Kasım
sayımız çıktı

1894, Bursa: Çokkültürlü tarih, benzersiz bir doku

Bir dönemin Osmanlı başkenti, bugün tarihe tanıklık eden kıymetli eserlerini koruyor. Korunamayan ve zamana/ ranta yenilen ise Bursa Ovası ve yakın geçmişin yeşil şehri.

Fotoğraf Bursa Hisarı’ndan Muradiye semtine doğru Sébah&Joaillier tarafından 1894’de çekilmiş. Kentin en sevilen çekim alanlarından biri olan bu bölgede çok sayıda fotoğrafçı birbirine yakın zamanlarda birbirine benzer çok sayıda fotoğraf çekmiştir. Bursa’nın zengin ve çok katmanlı kültür mirasını sergileyen fotoğrafta Osmanlı dönemi Rum kilisesi ve etrafındaki Rum mahallesi; Osmanlı hanedanının 15. ve 16. yüzyıllardan çok meşhur birçok simasını barındıran Muradiye türbeleri ve Sultan II. Murad’ın külliyesi görülüyor. Bunların çevresinde gelişen mahallelerde 19. yüzyıl sonlarına ait kent dokusu izlenebiliyor.

1- Keşişdağı / Uludağ: Fotoğrafın çekildiği yıllarda Keşiş Dağı ya da sadece Keşiş adıyla anılan dağın eteklerinde Osmanlı devletinin eski başkenti Bursa şehrinin semtleri yayılmıştı. Osmanlı asırları boyunca dağda ve çevresinde yaşayan bazı Türkmenler onu “Ulu dağ” şeklinde de isimlendirmiş. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ise resmen “Uludağ” adı kullanılmaya başlanmış ve zamanla Keşişdağ adı unutulmuştur.

2- Hamza Bey Camii ve Türbesi: Sultan I. Mehmed ve II. Murat’ın döneminde görev yapan Hamza Bey’in inşa ettirdiği külliye, çevresindeki semte de ismini vermiştir. İzmir fatihi olarak tanınan Hamza Bey, 1462’de Fatih’in Eflak Voyvodası Vlad Tepeş’e (Kazıklı Voyvoda/ Drakula) gönderdiği elçilik heyetiyle Romanya’ya gitmiş, heyetteki diğer görevliler ile birlikte burada şehit edilmiş, sonradan Bursa’ya nakledilen cenazesi burada inşa ettirdiği külliyeye gömülmüştür. Ayrıca eşi ve kızları için bir türbe daha inşa edilmiştir.   

3- Şehzade Mustafa Türbesi: 16. yüzyıl Osmanlı tarihinin en meşhur isimlerinden olan Kanunî Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa 1553’te babası tarafından Konya Ereğlisi’nde katledilmiş ve Bursa’da defnedilmiştir. 1573’te kardeşi II. Selim cenazesini buraya getirtip türbeyi inşa ettirmiştir. Türbeye Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Kadın, oğlu ve Şehzade Beyazıt’ın iki oğlu da gömülüdür. Bu türbenin arkasındaki kubbe ise Fatih’in şehzadesi Mustafa için 1474 dolaylarında inşa edilmiş ve çok sonraları II. Beyazıt’a karşı taht mücadelesini kaybeden, Avrupaya sığınan ve orada vefat eden Cem Sultan 1499’da buraya getirilip defnedilmiştir. Türbe, sonrasında daha çok onun adıyla anılır olmuştur. 

4- Sultan II. Murad ve Şehzadeler Türbesi: Sultan II. Murat’ın vasiyetine göre 1481’de inşa edilen türbesi. Sultan, vasiyetinde yanına kimsenin defnedilmesini istemediği için üzeri kısmen açık bir türbede tek başına yatıyor. Aynı kapıdan girilen bitişikteki bir mekanda ise üç oğlu ve bir kızının defnedildiği küçük bir türbe daha bulunur. Muradiye türbeler topluluğundaki tek sultan türbesi bu yapıdır.  

5- Muradiye Bölgesi ve Rum Ortodoks Kilisesi: Muradiye semti ile Bursa Hisarı arasındaki bu mahalle 15. yüzyıldan itibaren Rum Ortodoksların yaşadığı bir bölgedir. Semt ve kilise Kayabaşı adıyla da bilinir. Ancak fotoğrafta görülen yapı 19. yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. Tipik bir Tanzimat öncesi kilise yapısı olan bina, muhtemelen Kutsal Havariler’e adanmıştı. Ahşap çatılı, kubbesi olmayan kilisenin duvarları moloz taştan örülmüştür. Kilisenin önünde görülen evlerin bir kısmı 1924’de mübadele ile tamamen bölgeden ayrılan Rumlara ait olmalıdır. Yapı, çatısı çökmüş olarak hâlâ ayaktadır.

6- Şehzade Ahmed Türbesi: 1513’te Yavuz Sultan Selim’in emri ile Şehzade Ahmed için inşa edilen türbeye daha sonra şehzadenin annesi Bülbül Hatun, kardeşi Şehinşah ve Yavuz’un kardeşi Şehzade Korkut da defnedilmiştir.

7- Muradiye Camii: Sultan II. Murat tarafından inşa ettirilen büyük bir külliyenin merkezini oluşturan yapı, zaviyeli/tabhaneli cami tipindedir. Bugün cami olan yapının ilk olarak gezgin dervişlerin konaklaması için inşa edildiği bilinmektedir. 1425-1426’da inşa edilen yapının yanında bir medrese, bir hamam, bir imaret vardır.

8- Bursa Ovası: Yer yer meyve bahçelerinin de görüldüğü ova artık yok. Yerinde yoğun bir yapılaşma ve yerleşim var.