Wesleyan Ünivesitesi’nden tarihçi Bruce Masters’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun Arapları kitabı, Arap coğrafyası ve toplumu üzerindeki 402 yıllık Türk idaresini ele alıyor. Kapsamlı bir sosyal ve kültürel tarih çalışması…
Bruce Masters, Chicago Üniversitesi’nde Halil İnalcık’ın kurduğu Osmanlı Tarihi kürsüsünde lisansüstü eğitimi almış Amerikalı tarihçi. Kitabının hemen başında Halil İnalcık’tan gördüğü desteği belirten yazar, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Arap topraklarının tarihine de onun döneminde girdiğini söylüyor. Bugüne dek imparatorluk bünyesindeki Yahudiler, Hıristiyanlar, Araplar ve diğer tebaa üzerine birçok makaleye imza atan Masters, otuz yılı aşkın bir süredir Wesleyan Üniversitesi tarih bölümünde akademisyenliğini sürdürüyor. 2013’te ilk kez Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanıp Haziran 2017’de Türkçeye çevrilen bu eseriyse, yaklaşık kırk yıllık bir çalışmanın ürünü.
Kitap, 1516’dan 1918’e, Arap nüfusun Osmanlı yönetimi altında geçirdiği 402 yılı sosyal ve kültürel açıdan ele alıyor. Giriş yazısı, imparatorluğu metropol ve taşra biçiminde katmanlara ayırarak Arapların burada yerleştiği konuma değiniyor. Burada, Osmanlılar döneminde ve sonrasında Araplar tarafından gerçekleştirilen tarihyazımından yola çıkılarak, Arapların gözünden Türk devletinin nasıl bir manzara sunduğu da aktarılıyor.
I.Selim’in Memlûkları yenmesiyle başlayan Arap topraklarındaki Osmanlı saltanatının anlatıldığı birinci bölüm, 1798’de Fransızlar’ın Mısır’a girişine kadar geliyor ve burada imparatorluğun Müslüman yerleşme üzerinde hakimiyet kurması aşamalarıyla anlatılıyor. İkinci bölümde Sultanlık, Valiler, Kadılar ve Eyalet askerîsi başlıklarıyla Osmanlılar’ın idarî yapısının kurumları ele alınıyor. Üçüncü ve dördüncü bölümde, Osmanlılar’ın Arap topraklarını fethinin coğrafî keşiflerle aynı döneme denk gelmesinden hareketle, erken modern dönemde Osmanlı coğrafyasındaki ekonomi ve toplum ile entelektüel hayat inceleniyor. Napoléon’un Mısır’a girişiyle başlayan beşinci bölümde, imparatorluk açısından bölgenin çehresinin artık değişmeye başladığı Vehhabî muhalefetinin ortaya çıkması, Halep’te ve Mora yarımadasındaki isyanlar ile Kavalalı Mehmet Ali Paşa olayı verilmiş. Altıncı bölüm Tanzimat’la gelen yeniden Osmanlılaşma ve 1876 Anayasası’yla parlamentarizme geçiş dönemini ele alıyor. Yedinci ve son bölümde yeni burjuvazinin oluşması, halifelik, Jön Türk devrimi ve Arap toplumunun Harb-i Umumî sürecindeki konumlanışı ile artık Türk-Arap ilişkisinin sonuna gelindiği dönem işleniyor. Sonuç bölümü ise “Din ve devlet için” başlığıyla kitabın taşıdığı teze ayrılmış.
Konusuyla günümüz dünyasının ekonomik ve siyasal gündemine birçok açıdan ışık tutan kitap, dipnotlarının ve kaynakçasının zenginliğiyle de ciddi bir çalışma olduğunu kanıtlıyor.