AYNUR ÖZFIRAT
Bir mezar türü olan dolmen, ya da halk arasında bilinen adıyla kapaklıkaya, işlenmemiş, büyük ve yekpare kaba taşların dikey olarak yerleştirilmesi ve üzerlerinin de aynı şekilde genellikle tek bir taşla örtülmesiyle inşa edilmiştir. Bu tür mezar anıtları değişik tiplerle Neolitik dönemden başlayarak neredeyse tüm dünyada değişik tarihlerde görülür. Türkiye topraklarındaysa bugüne değin Trakya bölgesinde, özellikle de Edirne’de bilinmekteydi.
Ancak Hatay’da Amik Ovası’nın kuzeydoğusundaki Kızılkaya tepesi ve etrafında yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarında en az 292 dolmen saptandı. İlk kez Prof. Dr. Aslıhan Yener tarafından fark edilen ve araştırılan Kızılkaya dolmenleri, Anadolu’nun tek örnekleri olması bakımından oldukça önemli. Böylece eski Anadolu tarihinde tümülüs-kurgan (yığmatepe mezar) ve kaya mezarlarından sonra anıt özelliği gösteren bir mezar türü daha keşfedilmiş oldu.
Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğü tarafından desteklenen yüzey araştırmalarında saptanan dolmenlerin tarihlemesi için şimdilik kesin bir sonuca ulaşmak zor. Zira araştırılan alanda doğru tarihleme için yeterli buluntuya rastlanılmadı. Bölgede bu kültüre ilişkin kazıların eksikliği ve araştırmanın başlangıcında olmamız nedeniyle Kızılkaya dolmenleri için kronoloji, köken, kültürel bağlantılar gibi pek çok soru önümüzde cevaplanmayı bekliyor.