İnci, o yanlış meraka esir düşmüş varlığı kuşatınca, kumu içermiş mi olur, kaplamış ya da kapsamış mı? Büyük Sahara çölünün yalnızca beşte birini kaplayan kuma “erg” adı veriliyor. Théodore Monod gibi bir biliminsanının, Saint-Exupéry gibi bir edebiyatçının çölden aldıkları derin çağrıda ontolojik bir hiza alışın katkıları vardır.
Buzbilimciler Kilimanjaro’da, And Dağları’nda, Himalayalar’da derinden yüzeye tırmanan buzul kesitlerinden numune çıkarıyor, yeni teknolojiler üzerinden incelemelerini yürütüyor. Vardıkları canalıcı sonuçlardan biri, Mısır uygarlığının çöküş nedeniyle ilintili olanı: 4.200 yıl önce Mısır’da, Nil havzası boyunca, 20 yıl süreyle yaşanan büyük kuraklık, buz kütlesinin o tabakasına denk gelen kum kesitinden anlaşılıyor. Yaşanan açlık, kadim Mısır uygarlığının dağılıp çökmesini getirmiş. Ve bunu iklim tarihçilerine, dipten çıkarılan buz kütlesindeki yarım karışlık kum birikimi gösteriyor: Zaman uzun ölçekte de kum saatinde!
Flint Marko’nun arkasında herhalde Hoffmann’ın masalının da az çok payı olsa gerekir; ama bu çizgi-kahraman ‘kumlu’ özelliğinden müthiş sonuçlar alır, göz kamaştırır. Biraz suyla başı derttedir, olsun, gereksindiğinde ondan yararlanmayı bilir.
Hakan Tamar’ın “Kum Adam”ını radyodan bir dinledim, bir daha ulaşma çabalarımdan elim boş çıktım.
Kumdan mıydı yoksa, o ezgi( ler)?!

#tarih’in Nisan 2023 sayısı tüm Türkiye’de bayide…