Çanakkale kara muharebelerinde hüsrana uğrayan İtilaf Devletleri, Arıburnu cephesini 20 Aralık 1915’te, Seddülbahir cephesini ise 9 Ocak 1916’da terketmek zorunda kaldı. Sekiz buçuk ay süren savaştaki yegane başarıları da bu oldu. 134.728 asker, tek kayıp vermeden Yarımada’yı terketti.
ŞAHİN ALDOĞAN
İngilizler Gelibolu Yarımadası’nın boşaltılması ihtimalini, Savaş Konseyi’nin 1915 Mayıs’ındaki toplantılarında dile getirmeye başlamışlardı. Çanakkale Komitesi’nin Eylül 1915’te toplantısında, İngiliz Başbakanı konuyla ilgili ilk planların hazırlanmasını istedi. 20 Eylül’de Lord Kitchener, Sir Ian Hamilton’a gönderdiği telgrafta, Çanakkale’deki iki İngiliz ve muhtemelen bir Fransız tümeninin Selanik mıntıkasındaki görev için geri alınacağını bildirmişti. Bu talimatta Çanakkale için vadedilen birlikler ve yine yolda bulunan takviye kuvvetlerin de bu yeni cepheye gönderileceği, Hamilton’un Suvla Limanı’nı tahliye edebileceği yazılıydı.
16-17 Ekim’de General Hamilton görevden alındı, yerine General Monro atandı. Monro 28 Ekim’de göreve başladığında, çekilme artık ihtimal olmaktan çıkmış ve uygulanması planlanan bir konu olmuştu. İngiliz Hükümeti son kararını vermek için Savaş Bakanı Lord Kitchener’i Çanakkale’ye gönderdi. Kitchener cephede incelemelerde bulunduktan sonra, çekilme lehinde tavsiyede bulunmakla beraber tereddütler de göstermişti. Sonuç olarak kanaatini: “Tahliye hakikaten güç ve tehlikeli olmakla beraber, şimdiye kadar olduğundan çok daha az zayiatla yapılabilecektir” şeklinde bildirmiştir. 22 Kasım 1915’de Lord Kitchener’in raporu, İngiliz Kabinesi’ne geldi. Bu rapordaki önemli hususlardan biri de, Almanya’nın artık Türklere fiilen yardım etmeye başladığının dile getirilmesi (Sırbistan’ın yenilgisiyle ve Bulgaristan’ın İttifak’ın yanında savaşa girmesiyle, tren yolu açılmıştı) ve İngilizlerin mevzilerinde tutunmasının imkansızlığından bahsetmesiydi.
İlk aşamada Anafartalar ve Arıburnu cepheleri boşaltılacak, Seddülbahir bölgesi, deniz harekâtlarına dayanak noktası olmak üzere elde bulundurulacaktı. 7 Aralık 1915’de nihai kesin karar İngiliz Kabinesi’nin 22 üyesi ile yaptığı toplantıda alındı.
Aralık 1915 başında İtilaf cephelerindeki genel uygulamalar şunlardı:
• Türkleri kuşkulandıracak hareketler yapılmayacaktı.
• Birinci hat siperleri son ana kadar tutulacaktı.
• Gemiler fazla görüntü vermeyeceklerdi.
• Topçu ateşleri, geri ve sahil hizmetleri değişiklik yapılmadan sürdürülecekti.
20 Aralık 1915 tarihinde sabah 04.10’da Arıburnu cephesinden en son Albay Paton ve Deniz Albay Staveley küçük bir kayıkla sahilden ayrıldılar. Anafartalar cephesindeyse en son 05.00’da General Fanshawe ve Tümen karargâhı sahilden ayrılırken peşlerinden malzeme ve erzak depolarını ateşe veren Dz. Alb. Unwin ve Alb. Beynon bir kayıkla sahili terk ediyordu. O ana kadar 8 Aralık’tan itibaren cephelerden (Arıburnu ve Anafartalar) 83.048 subay ve er, 186 top, yaklaşık 2000 araba ve 4695 hayvan boşaltılmıştı.
Seddülbahir cephesine gelince…
Fransızlar, cephedeki bütün kuvvetlerini çekmek istiyorlardı. 12-22 Kasım tarihlerinde bütün Senegalli birlikler geri çekilmişti. Aralık başında cephede bir Fransız tugayı kalmıştı, Fransız piyadesinin yerini 29. İngiliz Tümeni almıştı (Fransız topçusu cephedeydi). 23 Aralık 1915’de Genelkurmay Başkanlığı’na atanan General William Robertson, 24 Aralık’ta General Monro’ya, yakın tarihli bir boşaltma için ilk talimatı göndermişti.
28 Aralık’ta İngiliz Hükümeti kesin kararını verdi. Boşaltmanın son iki günlük evresine 22.000 kişi bırakılacaktı. 30 Aralık’ta bütün birliklere son talimat gönderildi. 7 Ocak 1916’da Seddülbahir Cephesi’nde 19.000 asker ve 63 top kalmıştı. Tam bu sırada 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders, son bir taarruza karar verdi. 7 Ocak 1916’da Zığındere bölgesinde yoğun bir topçu ateşinden sonra 12. Tümen’in 34. Piyade Alay’ı hücuma kaldırıldı. Yarımada’da o güne kadar görülmemiş yoğunluktaki Türk topçu ateşine rağmen, 34. Alay birlikleri, Şehitler Sırtı’nı kanlarıyla suladı; İngiliz siperlerinden ve donanma gemilerinden açılan etkili ateşlerle, taarruz safları kırıldı.
7 Ocak’ı 8 Ocak’a bağlayan gecede, 2.300 insan, 9 top ve 1.000 hayvan gemilere taşındı. Son geceye 17.000 kişi kalmıştı. 9 Ocak 1915 saat 02.00’de Zığındere Ağzı’ndan 13. Tümen’in son kafileleri bindirildi. General Maude ve son 160 kişi, Tekke Koyu’ndan 03.45’de sahilden ayrıldılar.
Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı Binbaşı İzzettin’in (Çalışlar) 27 Aralık 1915 tarihli, düşmanın cepheden çekilmesiyle ilgili yazdığı rapordaki bazı tespitler önemlidir. Raporda “5. Ordu’da ve Anafartalar Grubu’nda düşmanın Çanakkale cephelerini tahliye edeceği kanaati mevcut değildi” denmektedir. Son gün dahi böyle kanaatlerin geçerli olduğu bir cephede fazla yorum yapmaya lüzum var mı? Ancak 27 Kasım’da cephede kuvvetli keşif taarruzları yapmayı öneren Anafartalar Grubu Komutanı Albay Mustafa Kemal’in üst makamlarca adeta terslenerek engellendiğini hatırlatalım. Mustafa Kemal 10 Aralık 1915’de sağlık nedenleriyle görevini 5. Kolordu Komutanı Fevzi (Çakmak) Paşa’ya devrederek, cepheden izinli olarak ayrılmış ve İstanbul’a gitmişti.
Çanakkale kara muharebeleri, 25 Nisan 1915 günü İtilaf kuvvetlerince büyük ümitlerle ve heyecanla, stratejik bir operasyon olarak başlatıldı. Türk savunması karşısında hüsrana ve başarısızlığa uğradılar, ama başarılı bir taktik çekilmeyle Çanakkale’yi terkettiler.