Kasım
sayımız çıktı

Boğaziçi Arşiv Merkezi kapatıldı kurumun hafızası varillerle taşındı

Geçen ay Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci’nin kararıyla, üniversitenin kurumsal hafızası için olduğu kadar Türkiye’deki arşivcilik çalışmaları için de büyük önem taşıyan Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi binası apar-topar boşaltıldı. Merkezde bulunan belgeler taşınma esnasında bir kısmı zarar gördü.

Boğaziçi Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Naci İnci, geçen ay kurumsal hafıza ve Türkiye’deki arşivci­lik çalışmaları için önemli bir yeri olan, üniversitenin Arşiv ve Dokümantasyon Merke­zi’ni boşaltma kararı aldı. İnci, Güney Kampüs’teki merkezin bulunduğu 100 yaşının üzerin­deki binadaki Bizans Araştır­maları Enstitüsü ve Müşteri İç Görü Merkezi’ni de Kuzey Kampüs’e kaydırdı. Merkezin idari sorumlusu Prof. Dr. Cen­giz Kırlı, kısa bir süre önce de Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü görevin­den alınmıştı. Kırlı, karardan kimsenin haberi olmadığını söyleye­rek, “Merkezin kapatılması­na ilişkin bir gerekçe verilme­di. Merkez kapatılarak kütüp­haneye bağlandı. Bu karardan ne bizim ne de kütüphanenin haberi vardı” dedi. Ayrıca mer­kezde bulunan arşiv belgele­rinin, bilgisayar ve tarayıcının taşınması için gerekli detayla­rı ve bunun için belirli bir süre gerektiğini bildirdiğini paylaş­tı; ancak sosyal medyaya yansı­yan fotoğraflarda, özel güvenlik görevlilerinin varillere ve kova­lara doldurduğu belgelerin za­rar gördüğü anlaşıldı.

Kırlı, Merkez’in işlevi­ni şöyle anlatıyordu: “Boğazi­çi’nin 1863’e kadar yani Robert Koleji’nin kuruluşuna kadar bir geçmişi var. Merkez, okulla ilgili belgeleri topladı ve kata­loglandırdı. Robert’le ilgili bel­geler Colombia Üniversitesi’n­deydi ve merkez, dijital olarak bu belgeleri Türkiye’ye getirdi. Okulda eski hocaların notları, mektupları ve çalışmaları bu­lundu. Onlar derlendi ki bunla­rın başka örneği yok. Merkez, kurum hafızasının inşa edilme­si için önemliydi”.

Kırlı, 2013’te çalışmalarına başlayan ve 2015’te resmen ku­rulan, ağırlıklı olarak gönüllü emek üzerinden işleyen mer­kezin sadece okul için değil, Türkiye için de önemli olduğu­nu belirtiyordu: “Özel bağışlar da aldık. Örneğin Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun arşivini aldık. İlk kadın arkeolog Jale İnan, Adalet Ağaoğlu, Naziler­den kaçan Alman hocalar… 20- 25 bin belgeden söz ediyoruz”.

Kırlı, “Tepeden inme bir kararla apar topar merkezi kapatırsanız güven zedelenir ve insanlar da arşivini bağış­lamaktan çekinir. Bağışçılar beni arıyor ‘Size bağışlamıştık arşivleri ne oluyor’ diye” dedi. Kırlı’ya göre, arşivlerle ilgile­necek filolojik yetkinliklere sahip kişilerin işe alınması ge­rekiyor, çünkü belgelerin için­de Osmanlıca, İngilizce, Fran­sızca ve Latince dokümanlar da var.

Rektörlük kararıyla boşaltılan Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’nde bulunan tarihî belgeler varillerle taşınırken bir kısmı hasar gördü.