Yunanlılar, yendikleri Perslerin silahlarını eritip 6.5 metre yüksekliğindeki tunç sütunu yaptıklarında, tarih MÖ 479’du. Bugün Sultanahmet Meydanı’ndaki eser, çok uzun bir tarihe tanıklık ediyor.
Sparta, Atina, Megara, Korinth gibi Yunanistan şehir devletlerinin oluşturduğu koalisyon donanması; bugün Söke Ovası, o çağda Latmos Körfezi olan yerde, antik Mykale dağının (Dilek Yarımadası, Samsun Dağı) dibinde Pers donanmasını kanlı bir mücadele sonucu yenilgiye uğrattı. Tarih MÖ 27 Ağustos 479’du.
Aynı sıralarda Sparta önderliğindeki birleşmiş Yunan şehirlerinin ordusu, Atina’nın 40 kilometre kuzeybatısındaki Platea ovasında 20 yıldır süren Yunan-Pers savaşlarını bitiriyor ve Perslere Yunanistan’daki son yenilgisini tattırıyordu. Platea Savaşından sonra Persler bir daha Yunanistan’a saldıramayacaklardı.
Platea’dan zaferle dönen Yunanlılar, bu savaşta kendilerine yardımcı olan tanrı Apollon’a bir şükran ifadesi sunmak istediler. Perslerin tunç silah ve zırhlarını erittiler ve birbiri içine dolanmış üç yılandan oluşan 6,5 metre yüksekliğinde bir tunç sütun döktürdüler. Bu sütunu, kutsal bilicilik şehri Delfi’deki Apollon tapınağı sunağının önüne diktiler ve üç yılan başının ortasına da bir altın kazan yerleştirdiler.
MÖ 345 senesinde Delfi’yi ele geçiren Foçalı general Philomelus altın kazanı eritti ve altını paralı asker toplamak için kullandı. Roma imparatoru Büyük Konstantin 330 senesinde Byzantium şehrinin yerine Konstantinopolis’i kurarken, yılanlı sütunu Delfi’den Istanbul’a getirtti. 9. yüzyılda sütun bugünkü yerine, antik Hipodrom’un spinasına, bugünkü Sultanahmet Meydanına yerleştirildi. Sütun, Ortaçağda bir çeşmeye dönüştürüldü. Şehri yılan, çıyan, akrep gibi zararlı mahlukata karşı koruyan bir tılsım olduğuna inanılırdı. 1580’lerde yapılan Hünername minyatürlerinden birinde Fatih Sultan Mehmet’i sütuna gürz fırlatırken, Patrik Gennadios’u da onu tılsımın güçleri hakkında uyarırken görüyoruz. Sütunun yılanlarının başlarını 1700 senesinde Sultanahmet’te konaklayan Polonya elçisinin adamlarının kırdığı yazılıyor. Yılan başlarından birisinin parçasını 1848’de Ayasofya’yı onaran mimar Fossati bulmuş. Bu parça şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunuyor. Diğer iki parça yılan başı ise kayıp.
Yunanistan Kültür Bakanlığı, 2015’te Delfi Apollon Tapınağı’ndaki yerine yılanlı sütunun bir kopyasını dikti. Herodotus’dan Thucydides’e, Pausanias’dan Plutarchos’a büyük antik çağ tarihçilerinin gördüğü ve kayda aldığı 2500 yıllık orijinali ise Sultanahmet Meydanında hâlâ tarihe tanıklık ediyor.
Fatih gürz fırlatıyor!
16. yüzyıl sonu Hünername minyatürlerinden birinde Fatih Sultan Mehmet, Yılanlı Sütun’a gürz fırlatırken, Patrik Gennadios da onu tılsımın güçleri hakkında uyarıyor. Sütunların bitimindeki yılan başları o tarihte yerinde.