Serbest veya kısıtlı; gizli oy açık tasnif olsun veya açık oy gizli tasnif; olsun, parlamento veya başkan seçimi… Tarih boyunca dünyada birçok seçime defalarca kez şaibe ve hile karıştı. Bu bazen bir adayı kazandırmak ve diğerini kaybettirmek için, bazen de seçimleri iptal ettirebilmek için yapıldı. Tartışmaların demokratik çözümü olarak önerilen seçimler, kimi zaman içsavaşları başlatan anti-demokratik süreçlere dönüşebildi. Tarihe damgasını vurmuş en ciddi seçim yolsuzlukları…
MÖ 60-ROMA ‘Konsüllüğe Julius ve Caesar seçildi’
Julius Caesar’ı Roma konsülü ilan eden seçimin hileli olduğu, tarihçiler tarafından öne sürülen bir tezdir. MS 69’da doğmuş olan Romalı tarihçi Suetonius, genç konsül adayının seçmenlere dağıttığı rüşvetin tutarı ortaya çıktığında, rakiplerinin nasıl paniğe kapıldığını ve aynı miktarı dağıtmaya çalıştıklarını anlatır. Öyle ki, etik hassasiyeti ile tanınan politikacı Cato dahi, Ceasar’ın muhaliflerine rüşvet dağıtmanın refahı geliştirdiğini söylemek durumunda kalmıştı! Dönemin meşhur lafı (Suetonius) “Konsüllüğe Julius ve Caeser seçildi”dir.
NİSAN 1792-ABD New York’ta iptal edilen geçerli oylar
Nisan 1792’de New Yorklular kentlerinin valisini ve vali vekilini seçmek için sandıklara gitti. Adaylar John Jay ve George Clinton’dı. Jay yarışı önde tamamladı ancak New York Yasama Meclisi 1777 Anayasası’na dayanarak Otsego, Tioga ve Clinton ilçelerinin oylarını iptal etti. Böylece George Clinton ufak bir farkla kazanmış oldu.
7 KASIM 1876-ABD Çöpe atılan oylar karşılıklı suçlamalar
Cumhuriyetçi Rutherford B. Hayes ile Demokrat Samuel J. Tilden’ın yarıştığı 1876 ABD başkanlık seçimleri, Amerikan tarihinin en şaibeli seçimi olarak anılıyor. İki aday da Florida, Louisiana ve Güney Carolina eyaletlerini kendilerinin kazandığını duyurmuştu. İki taraf da seçimde hile yapıldığını söyledi ve karşı tarafın oy verenleri sindiren politikalara başvurduğunu iddia etti. Tilden oylamadan önde çıksa da Demokratlar’ın seçmenlere baskı uyguladığı suçlamasının yayılmasıyla Cumhuriyetçiler oy çuvallarını alıp çöpe atmaya başladı.
3 MAYIS 1927-LİBERYA 15 bin seçmen, 252 bin oy var!
1927 Liberya başkanlık seçimleri “ilginç” bir aritmetik tartışmasını gündeme taşıdı. Üçüncü kez başkan olmak isteyen Charles D. B. King ile muhalif aday Thomas J. Faulkner’ın yarıştığı seçimlerde King oyların %96.43’ünü alarak birinci oldu. King’e atılan oyun sayısı 243 bin iken, Faulkner sadece 9 bin oy almıştı. Ne var ki seçim sırasında Liberya’da resmen kayıtlı seçmen sayısı 15 bindi. Guinnes Rekorlar Kitabı’na “tarihin en yozlaşmış seçimi” olarak geçti.
31 AĞUSTOS 1947-MACARİSTAN 50 bin hileli oy bile komünistlere yetmedi
“Mavi oy” seçimleri olarak da anılan 1947 seçimleri, Macaristan’ın 1990’a dek yapacağı tek seçim olacaktı. Seçimden önce Sovyet Bloku’nun baskısıyla seçmenlerin %10’unun (466 bin) seçmenlik hakları, eski faşist partinin destekçileri olduğu gerekçesiyle ellerinden alındı. Buna ek olarak Komünist Parti lehine 50 bin hileli oy sayımlara dahil edildi. Tüm bunlara rağmen Komünist Parti hükümette çoğunluğu sağlayamadı. Sovyet destekli parti kısa sürede yürütme erkini eline geçirdi ve mutlak iktidarını ilan etti.
30 NİSAN 1961-HAİTİ Komedi bir seçim
1957’de Haiti başkanı seçilen François Duvalier, dört senenin ardından dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir seçim organize etti. Duvalier’nin ilan ettiği seçimler “yaşam boyu başkanlık” yapacak kişiyi seçecekti. Seçimlerde 1.320.748 oy kullanılmıştı ve bunların hepsi Duvalier lehineydi! Çünkü seçime giren başka bir aday olmamıştı. Dahası oy pusulalarının üstünde sadece “Evet” yazıyordu..
26 ARALIK 1991-CEZAYİR Milletvekili seçimleri ve içsavaşın kıvılcımı
1991’de yapılan milletvekili seçimleri, ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana yapılan ilk çokpartili seçimdi. Ancak ilk turun sonuçlanmasıyla, seçimleri İslâmcı Kurtuluş Cephesi’nin kazanacağı anlaşıldığında, ordu duruma müdahale etti ve seçimleri iptal etti. Seçimlere katılım oranı %59 gibi bir seviyede kalmış olsa da bu karar ülkede öfke uyandırdı ve hükümet güçleriyle İslâmcıların çatıştığı, 2002’ye dek sürecek olan Cezayir İçsavaşı’nı başlatan olay oldu.
2 HAZİRAN 1996-ÇAD Demokrasiye sancılı ve şaibeli başlangıç
1996’da Çad, tarihinin ilk seçimlerine gitti. Rakipler mevcut başkan Idriss Déby ile onun karşısındaki muhalif Wadel Abdelkader Kamougué’ydi. Déby oyların % 48.82’sini alarak yine başkan seçildi. Uluslararası gözlemciler hazırladıkları raporlarda seçimde yaygın bir biçimde hile yapıldığını ve kolluk kuvvetlerinin sandıkları takip etmek isteyen muhalifleri sindirdiğini yazdı. Katılımın % 67.5’te kaldığı seçimler şaibeli olmasına rağmen iptal edilmedi.
1996/2002/2009/2016-EKVATOR GİNESİ Diktatörün oy oranı yüzde 103 çıktı!
Teodoro Obiang Nguema Mbasogo, demokrasi tarihinin seçimlerden sürekli olarak başarıyla çıkmayı başaran biricik figürü olabilir. 1979’da kanlı bir darbeyle iktidara gelen Mbasogo on yıllardır girdiği seçimlerden birinci çıkıyor. Mbasogo’nun bugüne kadar aldığı en düşük oy oranı % 98. Oy pusulasında başka adayların isimlerinin yazılmasına 1996’da izin verildi. Uluslararası gözlemcilere göre Mbasogo seçimlerde yaygın olarak hile yaptı. 2002 seçimlerinde ise Mbasogo bazı seçim bölgelerinden %103’lük bir oy aldı! Yine raporlara göre 2016’da muhalefetin güçlü olduğu yerlerde seçmenlerin sandıklara gitmesi engellendi.
7 EYLÜL 2005- MISIR ‘Mübarek’ bir galibiyet
2005 senesi Mısır tarihinde önemli bir milattı: Ülke tarihinin ilk çok adaylı başkanlık seçimleri yapıldı. Seçimlerde liberal Gad Partisi lideri Eymen Nur % 7.3 oranında oy alırken, Hüsnü Mübarek oyların % 88.6’sını aldı. Nüfusun sadece % 40’ının seçmen kaydının bulunduğu mevcut şartlarda, muhalefet liderleri seçimde hile yapıldığını ileri sürdü. Uluslararası raportörler Mübarek’in hükümet gücünü kullanarak sonuçları kendi lehine değiştirdiğini söyledi. Binlerce kişinin katıldığı bir protesto dalgasını olsa da sonuç değişmedi.
23 ŞUBAT 2006- UGANDA 20 senenin ardından usulsüz seçimler
Başkan Yoweri Museveni’nin 1986’da iktidara gelmesinden 20 sene sonra, Uganda ilk kez çokpartili bir seçime tanıklık etti. Seçimlerde Museveni’nin rakibi Demokratik Değişim İçin Forum isimli partinin adayı Kizza Besigye’ydi. Besigye daha bir sene önce Kasım ayında, vatan hainliği ve tecavüz suçlamalarıyla tutuklanmış, bu da suçlamaların uydurma olduğunu düşünen destekçilerinin ülke genelinde bir protesto dalgası başlatmasını tetiklemişti. Museveni seçimlerde % 59’luk bir oran yakaladı; Besigye ise % 37’de kaldı. 6 Nisan 2006’da yetkili mahkeme 3’e karşı 4 oyla Besigye’nin seçimlerin yenilenmesi kararını reddetti. Buna rağmen seçimlerde usulsüzlük tespit edildiğini dile getirdi.
19 MART 2006- BELARUS Yüzde 85’lik başkan
Doğu Avrupa’da küçük bir ülke olan Belarus’un 2006 başkanlık seçimlerine şaibe karıştı. Alexander Lukashenko oyların % 84.4’ünü alarak yeniden başkan seçildi ve rakibi Alexander Milinkievič’e büyük bir fark attı. Ancak seçimlere gözlemci olarak dahil olan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) “seçimlerin, bir demokratik seçim olabilmesi için gereken AGİT standartlarını tutturamadığını” raporladı.
27 ARALIK 2007- KENYA Seçim, ölüm ve sonrasında anlaşma
Kenya cumhurbaşkanını, parlamento üyelerini ve yerel yönetimlerini seçmek üzere 27 Aralık 2007’de sandık başına gitti. Cumhurbaşkanlığı seçimi Mwai Kibaki ile muhalefet lideri Raila Odinga arasında bir yarış oldu. Kibaki oyların % 46’sını kazandığını ilan etti. Raila ise % 44 oy aldı. Buna rağmen, Raila’nın partisi, ulusal mecliste sandalyelerin çoğunluğunu kazandı. Kibaki’nin kazandığı bazı yerellerde, kayıtlara göre sandıklara “%100’den fazla” seçmen katılımı yaşanmıştı. Kibaki, 30 Aralık 2007’de aceleyle yemin etti. Sonuçlar etnik çatışmalara yol açtı. 1300’den fazla insan öldü ve 600 bin kişi yerinden edildi. Raila ve Kibaki daha sonra bir koalisyon hükümeti kuracaklardı.
8 KASIM 2016- ABD Trump’ın seçilmesinde Rusya müdahalesi şüphesi
Demokrat Parti’den Hillary Clinton ile Cumhuriyetçi Parti’den Donald Trump’ın yarıştığı 2016 başkanlık seçimine Rusya’nın müdahale ettiğine dair iddialar, özel yetkili savcı Robert Mueller tarafından araştırıldı. 22 ay süren soruşturmayla ilgili rapor ise “hâlâ devam eden soruşturmaların selameti ve bazı kişilere ait hassas bilgilerle mahremiyetlerinin korunması” amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından redakte edildikten sonra kamuoyuyla paylaşıldı. Adalet Bakanlığı’na göre, Trump ve kampanya ekibinin Kremlin’in seçimi etkileme faaliyetleriyle “suç teşkil edecek şekilde” işbirliği yaptığına dair kanıt yok. Ancak uzmanlara göre, siber saldırılar ve sosyal medyanın silah olarak kullanıldığı bu faaliyetlerin asıl hedefi demokrasinin altını oymak ve manipülasyon. Rus askerî dış istihbarat servisinin görevli üyeleri olduğu belirtilen 12 kişi hakkında, sofistike siber saldırılarla Demokrat Parti başkan adayı Hillary Clinton’a zarar vermek üzere kampanya gönüllüleri ve çalışanlarının e-mail adreslerinin ‘hack’lenmesi ve kamuoyunda infial oluşturabilecek e-postaların sızdırılması suçlamasıyla iddianame düzenlenmiş bulunuyor.