İLK FOTOĞRAFÇILARDAN TARİHÎ YARIMADA
Suriçi İstanbul’unda bir zaman yolculuğu
İstanbul’un fotoğrafla tanıştığı 19. yüzyılda, şehrin sınırları bugünküyle karşılaştırılamayacak kadar belirgindi. O günlerin İstanbul’unu günümüze taşıyan öncü fotoğrafçılar, mekanlarını, konularını doğal olarak yerleşik hayatın binlerce yıldır devam ettiği “Tarihî Yarımada”dan, başka bir deyişle “Suriçi İstanbul”undan seçtiler. İzleyen yıllarda bu panoramik karelerden birçoğu, aynı açılardan tekrar tekrar çekildiler, kartpostallara konu oldular, dünyaca tanındılar. Bizim seçkimiz ise objektifin günlük hayatın ruhuna nüfuz ettiği, bir daha çekilmeleri mümkün olmayan fotoğrafları içeriyor…
BİR ZAMANLARIN ÜNLÜ MASA OYUNLARI
Tek oyuncağımız bilgisayar değilken…
Bilinen en eski masa oyunu, Eski Mısır kökenli Senet’tir. M.Ö. 2800’lerde hüküm süren Menkare’nin mezar odasında Senet oynayanları gösteren bir duvar resmi bulunmuştur. Go, satranç, tavla, dama da kadim uygarlıklardan günümüze ulaşan, hâlâ tutkuyla oynanan masa oyunlarıdır. Bunlar, “oyunun kuralları”nı koymuş, 19. yüzyıl sonlarından itibaren moda olan ve bilgisayar çağına kadar tüm dünyayı sarsan “modern” masa oyunlarının standartlarını belirlemiştir. Tamamen hayalgücü ve yaratıcılığa dayanan masa oyunları genellikle hazır bir zemin üzerinde, pulların ya da taşların belirli kurallar çerçevesinde hareket ettirilmesiyle oynanır. Birkaç kuşağın çocukken en büyük eğlencesi olan bu oyunlardan en önemlileri, İstanbul Ataşehir Belediyesi Düştepe Oyun Müzesi’nde sergileniyor. Biz de 20’yi aşkın ülke ve yüzlerce koleksiyonerden toplanan iki binden fazla oyun ve objenin sergilendiği müzenin en kıymetli parçalarından 10’unu sizin için derledik.
ORTADOĞU’NUN KAPISINDA İKTİDAR MÜCADELESİ
500. yılında Mercidâbık ve Sultan Selim gerçeği
Yazgının bir cilvesi olarak, 24 Ağustos 1516’dan tam 500 yıl sonra aynı gün, aynı yerde Türk birlikleri Suriye’ye girdi. Yavuz Sultan Selim ordularının Mercidâbık’ta (Dabik Çayırlığı) Kansu Gavri komutasındaki Memlûk güçlerini yenmesi, Osmanlılara Mısır ve kutsal toprakların yolunu açmıştı. Ancak o dönemde de aynı bugünkü gibi başka hesaplar, ilginç ittifaklar, ihanetler, cinayetler ve algı yönetimi vardı.
ŞEYHÜLMÜVERRİHİN (HALİL İNALCIK)
Türk düşünce tarihinde uluslararası büyük usta
Geçen ay 100 yaşında yitirdiğimiz tarihçi Halil İnalcık, özellikle Osmanlı tarihi üzerine verdiği eserlerle yeni belge ve bilgiler, yeni bakışaçısı ve yaklaşımlar ortaya koymuş; uluslararası literatüre önemli katkılar sağlamış; Türk tarihçiliğinde bir milat yaratmıştı. Hocanın öğrencileri ve Yayın Kurulu üyelerimizden Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Kafadar ve İsenbike Togan, İnalcık’ın Osmanlı tarihi çalışmaları içindeki yerini yazdı.
BAHTİYAR YALTA (1925-2016)
‘Savaşırken yazılan tarih’in kahramanı
Kore Savaşı’na damgasını vurmuş Kunuri Muharebeleri’nde bulunan hayattaki son subay Bahtiyar Yalta’yı kaybettik. Müstesna bir harp tarihçisi, yılmaz bir hayat savaşçısıydı.
17 EYLÜL 1929
Şapkasız çıkmam abi!
1925 yılında yapılan şapka devrimi halkın günlük hayatına ilginç değişiklikler getirmişti. Şapka ile namaz kılmak mümkün olmadığından, cami girişlerinde bu yeni aksesuara özel vestiyer benzeri mekanlar oluşturulmuştu. Şapkaların, bastonların ve ayakkabıların bırakıldığı bu mekanlar, zaman içerisinde şapka takma alışkanlığı azalınca ayakkabılıklara dönüştü. Fritz Krause tarafından çekilen fotoğrafta, ibadetten sonra camiden çıkan vatandaşlar, numaralandırılmış sıralardan şapkalarını alıyor.
Birlik-beraberlik derken kapanıp, yalnızlaşan Türkiye
Son darbe girişiminin ertesinde oluşan “birlik-beraberlik”in sadece bir hava olduğu kısa sürede ortaya çıkınca, Türkiye kaldığı yerden hayata devam etmeye…...
Moskova Mahkelemeri: Stalin’in Kızıl Terörü
Bundan 80 yıl önce Sovyetler Birliği’nde başlatılan büyük siyasi- etnik tasfiye sırasında, yaklaşık 1 milyon kişi öldürüldü, milyonlarca Rus toplama kamplarına gönderildi. 1938’e varıldığında, 1917 Devrimi sırasındaki Bolşevik merkez komitesinden neredeyse sadece Stalin sağ kalmıştı. “Büyük Terör” adını alan temizlik hareketiyle, yeni egemenlerin bürokratik rejimi ülkeye hakim oldu.
DÜNDEN BUGÜNE SÜPER KAHRAMANLAR
İNSAN DOĞDULAR, İNSANÜSTÜ OLDULAR AMA İNSAN KALDILAR
Gizli korku ve isteklerini olağanüstü yeteneklere sahip kahramanlara yansıtmak, insanlar için her zaman bir ihtiyaç oldu. Bir zamanların destan kahramanları, bugün fantastik edebiyat, çizgi roman ve sinema karakterlerine dönüştü. Ama misyonu ne kadar değerli, kendisi ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir süper kahraman kusursuz değildi, hepsinin insani zaafları vardı.
ÜNLÜLER RESM-İ GEÇİDİ
DEVLER henüz küçükken…
60 yılı aşkın bir süre fotoğrafla uğraşmışsanız, kader önünüzde siyaset ve sanat dünyasının kapılarını açmışsa, yıllar sonra arşivinizi karıştırdığınızda bugün herkesçe tanınan bazı kişilerin objektifinize ilk yakalanışlarında ne kadar genç, hatta çocuk yaşlarda olduğunu fark edersiniz. Dergimizin bu sayısından itibaren zaman zaman Ozan Sağdıç’ın arşivinden bu tanıma uyan fotoğrafları sizlerle paylaşacağız. İşte, vakt-i zamanında onun objektifine takılan ünlülerin fotoğraflarından ilk seçki…