Edebiyatçı sıfatıyla değerli eserler bırakan Asaf Hâlet, 1946 genel seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olmuş; arkadaşlarından borç aldığı parayla bir bildiri bastırmış; bunu da kendisi dağıtmıştır. Bu İstanbul çelebisinin arkalı-önlü tek sayfalık bildirisindeki saptamalar, bugünkü seçim ortamında konuşulanları çağrıştırır; hiç değişmeyenleri hatırlatır.
Edebiyatçı ve şair Asaf Hâlet Çelebi (1907-1958), erken cumhuriyet devrinin müstesna kalemlerindendi. Tasavvuftan, Hint felsefesinden, arkeolojiden izler taşıyan şiirleri ile 40 kuşağı şairleri arasında özel bir yere sahiptir. Arkadaşlarından Resai Eriş, Yeni Adam dergisinde onu şöyle anlatır:
“Sabahları Beylerbeyi’nden Köprü‘ye gelen vapurda, öğleyin Kapalıçarşı içindeki çukur muhallebicide, akşamları da Küllük kahvesinde görebilirsiniz. Orta boylu, şişmanca, çay kutuları üzerindeki çinli resimlerini andıran, düşük pos bıyıklı, 35 yaşlarında esmer bir adam. O bu hâliyle Hindistanlı baharat tüccarlarına benzetilebilir. Sivri topuklarını tahtalarda tıkırdatarak gelir, tesadüfen karşınıza oturur. Dar, beyaz pantolonu etli kalçalarına yapışır; ekseriya yeşil renkteki ceketi eski haydariyeleri andırır. Halis şaldan gravatları için ‘ben yaptım beyefendi, tam 15 asırlık acem el dokumasıdır’ der. Alnında ter damlaları, gözleri dalgın…
Bir sene önce monoklu kırılmasaydı şimdi onu göz çukuruna yerleşmiş görürdünüz. Ağzında daima baharlı bir tatlı… Cebinden çıkardığı antika, kıymetli kutular içinde kakule. Nemse kimyonu, kaya tuzu safran veya franbuaz şekerlerini yanındakilere de ikram eder. ‘İkbal buyurulmaz mı? Hanımefendi; zihne küşayiş veriyor’ der”.
1946 yılı seçimlerinde Asaf Hâlet Çelebi, daha önceden sosyal hadiselere gösterdiği duyarlılığı daha da üst seviyeye çıkararak “müstakil namzet” yani bağımsız aday olmuştu. Milletvekili seçimleri için olması nedeniyle, memleket sorunlarını teker teker vurgulamış, korkusuzca açık açık mevcut düzene kafa tutmuştur. Yaşam tarzı, ailesi, tutkuları, eserleri gözönüne getirildiğinde, kaleme aldığı bildiri çok şaşırtıcı hattâ Çelebi’den beklenmeyen bir çıkıştır. “Cüneyd, He, Tevrat Şiiri, Asuri Şiir, Nuru Siyah, Sidharta, Mısrı Kadim, Mara, Nirvana” başlıklı çok özel konulu şiirler kaleme alan, bir şiir kitabına Om mani Padme Hum gibi isim koyan nevi şahsına münhasır bu İstanbul çelebisinin tek sayfalık bildirisindeki saptamalar, örnekler; bugünkü seçim ortamında konuşulanları çağrıştırır. 1946’nın zor koşullarında bastırdığı tek sayfalık el ilanını kendisinin dağıttığını; onu tanıyan ve dostu olan sahaf/felsefeci Arslan Kaynardağ’dan yardım talep ettiğinin hikayesini, Beşir Ayvazoğlu He’nin İki Gözü İki Çeşme, Bir Asaf Halet Çelebi Biyografisi isimli eserinde anlatır. Çelebi’nin katıldığı bu seçimden ne kadar oy aldığı net bilinmemekle birlikte, bütün yayınlarda kullanılan bildirinin arşivimizdeki tek nüsha belge olduğunu belirtelim.