Türkiye’nin Filistin meselesindeki sert tutumuna rağmen, kimi firmaların İsrail ile ticareti sürdürmesi; hatta bunların içinde askerî olarak da kullanılabilecek parçaların bulunduğunun ortaya çıkması geçen ayın gündemini belirledi. Türkiye, herkese açık kaynaklardaki belgelere ulaşıp gazetecilik yapan Metin Cihan sayesinde gelişmeleri izledi.
İsrail’in Filistin topraklarında başlattığı ve sivilleri de hedef alan askerî harekatın ardından, hem Türkiye’de hem dünyada ciddi tepkiler devam ediyor. Son olarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Gazze’de acilen ateşkes talep eden karar tasarısını kabul etti, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) ise İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu hakkında savaş suçu işlediği gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Karar, üç Hamas liderini de kapsıyor.
Tüm bu gelişmeler sırasında, yurtdışında yaşamak zorunda kalan genç bir gazeteci, Metin Cihan, kamuya açık kaynakları tarayarak Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkilerini tüm hızıyla sürdürdüğünü ortaya çıkardı. Üstelik ticaretin miktarı, Filistin’e saldırıların başlamasının ardından artmıştı.
Metin Cihan, Türkiye ile İsrail arasındaki ticareti belgeleriyle sosyal medya hesabından paylaşınca iktidar cenahında ilk önce sessizlik yaşandı. Filistin’e destek veren gruplar ise iktidarı protesto etmeye başladı. Ticaretin silah ve stratejik ürünler de içerdiği ortaya çıkınca, Cihan ağır hakaretler ve tehditlerle karşı karşıya kaldı. Eski Bakan, AK Parti milletvekili Mustafa Varank, Metin Cihan’a “Sen Türkiye’de yaşamaya bile cesareti olmayan, ahlaksız, yalancı bir müfterisin” diye seslendi.
Tüm bu gelişmelerin ve yerel seçimlerin ardından, 9 Nisan’da resmî yetkililer Türkiye’nin İsrail’le ticaretini kısıtladığını duyurdu. Bu karara rağmen ambargolu ürünlerin İsrail’e gittiğini yine Metin Cihan sosyal medya üzerinden duyurdu. Metin Cihan ilk olarak 2014 yerel seçimi öncesi Yenikapı’da izlediği AK Parti mitinginden çektiği fotoğraflarla kamuoyunda ilgi çekmişti: Yayımladığı fotoğraflar, mitingdeki kalabalığın diğer mecralarda gösterilenden daha az olduğunu kanıtlıyordu.
“Yurttaş gazeteciliği” yaptığını söyleyen Cihan’ın hayatını değiştiren ise 2019’da Giresun’dan gelen bir mesaj oldu. Mesajda 11 yaşında şüpheli biçimde ölen Rabia Naz olayını araştırması öneriliyordu. Araştırmalarının sonucunu sosyal medyadan paylaşınca, bu hadise tüm kamuoyuna mâloldu. İşin ucu bir takım “güçlü” siyasilere dayanınca, hapse girmekle sürgünde olmak arasında bir tercih yaptı ve yurtdışına çıktı.
Cihan, İsrail’le ticaret dahil yaptığı bütün araştırmalarda genellikle herkesin erişiminin bulunduğu açık kaynakları kullanıyor ve ülkemizde giderek itibarsızlaşan gazeteciliğin bir “meslek” olduğunu gösteriyor, kanıtlıyor.