1880’lerin ortalarında başlayan kartvizit kullanımı, Avrupai bir hayatın yansıması olarak, özellikle erkekler için düşünülmüştü. Kadınların da “kart dö vizit” kullanmaya başlamaları ise, beraberinde medeni durumlarını, bu kartvizitlerin ne zaman, kime, kimin aracılığıyla bırakılacağını düzenleyen bir dizi adab-ı muaşeret kuralını beraberinde getirdi.
Ülkemizde kişilerin kartvizit bastırmaları, bu kartvizitleri birbirilerine takdim etmeleri yani kartvizitlerin “suret-i istimâli” (kullanımı) 1880’lerin ortalarına doğru başlar. Nite- kim bu tarihlerde çıkmakta olan bazı dergilerde kartvizitler hakkında haberler yayımlanır. O haberlerden biri “Memâlik-i mahrusada kart istimali henüz umumiyetle müstamel değilse de mehâ- sin-i garbiyeyi taklidden hâlî kalmayanların delaletiyle sekiz on seneden beri kart istimali bizde dahi modalaşmıştır” şeklindedir.
Afet İnan
Kartvizit üzerine yazı yazan öncülerden biri de Ahmed Midhat Efendi’dir. Ünlü gazetecimiz, efendi babamız Ahmed Midhat Efendi, Avrupa Adab-ı Muaşereti Yahud Alafranga isimli eserinin kartvizitlerle ilgili bölümünde “Avrupa’ya giden bir adem için kart dö vizit bulundurmak birinci zaruriyandandır. Kart dö vizit bir ademin asıl resmî hüviyeti demek derecesinde mühimdir” demektedir. Daha çok Avrupai bir hayatı aksettiren kitabında kadın kartvizitleriyle ilgili de pek çok noktaya değinmiştir:
“… Kadınlar ise kendilerine mahsus olan kart dö vizitin üzerine daima ‘Madam’ kelimesini dahi yazdırırlar fakat müteehil (evli) ise kendi vaftiz ismini yazdırmaz kocasının familya ismini yazdırır; lakin beynelakraba başka bir kadın dahi bu ism ile yâd olunur ise o halde kocasının vaftiz isminin ya ilk harfini yahud tamamını yazdırır. Kızların vizite kağıdı olmayıp iktiza eder ise valdelerinin kartları üzerine kurşun kalem ile kendi isimlerini yazarlar ve isti‘mal ederler. Ama otuz yaşını geçmiş ve kocaya varmak hevesini bırakmış olan kızların ‘Madmazel Filan’ diye kendilerine mahsus vizite kağıdları olur. Aslızâdegândan olanlar kartlarının üzerine kendi hanedanlarına mahsus olan armayı dahi resm etdirebilirler…”
Mevhibe İnönü
Reis-i cumhur, General İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe İsmet İnönü’nün kartviziti. Kartvizitin üzerinde Mevhibe Hanım’ın elyazısıyla “sağlık, mutluluk dilekleri ve sevgimizle” temennileri yer alıyor.
Ahmed Midhat Efendi’nin belirttiği gibi kadının kocasının veya babasının ismini kartvizite yazdırması, Osmanlı döneminden cumhuriyete istisnasız bir kural olarak kabul edilmiş ve uygulanmıştır. Yine Ahmed Midhat Efendi’ye göre “Kadınlar hiçbir vakitte erkeklere kartını gönderemezler meğer ki yalnız müsamere, balo veyahud taama davet için ola. Eğer kadın müteehil olursa bu da‘vet kartını dahi kocasıyla müştereken isal eder”.
Sonraki tarihlerde yayımlanan pek çok görgü kitabında kadınların kartvizitleri özel bölümlerde incelenmiştir. Doktor Abdullah Cevdet Bey, 1927’de kaleme aldığı Mükemmel ve Resimli Adab-ı Muaşeret Rehberi isimli eserinde kadın kartvizitleri hakkında şöyle yazar:
“Müteehhil bir hanım bir bekar evine asla kartını bırakmaz. Eğer bu bekar, hanımı ziyarete gelirse hanımın zevci iade-i ziyaret eder ve bekarı evinde bulamazsa kendi zatî kart dö vizitini bırakır. Bir kadın, kadın dostunu ziyarete geldiği ve bulamadığı vakit kartını bırakır ve bulamadığından dolayı teessüfünü ifade eden birkaç kelime yazar. Kezalik bir hanım, bir doktora, bir yaşlı zata, bir artiste kartını bırakabilir. Bir memuru, bir hâkimi, bir zabiti, bir katib-i adli, bir icra memurunu görmeye gitmek mecburiyetinde bulunduğu vakit hanımlar bu zevata kart dö vizitlerini odacı, hizmetçi vasıtasıyla verdirirler. Tâ ki bu zevat diğer daha başka bekleyenler kendisinden daha evvel gelmiş varsa müracaat sırasını nazar-ı itibare alarak nöbeti gelince kendisin çağırsın, kabul etsin”.
Bedia Muvahhid
Ünlü tiyatro sanatçılarımızdan Bedia (Muvahhid) Hanım’ın son yıllarına ait bir kartvizit. Çok sade bir şekilde basılmış olan kartvizitin sol köşesinde 6 rakamlı bir telefon numarası yer alıyor.
Yine Londra Büyükelçiliği Müsteşarı Ahmed Lütfullah Bey 1931’de yayımladığı Zabitan için Muaşeret Usulleri ve Beynelmilel Teşrifat Kaideleri kitabında da “‘Madam’ müradifi olarak ‘hanım’ istimaline (kullanımına) doğru bir temayülleri var. Bazı hanım isimlerinin erkek isimlerine müşabiheti (benzerliği) olduğuna göre bu temayülü izhar (eğilimi tercih) eden hanımlarımız hak- lıdırlar. Kartın küçük olması bir dereceye kadar kartın bir hanıma ait olduğu hissini verir ise de bu sarahat (açıklık) kâfi gelmez. Ümit edilir ki hanımlarımız ‘Madam’ müradifi hanım kelimesini kartlarında istimal ederler. Hanımların kendi kartlarında zevçlerinin sıfatı memuriyetleri hakkında hiçbir sarahat derç (açıklık yazmazlar) etmezler” diyerek kadın kartvizitleri konusuna değinir.
Leman Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun eşi Leman (Karaosmanoğlu) Hanım’a ait kartvizitler. Eski Türkçe olanda “Leman, Yakup Kadri Bey Haremi”, Fransızca olanda ise “Madame L. Karaosmanoglu” yazıyor. Leman Hanım, Burhan Belge’nin kardeşi ve Murat Belge’nin halasıdır.
KURALLAR – KISITLAMALAR
Kadın kartvizitinde adres olmaz
Kadın kartvizitleri için kural koyanlardan biri de Süheyla Muzaffer Dalkılıç Hanım’dır. Muallimlere Yardımcı Eser, Talebeye Muaşeret Dersleri (1948) kitabında madde madde sıraladığı kurallar şunlardır:
- Bir kadın bir bekara kart bırakamaz.
- Bir kadın veya erkek bir bekara müşterek kart bırakamaz; yalnız erkek bırakır.
- Genç kızlara ve çocuklara kart bırakılmaz.
- Kadın kartlarının altında adres olmaz.
- Kartlara mağrurane unvan konmaz.