettiği katı nesneler tarafından bir miktar zayıflatıldığından, ışına maruz kalma sonucunda ortaya çıkan resim, bedenin içini gösteriyor­du. Röntgen devriminden sonra tıp artık eski tıp olmadı; radyoloji 1900’lü yılların başlarında tıbbi bir uzmanlık dalı hâline geldi ve X-ışını görüntüleme bugün hâlâ kullanılmakta… (“Ve insan kendi içini gördü: Röntgen devrimi”, #tarih dergi, Ekim 2014, s: 82-89)

Radyolojinin gelişimi 2. Dünya Savaşı’na kadar ılımlı bir hızda seyretti. Savaş yıllarında X-ışını görüntülemenin yaygın kulla­nımı ve dijital bilgisayarın ilk örneklerinin ortaya çıkışı ile ta­nısal görüntüleme tekniklerinde bir devrim yaşandı. Görüntüleme teknolojisinin ve bilgi işlem gücü­nün gelişmesiyle birlikte, organ fonksiyonları ve metabolizmanın işleyişi de ölçülebilir hâle geldi.

doi:10.1016/j.ics.2005.03.237
Godfrey Hounsfield’ın bilgisayarlı tomografi makinesinin ilk prototipi. Science Museum, Londra.

Müzik sektörünün devle­rinden EMI (Electric and Mu­sical Industries, Ltd.) 1931’de kurulmuştu. 1939’dan itibaren Ar-Ge bölümünde çalışan genç yetenekler, savaş nedeniyle hava radarlarının ve diğer elektro­nik cihazların geliştirilmesine yönlendirilmiş; savaşın sonunda şirketin geleneksel eğlence işleri­nin yanısıra, savunmayla ilgili elektronik çalışmaları da devam etmişti. 1955’te ABD’de Capitol Records’un satın alınması ve ardından EMI ile sözleşmeli olan Beatles grubunun büyük başarı­sı, 1970’lere girerken şirketi çok güçlü bir konuma getirmişti. O sıralarda şirketin üst yönetimin­de, dolayısıyla kurumsal stra­tejisinde bir değişiklik yaşandı. Yeni icra kurulu başkanı John Read, EMI’nin kârının üçte ikisini oluşturan müzik işinin riskleri ve belirsizlikleri nedeniyle, şirketin stratejik dengesini değiştirmek istiyordu; bu amaçla nakit akışı­nın bir kısmını şirket içi araştır­ma-geliştirmelere yönlendirme­ye başladı.

Tip-Tarihi-2
1971’de geliştirilen EMI Scanner, Londra’daki Science Museum’da sergileniyor.

Read, şirket içi yenilikçili­ği teşvik etmek gayesiyle bir araştırma fonu kurdu. Finan­se edilen ilk projeler arasında EMI’de araştırmacı olan Godfrey Hounsfield tarafından önerilen bir proje vardı. Bu proje, şirkete hızla büyüyen tıp teknolojisi ala­nına girme fırsatı oluşturacaktı. Elektrik mühendisi Hounsfield, radar sistemleri, güdümlü silah­lar ve İngiltere’nin ilk transistörlü bilgisayarı gibi projelerde çalış­mıştı. Zihnini meşgul eden yeni proje “otomatik örüntü tanıma” (automatic pattern recogniti­on) idi: Kapalı bir kutunun içini görmenin mümkün olup olma­dığını merak ediyordu! Daha sonra bunun biyolojik bir yapıda, kafatasında ince ayarlı X-ışını kullanılarak başarılabileceğinin farkına vardı ve ilk bilgisayarlı tomografi tekniğini tasarladı. Bu tasarım, bir nesneye farklı açılardan gönderilen çok sayıda X-ışınını kullanarak, daha sonra bir bilgisayar işlemcisiyle o nes­nenin yüzlerce fotoğraftan olu­şan bir resmini oluşturmak fikri üzerineydi; böylelikle 3 boyutlu bir nesnenin iç yapısını farklı kesitlerde görmek mümkün ola­caktı. Bilgisayarlı tomografi kav­ramsal anlamda bir yenilikti ama kullandığı teknolojiler iyi bilini­yordu. Temelde X-ışını, görüntü­leme teknolojisi ve veri işlemeyi birbirine bağlıyordu. Burada asıl zorluk, birbirinden farklı nite­likte olan mekanik, elektronik ve radyografik bileşenlerin tek bir sisteme doğru ve hassas bir şekilde entegre edilmesiydi. İlk deneylerinde verileri elde etmek (tarama süresi) 9 saat, görüntüyü bilgisayarda yeniden oluştur­mak 2.5 saat sürmüştü. Sonuçta laboratuvardaki beyin örneğinde ak ve gri maddenin ayırt edilebil­diği bir görüntü elde edebilmişti. 1968’de eksiksiz bir sistem olarak tanımlanan ve patent başvurusu yapılan bilgisayarlı tomografi için patent 4 yıl sonra verilecekti.

BEATLES.indd
Beatles Tıpta da Devrim Yapmıştı”, ntv tarih, Nisan 2009.

O yıllarda EMI esas olarak plak ve elektronik üretimiyle ilgileni­yordu ve radyolojik ekipman konusunda hiçbir tecrübesi yok­tu. Şirkete en büyük kazancı Be­atles’ın albüm kayıtları sağlıyor, araştırma projesi için de önemli bir kaynak oluşturuyordu fakat yüksek maliyeti karşılamak için İngiltere Sağlık ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da destek vermesi gerekecekti (“Beatles Tıpta da Devrim Yapmıştı”, ntv tarih, Nisan 2009)

Tip-Tarihi-5
“Ve insan kendi içini gördü: Röntgen devrimi”, #tarih dergi, Ekim 2014

Hounsfield, 1969’da Lond­ra’da bir radyoloji uzmanının desteğini almak için Dr. James Ambrose ile görüştüğünde tıp tarihine geçecek bir işbirliği de başladı. Ambrose, İngiltere’nin en önemli beyin cerrahisi mer­kezlerinden biri olan Wimb­ledon’daki Atkinson Morley Hastanesi’nde radyolog olarak çalışıyordu. Bilgisayarlı tomog­rafinin gerçek potansiyelini far­ketmişti ve Hounsfield’a klinik teknik konularda yardımcı olan, beyin tomografilerini yorumla­yan ilk kişi olacaktı.

Londra’da, Atkinson Morley Hastanesi’nin radyoloji bölümü­ne yerleşen Hounsfield ve küçük ekibi, 2 yıl boyunca Ambrose’un okuldan edindiği deney hayvan­larının kafalarını kullanarak orijinal cihaz üzerinde çalıştık­tan sonra, 1971’de bir prototip EMI tarayıcısı (scanner) üzerin­de ilk klinik deneyleri gerçek­leştirdi. Sonuçlar inanılmazdı; böyle bir buluş tıpta devrim yaratacaktı. Ancak makine çok yavaştı; X-ışını ile taramayı yapmak yalnızca 5 dakika sürü­yordu ama, taramayla toplanan verilerin bulunduğu kaseti At­kinson Morley’den EMI labora­tuvarlarına götürmek ve burada bir bilgisayarda gece boyunca görüntüleri işlemek gerekiyor­du. Kafatası artık tümörler ve kafa yaralanmaları gibi çeşitli kafa içi sorunların radyolo­jik incelemesine engel teşkil etmeyecekti. İngiltere Sağlık ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hiç vakit kaybetmeden Manchester, Queen Square ve Glasgow için 3 EMI tarayıcı sipariş etti.

Tip-Tarihi-3
Müzik sektörünün devlerinden EMI’nin kârının büyük kısmı, Beatles grubunun plaklarından elde ediliyordu. Bu gelir sayesinde bilgisayarlı tomografinin tohumları atılacaktı.

Klinik deneylerinin yapıldığı sıralarda John Powell, EMI’ye teknik direktör olarak katıldı. Şirketin elektronik işindeki kârlılığı zayıftı; çünkü 2.500 ki­şilik Ar-Ge kapasitesi çok sayıda birbirinden farklı küçük hacimli üretime yayılmıştı. Bilgisayarlı tomografi projesi şirketin köklü elektronik altyapısı üzerine inşa edildiğinden, Powell bunun EMI’ye heyecan verici yeni bir alana girme konusunda önemli bir fırsat sağladığına inanıyor­du; ancak EMI yönetimi yeni ürünlerinin satış potansiyeli konusunda kararsızdı.

Tip-Tarihi-7
Godfrey Hounsfield, geliştirdiği bilgisayarlı tomografi makinesi EMI Scanner’ın yanında, 1972.

EMI-Scanner olarak adlandı­rılan bilgisayarlı tomografinin fiyatının 400 bin USD civarında olması bekleniyordu ve yalnız­ca en büyük ve mâli açıdan en güçlü kurumların satın almaya gücü yetiyordu. Ancak şirket, doktorların coşkusuyla cesaret­lendi. Özellikle nörologlar ve be­yin cerrahlarının, tanı koyma­dan önce bilgisayarlı tomografi istemeye etik açıdan kendilerini zorunlu hissedecekleri zamanın yakın olduğunu tahmin edebi­liyorlardı. Şirketin ilk 12 ayda 50 tomografi/tarayıcı satacağı tahminiyle Powell, 6 milyon Sterlinlik yatırım projeksiyonu üzerinden temel bir strateji­nin ana hatlarını çizdi. Ürün, kazançlı tıbbi ekipman alanına girişle birlikte küresel pazarla­ra erişim imkanı sağlayacaktı. Şirketin hedefinin, tıbbi görün­tüleme alanıyla sınırlı kalmayıp girişimsel radyoloji ve radyas­yon terapisine doğru genişleme­si gerektiğini hissetmişti.

Bilgisayarlı tomografiyi ge­liştiren Godfrey Hounsfield, bir İngiliz nörolog ile ABD’ye gön­derildi. Konuştukları Amerikalı uzmanlar, cihazın büyük tıbbi öneme sahip olduğunu doğrula­dı. Tıp camiasında ilgi yüksekti. Daha sonra EMI, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’nin (RSNA) yıllık toplantısında bir sergi düzenledi. Şirket yönetiminin Amerikan medikal pazarına girmek için bir ABD satış şirketi kurma konusundaki güveni artmıştı.

Tip-Tarihi-8
Godfrey Hounsfield’ın çizimiyle bilgisayarlı tomografi makinesinin ilk taslağı.

1977, EMI’nin ABD’deki şirketi EMI Medical Inc. için çok iyi bir yıldı; bilgisayarlı tomografi, Amerikan pazarında muazzam bir başarı elde etmişti. Tarayı­cının piyasaya sürülmesinden itibaren geçen 3 yıl içinde, şirketin tıbbi elektronik satışları 42 milyon Sterline yükseldi. 300 üniteden fazla siparişle istikbal de çok parlak görünüyordu.

O zamanlar mevcut olan en umut verici yenilik EMI beyin tomografisiydi. Bu, EMI’nin varlığının ve deneyiminin ol­madığı bir pazarda bilinmeyen potansiyele sahip bir üründü. Roentgen’in X ışınlarını keşfet­mesinden bu yana tıpta teşhis alanındaki en büyük sıçramayı temsil ediyordu. 3 yılı aşkın bir süre boyunca EMI, dün­ya pazarının %100’üne sahip oldu. Sonraki 2 yılda rekabetin başlamasıyla birlikte pazar payı düştü ancak satışlar artmaya devam ediyordu. Tıbbi elektro­nik yatırımları, 1979’un sonunda EMI’nin devralınmasından kısa bir süre sonra THORN EMI ta­rafından satıldı, ancak EMI’nin patentleri korundu.

Günümüzde görüntüleme sistemleri tüm vücudu, her bir organı kesitler halinde ve 3 boyutlu olarak ortaya koya­bildiği gibi, atan kalbi, damar­larda akan kanı, sinir liflerini, dokularda yerleşen tümörleri, enfeksiyonları da gösterebil­mekte. Görüntülerin analiziyle kemiklerin yoğunluk kaybı ya da kalbin kan pompalama kapasitesi gibi bilgiler hesapla­nabilmekte. Biyopsi ve radyote­rapi gibi çeşitli teşhis ve tedavi girişimlerinde görsel kılavuzluk ise radyolojik görüntülemenin başka bir önemli boyutu.

Tip-Tarihi-6
Bilgisayarlı tomografi makinesinin geliştirildiği Atkinson Morley Hastanesi’nin 1992’de çekilmiş bir fotoğrafı.

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ

Kesit görüntülerde mükemmellik

Tip-Tarihi-Kutu

Bilgisayarlı tomografi, genellikle X-ışını kaynağını ve detektörünü hastanın etrafında döndüre­rek, çeşitli açılardan çok sayıda projeksiyon X-ışını görüntüsü elde eder; bu görüntüler 3 boyutlu bir hacme dönüştürülerek kesit görüntüleri elde edilir. İlk bilgisayarlı tomografide (BT) insan beyninin yalnızca bir kesitini taramak 9 saat sürmüş ve bunlar ardından 2.5 saatte yeniden yapılandırılmış­tı. Elde edilen kesit görüntüsü 802 piksel matrise ve 8 Bit kontrast çözünürlüğüne sahipti. Modern BT sistemleri, saniyede 40 kesit yapacak hızda 10242 piksele kadar görüntü matrislerini elde ediyor ve yeniden oluşturuyor.