Kasım
sayımız çıktı

Tanrıça Kubaba yüzüne kavuştu

1990’larda Afşin’de bulunan Geç Hitit stel parçasının 1881’den beri British Museum’da sergilenen Kubaba stelinin kayıp üst parçası olduğu anlaşıldı. Heyecan verici arkeolojik buluntu, Kubaba figürüyle birlikte tarihin eksik kalmış satırlarını da tamamlıyor.

HASAN PEKER

NİCCOLO MARCHETTİ

1990’lı yıllarda tarihi bir esere ait olduğu su götürmeyen bir parça sessiz sedasız Afşin Elektrik Üretim Anonim Şirketi lojmanlarının bahçesine getirilir ve kısa bir süre önce yetkililer tarafından farkedilinceye kadar uzun yıllar boyunca orada kalır. Site sakinlerinden Yusuf Köş’ün hatırladığına göre, eser Afşin-Beyceğiz Tepesi’nin yamacında Gözpınarı olarak adlandırılan doğal su kaynağında yapılan düzenleme çalışmaları sırasında bulunmuştur.

Afşin’de bulunan stel parçasının Anadolu hiyeroglifi yazılı arka yüzünden detay.

Buluntu, 2015 yılının Haziran ayında Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ve Kahramanmaraş Müzesi yetkililerinin yoğun ilgi ve çabaları, Karkamış Kazısı Başkanlığının da yardımlarıyla Kahramanmaraş Müzesi’ne taşınır. Eylül 2015’te eser üzerinde yapılan incelemede buluntunun, üzerinde Tanrıça Kubaba’nın yüksek kabartmasının yer aldığı Anadolu hiyeroglif yazılı Geç Hitit dönemine ait bir stel parçası olduğu ve Karkamış kökenli olduğu belirlenir. Araştırmalar derinleştirildikçe Afşin stel parçasının bugün British Museum’da sergilenen Kubaba stelinin üst kısmı olduğu anlaşılır. 1754 yılında Halep’teki İngiliz konsolosu Alexander Drummond’un ilk kez rapor ettiği Kubaba steli, İngiliz Halep Konsolosu Philip Henderson tarafından 1878 yılında Karkamış’tan alınmış, 1880 yılında İskenderun’a yollanmış ve 1881’de British Museum’a ulaşmıştır. Afşin stel parçasının Karkamış’tan Kahramanmaraş’a nasıl ulaştığı sorusu ise bugün hâlâ gizemini korumaktadır.

Kubaba Steli’nin Afşin’de bulunan parçası (üstte) ve British Museum’daki alt kısmı.

Afşin stel parçası üzerinde Karkamış Kazı Başkanlığının yaptığı ön incelemenin sonuçları son derece çarpıcıdır: Buluntunun üzerindeki yazılar, Kamani’nin Karkamış’ta yaptırdığı Kubaba tapınağını, askeri ve sivil başarılarını anlattığı British Museum’daki Kubaba stelinin arka yüzündeki yazıtın eksik başlangıç satırlarını tamamlamıştır. Bu satırlar stelin yazarının Ülke Beyi I. Astiru’nun oğlu; Karkamış ve Malatya kentlerinin Ülke Beyi Kamani olduğu bilgisini vermiştir. Kamani, yazıtta babası I. Astiru’dan, babasının büyükbabası İsarwili-muwa’dan ve babasının büyükbabasının babası Sangara’dan yani M.Ö. 9. yüzyılın ikinci yarısından bahsetmektedir. Afşin stelinin eksik satırlarının tamamlanması, tarihte bugüne kadar alacakaranlıkta kalmış bir alanı aydınlatması bakımından ayrıca büyük önem taşımaktadır. Karkamış’ın ikinci ve son hanedanının yeni üyeleri bu sayede tespit edilebilmiş, ayrıca sadece Assur kaynaklarında geçen Sangara’nın da bu hanedanla bağı kurulabilmiştir. Sangara’nın adı ilk kez kendi ülkesinin yazıtlarında, kendi dilinde karşımıza çıkmış, Geç Hitit tarihinde önemli bir boşluk kapanmış, aradan geçen 2500 küsur yıldan sonra Karkamış’ın kraliçesi tanrıça Kubaba nihayet kayıp yüzüne kavuşmuştur.