Kırım Hanları, yüzyıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun kuzey sınırında bağlaşık bir kuvvet teşkil ettiler. 16. yüzyılda inşasına başlanan Bahçesaray’daki Hansarayı, imparatorluğun başkentindeki Topkapı Sarayı’nın küçük bir modelini andırıyordu. 18. yüzyılda Batılılaşma etkilerinden nasibini alarak barok ve rokoko usullerde yenilendi.
Rus İmparatorluğu Kırım’ı 1783’de işgal, 1792’de ilhak ederek Kırım Hanlığı’na son verdi. 1944’de Stalin’in emriyle gerçekleşen büyük sürgüne kadar, Tatarlar Kırım nüfusunun çoğunluğunu oluşturuyorlardı. Kırım 1954’de Sovyetler Birliği içerisinde Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti’ne devredildi. Sovyetlerin dağılması ile birlikte 1990’larda anayurtlarına dönen Kırım Tatarları, bugün 250 bin civarında bir nüfus ile Kırım’da yaşayanların %10’unu oluşturuyorlar. 2014 yılındaki Rus işgali ve ilhakına kadar Kırım’daki Tatar tarihi ve kültürünün en önemli simgesi olan Hansarayı, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti dahilinde bir müze olarak korunuyordu. Çoğu ülke tarafından resmî olarak tanınmayan Kırım’daki mevcut Rus yönetimindeki durum, Kırım’da Türkçe konuşan halkın kaderi gibi, bu anıtlar için de belirsizlik içeriyor.