Kasım
sayımız çıktı

Türküler pop’laştı, şarkılar sloganlaştı

12 Mart’ın kasveti Kıbrıs Harekâtı’yla dağıldı. Başta Ecevit, siyasi liderlere yazılan güzellemelerin fiyakasını büyük pop patlaması bozdu. Toplumsal muhalefetin yükselişiyle sloganlar “hoptirililay”lara karışırken, “her acının tiryakileri” aradan sıyrıldı.

Moğollar, 70’lerin başında esen fırtınanın adıdır. 1969’da turneye çıkan grup Anadolu’yu karış karış dolaşır. Turneden sonra deneysel türkü düzenlemelerine bir ad bulurlar: Anadolu-pop. Türün düzenlemelerden ibaret olmadığını, bu tarzda beste de yapılabileceğini kanıtlamak için çıkarttıkları “Dağ ve Çocuk”, büyük ilgi görür. Yazık ki, Esin Afşar, Modern Folk Üçlüsü, Üç Hürel gibilerinin dokunuşuyla güçlenen Anadolu-pop, 70’lerin ikinci yarısına ulaşamaz. Barış Manço, 1970’te yaptığı “Dağlar Dağlar”la bir anda patlar. Elinde gitarı, sırtında kaftanıyla yepyeni bir tarz yaratan Fikret Kızılok, “Söyle Sazım”la onu listenin üst sırasından indiren isim olacaktır.

Anadolu-pop, bir süre sonra yerini “aranjman”lara ve yerli bestelere bırakır. “Aranjman”ın tahtını, Bora Ayanoğlu ve Timur Selçuk sarsar. Ali Kocatepe, Selmi Andak gibi “genç”ler, yerli besteciler dönemini başlatan isimler olur. Kocatepe, aralarında “bütün zamanların en iyi albümü” sayabileceğimiz Bülent Ortaçgil’in “Benimle Oynar mısın?”ın da bulunduğu pek çok albümün prodüktörlüğünü yapar. İlhan İrem’in katılımıyla bu hat sağlamlaşır. Dönemin üç büyük yorumcusu, Nükhet Duru, Sezen Aksu ve Nilüfer’dir; onları Füsun Önal’dan Seyyal Taner’e pek çok isim izler.

Nükhet Duru ilk albümü Bir Nefes Gibi’yle büyük başarı kazandı. (1977)

70’li yıllar, Türkiye’de popüler müziğin en başarılı ekip çalışmasına da sahne olur: Şarkıcı Erol Evgin, besteci Melih Kibar ve söz yazarı Çiğdem Talû ortaklığı sonucu, “İşte Öyle Bir Şey”, “Bir De Bana Sor”, “Sevdan Olmasa”, “İçimdeki Fırtına” gibi ortalığı sallayan ürünler çıkar ortaya. Bir başka mühim ekip, Cenk Taşkan – Mehmet Teoman – Nükhet Duru üçlüsüdür.

Siyasi hareketlerin tırmanışı pop müziği de etkiler. Cem Karaca, Selda, Edip Akbayram, gibi isimler, halk müziği cephesinden Âşık Mahsuni, Âşık İhsani, Ruhi Su gibilerin katılımıyla, giderek sloganlaşan şarkılar yapar. Yılların “romantik” şarkıcısı Timur Selçuk, toplumsal mesajlar içeren şarkılar üretir. Soldan sağa bütün ideolojilerin ve fikirlerin şarkılara girdiği dönemdir bu; “İslamın yumruğu” Muhammed Ali’den “Kuklacı Marks”a herkesi plak üzerinde gördüğümüz bir dönem…

Anadolu-pop’un isim babaları: Moğollar Saflar belirlenir, kamplaşmalar/kutuplaşmalar başlar, şarkılar belli bir amaca hizmet ederken, arabesk aradan sıyrılır. Kadere isyanla başlayan çıkış, pahalılık ve geçim sıkıntısının işlendiği şarkılarla zirveye yerleşir. Boğaziçi Köprüsü’nün açılışı, Almanya’ya göç, depremlerden maden facialarına yaşanan felaketler ve fubol, bu dönemde plaklarda işlenen konularıdır.

Anadolu-pop’un isim babaları: Moğollar

Yine bu dönemde, müzik piyasasında, başka bir kulvarda enteresan bir furya yaşanır. “Ak Günlere” sloganıyla yola çıkan Ecevit, en yakın rakibi Demirel’le sürdürdüğü değiş-tokuş esnasında Kıbrıs Harekâtı’na imza atınca, bir adım öne çıkar. Harekâtı müteakip yapılan hamasi plaklar bir yana, 70’ler, partiler ve liderler için en çok şarkı yazılan yıllar olmuştur.

Esmeray’dan TRT sansürüne plaklı protesto

Bir Esmeray plağı. Şanar Yurdatapan işi. Dönemin mizah soslu şahane şarkılarının bestecisi, TRT Denetleme Kurulu’nu bu plakla protesto eder. “Konuşmalı” bir plaktır bu, Esmeray aralarda anlatır: “Televizyona ilk çıktığım günden az sonra, bizi birbirimize yaklaştıran radyo ve televizyonun kapıları bana kapatıldı. TRT Müzik Dairesi ve Denetim Kurulu, şarkılarımı kötü, kalitesiz ve yozlaşmış buluyor. Sizin müzik zevkinizi benim şerrimden korumak için yasaklıyorlar parçalarımı…” Kurul hikâyesi çok. Bir başkası: 1973 tarihli Barış Manço şarkısı “Lambaya Püf De”nin sözleri müstehcen bulunarak denetime takılır. Manço, şarkıyı bu kez enstrümantal olarak denetime gönderir ve şarkı aynı gerekçeyle geri döner! Bu kez neyi müstehcen buldukları sorulur kurul üyelerine; cevap nettir: “Gitarist şarkıyı erotik çalıyor!”

70’lerde liderler ve partileri öven sayısız plak yapıldı. Kıbrıs Harekatı’yla prim yapan Ecevit, bu akımın yıldızıydı.