11. yüzyılda yaşamış Bizans İmparatoru 9. Konstantin Monomakos’un tacı, 1860’ta bugünkü Slovakya’da toprağı süren bir çiftçi tarafından bulunmuştu. Akademik camiada tacın İstanbul’dan nasıl çıktığına ve orijinal olup olmadığına dair birçok teori var.
Budapeşte’deki Macaristan Ulusal Müzesi’ni ziyaret edenler, Bizans İmparatoru 9. Konstantin Monomakos’un tacı olduğu düşünülen nadide bir eseri görür. “Monomakos Tacı” olarak anılan bu eser, birbirine eklemlenen 7 adet altın ve mine işlemeli levhadan meydana gelir. Levhalar üzerinde merkezde imparator olmak üzere, genç bir kız olarak idealize edilen eşi İmparotoriçe Zoe’nin ve Zoe ile unvanı paylaşan kardeşi Theodora’nın betimlemelerinin yanında, “dansöz” olarak tasvir edilen iki genç kız ile iki allegorik figür bulunur.
Monomakos, Bizans İmparatorluğu’nu yöneten Makedonya hanedanının son temsilcilerinden İmparatoriçe Zoe’nin üçüncü kocası olarak tahta çıkan bir senatördü. “Görevini hafife alan, iradesi zayıf bir hükümdar” olarak anılsa da, çevresinde önemli kültür ve biliminsanları bulundurmayı bildi. Bu çevre sayesinde 1045’de Konstantinopolis’te bir yüksek eğitim kurumu kurulacaktı. Doğu’da Ani devletini ilhak ederek topraklarına katacak, Araplar yerine Selçuklu Türkleriyle, Batı’da Normanlarla, Kuzey’de ise Peçenek, Uz ve Kumalarla muhatap olacaktı. Monomakos’un dönemine denk gelen en önemli olaylardan biri de Hıristiyanlık aleminde 1054’te gerçekleşen Ortodoks ve Katolik Kiliseleri arasındaki mezhepler ayrımıydı.
1860’da bugün Slovakya sınırları içinde bulunan Ivanka Pri Nitre’de, bir çiftçinin sabanına takılıp da bölgenin toprak ağası tarafından Macaristan Ulusal Müzesi’ne satılınca, 11. yüzyıl Bizans sanatını günümüze taşıyan “Monomakos Tacı” yeniden ortaya çıktı. 11. ile 19. yüzyıl arasında tacın nerede olduğuyla ilgili teoriler çeşitli. 11. yüzyılda Hıristiyanlaşmakta olan Macaristan’ı Ortodoks cephesine çekmek için tacın Monomakos tarafından Macar kralına veya eşine hediye edilmiş olabileceği teorilerden biri. 13. yüzyılda Macaristan’a satılmış olabileceği veya yine 13. yüzyıldaki Latin istilası sırasında Konstantinopolis’ten çıkartılmış olabileceği de ihtimaller arasında. Taç, akademik dünyayı da oldukça meşgul etmiş. Tacın bağlantı deliklerinin birbirine uymadığı; yanında bulunan bazı diğer parçaların taca ait olmayabileceği; tacın çapının bir insan kafası için küçük olması gibi sebeplerle bunun bir kemer, kola takılan törensel bir taç (armilla) veya bazı parçaları hâlâ kayıp bir taç olabileceği gibi birçok iddia var.
İddialar bir tarafa, Ayasofya Müzesi’nin galerisinde duvarda yer alan mozaik betimlemesi ve döneminde Sakız Adası’nda yaptırdığı Nea Moni Manastırı’yla birlikte bu taç, Monomakos’un günümüze kalan üç yadigarından biri.