Kasım
sayımız çıktı

Topkapı-Millet Caddesi’nden 50’li yıllarda İstanbul’a giriş…

İstanbul’un batı yönündeki sınırlarını, 5. yüzyılda inşa edilmiş surlar belirler. Cumhuriyet döneminin başlarına kadar İstanbul sadece surların içi kabul edildi. Surdışı taşra olarak tanımlandı, algılandı. 1960 dolaylarına kadar İstanbul’a giriş ve çıkışlar, surların kapılarından oldu. Bu yıllarda otomobillerin çoğalması ile artık kullanılamaz duruma gelen kapıların yakınlarında açılan büyük caddeler, surların bazı bölümlerini yıkıp kente ulaştı. Topkapı Mevlevihane Kapı civarından kente giren yol da, kentin çevresindeki yerleşimleri merkeze bağlayan önemli bir akstı. Yolun kente girdiği noktadaki iki kule de 60’lı yıllarda restore edildi. 50’li yılların sonlarına doğru çekilen bu fotoğrafta, kara surları bakımsız ama ihtişamlı görünümü ile dikkati çekiyor. Sağ tarafta görülen tabelada kentin nüfusu 1.790.000 (1960’taki nüfus sayımında İstanbul nüfusu 1.800.000). Arka planda Kara Ahmet Paşa Camii’nin ve Beyazıt Ağa Mescidi’nin minareleri. Topkapı, Millet Caddesi’nde kayan zaman…

Hayri Fehmi Yılmaz

Zaman_Kaymasi