7 Haziran seçimlerinden iki gün önce HDP’nin Diyarbakır’daki mitingine bomba koyduranlar, son yılların en büyük provokasyonunu hedefliyordu. Dört kişinin öldüğü olay, HDP’nin sağduyulu yaklaşımı sayesinde daha fazla büyümedi.
Halkların Demokratik Partisi’nin, 7 Haziran seçimlerinden iki gün önceki Diyarbakır mitinginde son yılların en büyük provokasyonlarından biri yaşandı. Yüz binlerce kişinin bulunduğu miting alanındaki çöp kutusuna ve seyyar çay ocağına konulan parça tesirli iki bombanın patlaması sonucu dört kişi öldü, 200’e yakın kişi yaralandı. Başta eş genel başkan Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP’nin sağduyulu yaklaşımı olayların daha da büyümesine engel oldu.
İlk patlamanın ardından “Ciddi bir şey yok devam ediyoruz” diyen sunucunun ikinci ve daha şiddetli patlamadan sonra trafonun patladığını söyleyip sükunet çağrısı yapması paniği önledi. Partililer art arda “Provokasyona gelmeyin, sakin olun” çağrıları yaparken polisler, 1 Mayıs 1977 katliamında silah sesleri duyulunca polis panzerlerinin kitlenin üzerine sürülmesini hatırlatan bir şekilde bomba paniği yaşayan insanların üzerine biber gazı attı ve tazyikli su sıktı.
Seçim sürecinde bu provokasyondan önce de partinin Adana ve Mersin il binaları bombalanmış, Bingöl Karlıova’daki seçim aracının şoförü öldürülmüş, Erzurum mitingi sonrasında ateşe verilen ve içinde şoförü olan parti aracı yakılmıştı.