Geçen ay Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci’nin kararıyla, üniversitenin kurumsal hafızası için olduğu kadar Türkiye’deki arşivcilik çalışmaları için de büyük önem taşıyan Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi binası apar-topar boşaltıldı. Merkezde bulunan belgeler taşınma esnasında bir kısmı zarar gördü.

Boğaziçi Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Naci İnci, geçen ay kurumsal hafıza ve Türkiye’deki arşivci­lik çalışmaları için önemli bir yeri olan, üniversitenin Arşiv ve Dokümantasyon Merke­zi’ni boşaltma kararı aldı. İnci, Güney Kampüs’teki merkezin bulunduğu 100 yaşının üzerin­deki binadaki Bizans Araştır­maları Enstitüsü ve Müşteri İç Görü Merkezi’ni de Kuzey Kampüs’e kaydırdı. Merkezin idari sorumlusu Prof. Dr. Cen­giz Kırlı, kısa bir süre önce de Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü görevin­den alınmıştı. Kırlı, karardan kimsenin haberi olmadığını söyleye­rek, “Merkezin kapatılması­na ilişkin bir gerekçe verilme­di. Merkez kapatılarak kütüp­haneye bağlandı. Bu karardan ne bizim ne de kütüphanenin haberi vardı” dedi. Ayrıca mer­kezde bulunan arşiv belgele­rinin, bilgisayar ve tarayıcının taşınması için gerekli detayla­rı ve bunun için belirli bir süre gerektiğini bildirdiğini paylaş­tı; ancak sosyal medyaya yansı­yan fotoğraflarda, özel güvenlik görevlilerinin varillere ve kova­lara doldurduğu belgelerin za­rar gördüğü anlaşıldı.

Kırlı, Merkez’in işlevi­ni şöyle anlatıyordu: “Boğazi­çi’nin 1863’e kadar yani Robert Koleji’nin kuruluşuna kadar bir geçmişi var. Merkez, okulla ilgili belgeleri topladı ve kata­loglandırdı. Robert’le ilgili bel­geler Colombia Üniversitesi’n­deydi ve merkez, dijital olarak bu belgeleri Türkiye’ye getirdi. Okulda eski hocaların notları, mektupları ve çalışmaları bu­lundu. Onlar derlendi ki bunla­rın başka örneği yok. Merkez, kurum hafızasının inşa edilme­si için önemliydi”.

Kırlı, 2013’te çalışmalarına başlayan ve 2015’te resmen ku­rulan, ağırlıklı olarak gönüllü emek üzerinden işleyen mer­kezin sadece okul için değil, Türkiye için de önemli olduğu­nu belirtiyordu: “Özel bağışlar da aldık. Örneğin Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun arşivini aldık. İlk kadın arkeolog Jale İnan, Adalet Ağaoğlu, Naziler­den kaçan Alman hocalar… 20- 25 bin belgeden söz ediyoruz”.

Kırlı, “Tepeden inme bir kararla apar topar merkezi kapatırsanız güven zedelenir ve insanlar da arşivini bağış­lamaktan çekinir. Bağışçılar beni arıyor ‘Size bağışlamıştık arşivleri ne oluyor’ diye” dedi. Kırlı’ya göre, arşivlerle ilgile­necek filolojik yetkinliklere sahip kişilerin işe alınması ge­rekiyor, çünkü belgelerin için­de Osmanlıca, İngilizce, Fran­sızca ve Latince dokümanlar da var.

Rektörlük kararıyla boşaltılan Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’nde bulunan tarihî belgeler varillerle taşınırken bir kısmı hasar gördü.