41 yıl önce Peru’da askerî diktatörlüğün sonunu getiren cumhurbaşkanlığı seçimleri bir sandık yakma eylemine sahne olmuştu. O gün, 70 bin insanın ölümüne sebep olacak içsavaşın fitilini ateşleyen Aydınlık Yol’un lideri Abimael Guzmán, 29 yıldır tutulduğu cezaevinde hayatını kaybetti.
Perulu Marksist gerilla örgütü Aydınlık Yol’un kurucusu Abimael Guzmán (taraftarlarının tabiriyle “Başkan Gonzales”), 29 yıldır tecritte tutulduğu cezaevinde 86 yaşında hayatını kaybetti. Peru’nun en yoksul bölgelerinden biri olan Ayacucho’da bir üniversitede felsefe hocası olarak çalışırken 60’larda kürsüsünü terketmiş ve devrimci mücadeleye katılmıştı. Komünist Partisi’nde geçirdiği kısa sürenin ardından 1969’da Partido Comunista del Perú – Sendero Luminoso’yu (Peru Komünist Partisi – Aydınlık Yol) (PCP-SL) kurmuştu. Hareketin militanları arasında oluşan kişi kültünün merkezine oturan Reynoso, Keçua dilinde “Kızıl Güneş” anlamına gelen “Puka İnti” lakabıyla yüceltiliyordu.
1969’da Peru, tarım reformu vaatlerinin hayata geçirilmemesi nedeniyle hayalkırıklığı içindeki köylüler ile ırksal ayrımcılık yüzünden diplomaları işe yaramaz hâle gelen üniversite gençliğinin umutsuzluğunu taşıyordu. Bu umutsuzluğun içinden doğan Aydınlık Yol, Çin’deki Kültür Devrimi’nden etkilenmiş ve “uzatmalı halk savaşı”nın bölgedeki ilk uygulayıcılarından biri olmuştu. 1979’da devrimi kırdan kente silahlı mücadeleyle gerçekleştirme stratejisiyle yeraltına inmişlerdi. Tekrar günışığına çıkmaları ise ancak Mayıs 1980’de 12 yıllık askerî diktatörlüğün ardından yapılan genel seçimleri protesto etmek için sandıkları yaktıklarında olmuştu.
‘Adalet’in maskeli yüzü
Kendisini “adaletin maskeli
yüzü” olarak lanse eden
Guzmán, 41 yıl önce
Peru cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde sandık yakma
eylemini yapan 5 maskeli
eylemciden biriydi.
Aydınlık Yol’cular başta köylülere toprak dağıttıkları için iyi karşılansalar da, çok geçmeden başlayan cinayetlerle gidişat değişecekti. Topluluk liderlerini ve köylüleri öldürmeye başlayan örgüt içinde yozlaşma ve totaliterleşme yükseliyordu. 1980-2000 arasında devam eden 20 yıllık silahlı çatışma dönemi, çoğunluğu yerlilerden olmak üzere 70 bin insanın ölümüne sahne oldu. Üstüne üstlük bu çatışmalar, hükümet güçlerinin köylü önderlerini cezalandırması için bahane oluşturmuştu. Aydınlık Yol’dan önce Peru Köylü Federasyonu hemen hemen bütün ülkede örgütlüyken, içsavaşın ardından geriye ancak birkaç birim kalmıştı.
1977’den 1991’e yani yakalanmasının eşiğine kadar Guzmán’ın değil kendisi, fotoğrafı bile hükümet tarafından ele geçirememişti. 1992’de yakalandı. Bir kafesin içinde yargılandığı askerî mahkemede, hâkimlerin yüzleri ailelerinin güvenliği gerekçe gösterilerek maskelerle kapatılmıştı. Müebbet hapse mahkum edilen Guzmán, birkaç ay sonra dönemin başkanı Alberto Fujimori ile bir anlaşmaya vardı ve taraftarlarına silahı bırakıp mücadeleyi siyasal alanda sürdürme çağrısı yaptı.
2003’te Anayasa Mahkemesi, Guzmán’ın sivil yargıçlar nezdinde yeniden yargılanmasına karar verdi. Eylül 2005’te başlayan bu dava, Ekim 2006’da yeniden ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasıyla sona erdi.