Kimileri için Filistin’in kurtuluşu için savaşan bir kahraman, kimileri içinse tehlikeli bir teröristtir Leyla Halid. Bugüne kadar hakkında çok az şey yazılan Halid’in yaşam öyküsü, Ortadoğu’nun son 50 yılda yaşadığı değişime ışık tutuyor.
GAZANFER OLCAYTO
Leyla Halid 1969’da 25 yaşındayken ilk uçağını kaçırdığında mensubu olduğu FHKC (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi), Filistin halkının sadece 20 yıl önce terk ettiği topraklara dönüş hakkını kazanma amacını açıklayan solcu bir örgüttü.
Filistinliler ilk uçağı 1968’de kaçırmıştı. İki FHKC militanı, İsrail yolcu uçağını Cezayir’e indirmiş, uçak ve rehineler, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutsaklarla takas edilmişti. Bu eylemin başarısı üzerine örgüt yeni uçak kaçırma planları yapmaya yönelmişti.
1969’da Leyla Halid ve Selim İsavi, Roma’dan Atina’ya gidecek Amerikan TWA uçağını Şam’a kaçırdılar. Pazarlıklar sonucu iki İsrailli pilot karşılığında 31 Filistinli tutuklu serbest bırakıldı. Batı basınının büyük ilgi gösterdiği genç ve güzel Leyla Halid artık dünya çapından bilinen biriydi. bunun için bir dahaki uçak kaçırma eyleminde tanınmamak için burnu, ağzı, yanakları ve gözlerinden toplam altı ameliyat geçirdi. 1970’te Amsterdam’dan New York’a giden uçağı kaçırma eylemi başarısız oldu ve Halid Londra’da tutuklandı. Bir ay sonra serbest kalması örgütün başka bir uçağı kaçırması sayesinde oldu.
Ama o zamandan beri köprünün altından çok sular aktı. Halid artık bir eş ve anne, öğretmen ve kampanyalar sürdüren bir siyasetçi, Filistin Ulusal Konseyi Üyesi ve Filistinli Kadınlar Birliği’nin liderlerinden biriydi. Kuzey İrlanda’dan Nikaragua’ya, birçok yaftalanmış “terörist” gibi silahlı mücadeleden politik arenaya geçti.
Sarah Irving’in Halid’i anlattığı kitabı ağırlıklı olarak, Halid’le hâlâ yaşadığı Amman’da 2008’de yaptığı söyleşilere dayanıyor. Bunun dışında Halid’i tanıyan birçok kişiyle de konuşmuş ve geniş bir arşivi taramış Irving.
İnsanlar -özellikle kadınlar- neden ve nasıl silahlı mücadele yolunu izlemeye karar veriyor ve neler kazanıp neler kaybediyorlar? Halid’in döneminin solcu devrimi ile bugün Filistin direnişine egemen olan İslamcılar arasında nasıl bir bağlantı var? Romantikleştirilen, cinselleştirilen ‘Audrey Hepburn terörist’ figürü Filistin mücadelesinin genelinde kendine nasıl yer buluyor? Bu soruların yanıtını arayan kitabı asıl ilginç kılansa Leyla Halid’in evlilikleri, ailesi, çocukları ve özel hayatının diğer bilinmeyen yönlerinin de anlatılıyor olması.