Kasım
sayımız çıktı

İstanbul’un hayalet treni

Büyük bir şehri önemli bir coğrafi bölgeye bağlayan bir tren hattının tarih sahnesinden sessizce çekilip unutulması nadir rastlanılır bir durumdur. 1914’te inşa edilen, İstanbullularca “Kağıthane Treni” olarak adlandırılan Haliç-Karadeniz Sahra Hattı’nın 1950’lerden itibaren başına gelen tam da bu. Üstelik bu hat Türkiye’nin kader anlarında tarihi roller üstlenmiş: Ağaçlı kömürleri Haliç’e bu hattan taşınarak 1. Dünya Savaşı’nda İstanbul’un elektriksiz kalmasının önüne geçilmiş; işgal yıllarında Anadolu’ya silah ve mühimmat yine bu hat kullanılarak kaçırılmış. Üç değerli araştırmacı tarafından 18 yılllık kılı kırk yaran bir çalışmayla hazırlanan Kayıp Bir Demiryolunun İzinde isimli kitabın ve konu edindiği gizemli demiryolu hattının fotoğraflarla ilginç hikayesi… 

Haliç Karadeniz Sahra Hattı’nda çalışan bir lokomotifin Ayvad Kemeri’nden geçişini gösteren bir hatıra fotoğrafı. 

‘Kayıp tren’ nasıl kitaplaştı?

Prof. Dr. Emre Dölen, koleksiyoner Mert Sandalcı ve gazeteci Hüseyin Irmak’ın ortaklaşa yürüttüğü 18 yıllık çalışma, Kayıp Bir Demiryolunun İzinde ismiyle Kâğıthane Belediyesi’nce 2015’te kitaplaştırıldı. Mert Sandalcı’nın editörlüğünde yayımlanan kitap, İstanbul tarihinin kayıp sayfalarını aralıyor. 

İstanbulluların “Kâğıthane Treni” olarak adlandırdığı kayıp trenin işgal yıllarında Anadolu’ya silah ve cephane kaçırılmasında da görev yaptığı, bu kitap için yapılan araştırmalar sırasında ortaya çıkarılmıştı. Haliç silah depolarından tren ile gece Ağaçlı- Karaburun’a çıkarılan mühimmatın buradan da bir yıl boyunca teknelerle İnebolu’ya aktarılma hikâyesine kitapta ayrıntılarıyla yer veriliyor. 

Karaburun’dan Terkos’a kömür taşıyan dekovil, bir süre de yöre halkını denize ulaştırmakta kullanılmıştı. Bu nedenle, 1950’li yıllarda “banyo treni” olarak adlandırılıyordu. 

Bir mikro tarih çalışması olan eser; 1. Dünya Savaşı koşullarında şehrin elektriksiz kalma tehlikesini bertaraf etmek için Ağaçlı kömürlerinin Haliç’e taşınma öyküsünü de tüm yönleriyle aktarıyor. Yıllar süren takiple ulaşılan birçok fotoğraf ilk defa bu kitapta gün yüzüne çıkıyor. 

Kayıp hattın günümüzdeki güzergâhını hava fotoğrafları ile okuyucuya sunan kitap, karşılaştırma için demiryolunu gösteren eski haritaları kullanıyor. 

Bütün bir hattan günümüze kalan tek ray parçası 2003’e kadar Odayeri’nde bir dere üstünde köprü vazifesi görmüştü. Şimdi Kâğıthane Açık Hava Müzesi’nde sergileniyor. 

Trenin vaktiyle kullandığı rotanın yerden de fotoğraflandığı çalışma, 1950’ye gelindiğinde başlayan kayboluşun izlerini de sürüyor. 

Lokomotif ve vagonların kitapta yer alan çizimleriyle birlikte yayımlanan teknik metin ise Alan Prior isimli bir demiryolu teknikeri tarafından hazırlanmış. Çizimlerde bire bir ölçü verildiği için maket yapımına da olanak sağlayan çalışma, Prof. Dr. Emre Dölen, Mert Sandalcı ve Hüseyin Irmak’ın yazılarının yan ısıra 1915’lerde Ağaçlı Ocak Müdürlüğü yapan Şevki (Sevgin) Bey’in ayrıntılı hâtıratına da yer veriyor. (Hüseyin Irmak).

Hattın en büyük istasyonlarından biri olan Kâğıthane istasyonu önünde hat kumandanı Yüzbaşı Muhsin Bey (sağ önde), hat müfettişleri ve personelden subaylar ile birlikte hatıra fotoğrafında. Arka planda Kâğıthane Kasr-ı Hümâyunu binaları görülmektedir. 
Demiryolunun yapım aşamasında hat çalışmalarını fotoğraflayan Hasan Mukadder Dölen (sağ başta ayakta), bu defa kendisini fotoğraflattırmış. 
8+500 kilometre civarında Hasan Mukadder Bey’in objektifine poz veren teftiş heyeti üyeleri. 
Hattı fotoğraflayarak şehir tarihine yönelik özgün bir miras bırakan Hasan Mukadder Dölen Bey’in (ön sağda) drez üzerinde çektirdiği bir diğer hatıra fotoğrafı. 
Trenler Yeşilköy Şömendöfer Alayı depolarında. Burada, hattı Kâğıthane’de işletecek olan personele eğitim verilmektedir. 
Yeşilköy’den Sirkeci’ye demiryolu ile getirtilen 71 A numaralı lokomotif, vinçle sahile indiriliyor. 
Haliç-Karadeniz Sahra Hattı’nın 0 +000 kilometresi. Fotoğrafta başlangıç noktasındaki yükleme-boşaltma alanı ve arka planda Silahtarağa Elektrik Fabrikası görülüyor. 
Kâğıthane İstasyonu’nda 1916 sonrasına ait bir karşılama töreni fotoğrafı. Hazırlıklara bakılırsa önemli birileri bekleniyor. 
99 B numaralı lokomotif ve makinisti Kâğıthane Köyü istasyonunda, yola çıkmaya hazır vaziyette. 
Dekovil Kemerburgaz Kemeri’nden (Kırık Kemer, Kovuk Kemeri, Eğri Kemer) geçiyor. Kemerburgaz İstasyonu’ndan Uzun Kemer’e doğru bir bakış (altta). 
35+750 kilometrede Kömürcüpınar İstasyonu’nda hat kumandanı Yüzbaşı Muhsin Bey (sağda), Şömendöfer Kıtaları Müfettişi Kaymakam Haydar Bey (kıravatlı), Nafia Nezareti Müsteşarı Muhtar Bey ile birlikte. 
Hattın 3+200 kilometresinde bulunan ve güzergâhtaki en büyük istasyonlardan biri olan Enver Paşa (Kâğıthane) istasyonu. Ağaçlı’dan yüklü gelmiş trenin törenle karşılanış anı. Büyük ihtimalle hattın açılış ve kömürün ilk getiriliş günü. 
Dört açıklıklı bir ahşap köprünün üzerinde drezin geçişi. 
Sekiz erkek dört kadından oluşan yabancı bir heyet Kemerburgaz İstasyonu’nda bir molada. 

Varlıklı gençler hattın üzerinde bulunan küçük bir demiryolu köprüsünü lüks bir otomobille geçmeye çalışıyor… 

Köprü geçilmiş, engel aşılmış, otomobilin hasar kontrolleri yapılıyor… 

Otomobilli çift dekovil hattını takip ederek Kemerburgaz’a doğru yollarına devam ediyor…