İlk defa 1872’de düzenlenen İngiltere Federasyon Kupası, şimdiye kadar 729 takımın rekabetine sahne oldu. Bu yıl 14 Mayıs’taki finalde yüzü gülen ise Chelsea’yi penaltılarla alteden Liverpool oldu. Futbolun en köklü organizasyonunun 150 yıllık tarihindeki unutulmazlar…
Her şey futbolun emekleme günlerinin büyük düşünürü Charles Alcock’un 1870’te İngiltere Futbol Federasyonu’nda görev almasıyla başlamıştı. İngiltere’yle İskoçya arasında oynanan ilk millî maçların fikir babalarından olan idareci, birlik çatısı altındaki kulüplerin bir turnuvada mücadele etmeleri gerektiğini savunuyordu. Federasyon Kupası, bu teklifin kabul edilmesiyle doğdu.
1871-1872 sezonunda ilk kez düzenlenen turnuvaya katılacak 15 kulüp için şartlar şunlardı: Takımlar 11 futbolcudan oluşacak, maçlar 90 dakika sürecek, eğer bir galip çıkmazsa ya karşılaşmalar tekrarlanacak ya da iki takım beraber üst tura çıkacaktı. Mücadeleleri iki hakem yönetecek, bunları sahadaki ekipler belirleyecekti. Tabii kısa süre sonra tartışmalar başlamış; ilerleyen turlarda tarafsız bir üçüncü hakem tayin edilmişti. Bugün kriket maçlarına evsahipliği yapan Kennington Oval’de 16 Mart 1872’de oynanan ilk finalde, maçı tek golle kazanan Wanderers tarihe geçmişti.
11 Kasım 1871’de başlayan serüven, o günden beri devam ediyor. Kral 5. George, 1914’te bir geleneğin ilk adımını atarak, finali izlemeye gitmişti. O günden bu yana da kupa, kazanan takımın kaptanına bir kraliyet üyesi tarafından veriliyor. Sadece 1. ve 2. Dünya Savaşı yüzünden ara verilen organizasyon, 2015’ten bu yana Emirates’in sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
Kupa’nın maceralı geçmişi
İngiltere Federasyon Kupası’nda zafere ulaşanlar, 1911’de Fattorini & Sons tarafından tasarlanan bir kupayı kaldırıyor. Daha sonra replikaları da yapılan bu zarif ödüle 2016’da gümüş uzmanı antikacı Alastair Dickenson tarafından 1 milyon Sterlin fiyat biçilmişti. Şampiyonlar, bir süre müzelerinde sergiledikleri kupayı, bir sonraki yılın 1 Mart’ında federasyona teslim ediyor.
Fakat 1911’deki tasarım, aslında ilk değildi. 1871’de ilk organizasyon için o zamanın parasıyla 20 Sterlin’e malolan bir kupa yapılmıştı. 1895’te Aston Villa’nın zaferinden sonra, Birmingham’da bir ayakkabı dükkanında teşhir edilen kupa çalınmış, asla bulunamamıştı. Aston Villa federasyona 25 sterlin ceza ödemiş, ilk kupanın replikası yapılmıştı. 1911’de yeni tasarıma geçildiğinde, o replika Federasyon Kupası’nda dokuz final oynayan, 33 yıl da federasyon başkanlığı yapan Lord Kinnaird’e armağan edilecekti.
Ligde yer almayan tek şampiyon-1901
O zamanlarda lig sisteminde yer almayan Tottenham, 1901’de Sheffield United’ı devirerek tarihe geçti. İlk maç 2-2 berabere biterken, sahaya 110 bini aşkın seyirci gelmişti. O günler için bir rekordu bu.
Pathé News tarafından kaydedilen finalde, verilen bir golün hatalı olduğu da görüntülere yansımıştı. Karşılaşmadan sonra tüm tartışmalar bu pozisyon üzerinde yoğunlaştı. Kural kesindi; mücadele eşitlikle sonuçlandığından, bir hafta sonra final tekrarlanacak, rakibini 3-1’lik skorla deviren Tottenham zafere ulaşacaktı. 1908’de lige kabul edilecek Londra ekibi, daha sonra iki defa şampiyon olacak, Federasyon Kupası’nı da ilki 1901’de olmak üzere 8 defa müzesine götürecekti.
Beyaz atlı gala-1923
Futbolun mabedi Wembley’nin kapıları bir Federasyon Kupası finaliyle açılmıştı. Resmî belgelere göre 126 bin taraftar, Bolton Wanderers-West Ham United maçını izlemek için yeni stadyumda yerlerini almıştı. Kimilerine göreyse o gün Wembley’de 300 bine yakın insan vardı.
Stadyuma girenler durmak bilmemiş; itiş, kakış, kargaşadan kurtulmak isteyen yüzlerce futbolsever çareyi çimlere kaçmakta bulmuştu. Asayişi sağlamak için sahaya giren atlı polislerin müdahalesiyle santra 45 dakika rötarla yapılabilmişti.
Kral 5. George’un da bir omuz yediği iddia edilen 28 Nisan 1923’te kazanan Bolton olsa da, o günün kahramanı Billy isimli beyaz bir attı. Wembley’deki ilk maç, literatürde halen “White Horse Final” (Beyaz At Finali) olarak anılıyor.
Galler’in tek şampiyonu: Cardiff-1924
İngiltere Lig sisteminde mücadele eden iki Galler temsilcisi bulunuyor: Cardiff City ve Swansea City. Bu iki takımdan Cardiff, 1927’de Arsenal’i tek golle devirerek tarih yazmıştı; hem de tarihî bir günde!
Galler ekibi, o günlerin güçlü ekiplerindendi. 1924’te ligde ikinci olan mavi-beyazlılar, ertesi sene Federasyon Kupası’nda final görseler de Sheffield United’a boyun eğmişlerdi.
Bu, aynı zamanda radyoda naklen anlatılan ilk Federasyon Kupası finaliydi. Wembley’deki şanslı izleyicilerden çok daha fazlası, evlerinde radyolarının başında mücadeleyi takip etmişti. Muzaffer futbolcular, Cardiff’e döndüklerinde kahramanlar gibi karşılanmıştı. Galler, tarihinin en büyük zaferini kutluyordu. Federasyon Kupası’nın İngiltere dışına ilk ve son gidişiydi.
Zeplinin gölgesinde-1930
26 Nisan 1930’da Federasyon Kupası finaline zeplin gölgesi düştü. Yaklaşık 92 bin futbolsever Wembley’de buluşmuştu. Herkes, Huddersfield Town’ı Ada’nın zirvesine çıkardıktan sonra Arsenal’in yolunu tutan Herbert Chapman’ın, eski takımına karşı ne yapacağını merak ediyordu. İngiltere Kralı 5. George da izleyiciler arasında yerini almıştı. İlk yarının sonlarıydı. Arsenal 1-0 öndeydi. Tribündekiler gözlerine, kulaklarına inanamıyordu. Kapkaranlık bir gölge futbolun mabedinin üstünü kaplıyor, sağır eden bir gürültü kulaklara doluyordu. Stadın üstünde helyum dolu dev bir kuş vardı. O dev kuş, bir zeplindi. İkinci devre bir gol daha bulan Arsenal, tarihindeki ilk kupasını kazanmıştı; tam da Londra’ya 1. Dünya Savaşı’nda bomba yağdıran zeplinlerin henüz dost olduğu o günde…
Televizyonda ilk final-1937
BBC’de sporun radyo yolculuğu 1927’de başladı. Önce rugby anlatılmış, ardından sıra futbola gelmişti. 10 yıl sonra ise televizyon yayınları başlayacak, 1937’de tenisin şahikası Wimbledon izleyiciyle buluşacaktı. Ertesi yıl Federasyon Kupası finali de ekranlardaydı. Wembley’deki Preston North End-Huddersfield Town mücadelesini tribünlerdeki 93 bin taraftarın yanında birtakım şanslı azınlık da evinde izlemişti.
Aslında bu Federasyon Kupası finali, televizyondaki ikinci futbol karşılaşmasıydı. Daha önce oynanan İngiltere-İskoçya millî maçı, adeta daha büyük bir buluşmanın kostümlü provasıydı. “Bu maçta gol olursa, şapkamı yerim” diyen BBC spikeri Thomas Woodrooffe sonradan sözünü tutmuş; hazırlanan şapka şeklindeki pastayı afiyetle midesine indirmişti.
Kulüplerin bugün bütçelerinin çoğunu yayın gelirlerine dayandırdığı düşünülünce, Preston’ın taçlandığı gün şüphesiz bir milat.
Burnden Park felaketi-1946
9 Mart 1946, İngiliz futbol tarihinin en karanlık günlerinden biriydi. O gün Bolton Wanderers ile Stoke City arasında oynanan çeyrek final rövanş müsabakası, 33 taraftara mezar olmuştu.
Burnden Park tribünlerinde mahşeri bir kalabalık vardı. Resmî olarak 65 bin dense de, stattakilerin sayısı birçoklarına göre 90 bini aşmıştı. Trenle sahaya gelenler dur durak bilmemiş; takımlar sahaya çıktıktan sonra bir tribün çökmüştü.
12. dakikada sahaya insanlar dökülmeye başlamıştı. Durum anlaşılınca maç bir süre durmuştu. Tribünler sonradan boşalacak, şanslı olanlar evine dönecekti. Facianın tablosu ortaya çıktığındaysa, evsahibi Bolton’ın yarı finale yükselmesinin hiçbir anlamı kalmamıştı. 33 kişi ölmüş, 500 kadar insan yaralanmıştı.
Kraliçe ve ilk ‘Sir’-1965
1953, İngiltere için özel bir yıldı. Tüm ülke 2 Haziran’da düzenlenecek taç giyme törenine kilitlenmişti. 1 yıl önce babası 6. George’un ölümüyle tahta oturan Kraliçe 2. Elizabeth’in ilk defa televizyonda yayımlanacak merasimini izleme hevesi, Ada’da televizyon satışlarını katlamıştı.
Törene 1 ay kala, Blackpool ile Bolton Wanderers’ın kozlarını paylaştığı Wembley’deki Federasyon Kupası finali de bu ilgiden payını almıştı. İngiltere’de televizyon marifetiyle büyük kitlelere ulaşan bu ilk spor müsabakasını, maçın 68. dakikasında 3-1 geride olmasına rağmen, son dakikalarda öne geçen Blackpool kazanmıştı. Karşılaşmanın yıldızı, o zamanlar 38 yaşında olan Stanley Matthews’dı.
1965’te Kraliyet tarafından kabul edilen Matthews, “Sir” unvanının layık görüldüğü ilk futbolcu oldu. Kraliçe, sahada izlediği ilk futbol maçının kahramanını şövalye ilan etti.
Miniklerin büyük hayali- 1980
1894’te Notts County zafere ulaştığında, ikinci kümede oynuyordu. Onlar 128 yıldır benzer bir başarıyı tekrarlamayı düşleyedursun, 1959’da üçüncü lig ekibi Norwich City, finalin ucundan dönmüştü. 1973’te Sunderland, 1976’da Southampton, 1980’de de West Ham United dünyanın en köklü organizasyonunda şampiyon olan ikinci lig takımlarıydı. O zamandan bu yana ikinci lig temsilcileri dört final daha görseler de, bir daha ipi göğüsleyemediler.
1984’te üçüncü lig temsilcisi Plymouth Argyle, yarı finale kadar yükselmeyi başardı. 2007’de Chasetown üçüncü tura yükseldiğinde, yedinci lig düzeyinde mücadele ediyordu. 2017’de Lincoln City çeyrek finale çıktığında, beşinci ligde oynuyordu. İngiltere’de en son bu seviyede bir takım, son sekize kaldığında yıllar 1914’ü gösteriyordu…
En büyük stat faciası-1989
15 Nisan 1989’da İngiltere tarihinin en büyük stat faciası yaşandı. Hillsborough tribünlerine Federasyon Kupası yarı finali için gelen binlerce Liverpool taraftarından 96’sı hayatını kaybetti.. O gün polis ağzına kadar dolu stadyuma rağmen bariyerleri kaldırınca, kale arkası tribünü can pazarına dönmüştü. Tellere sıkışanları kimse fark etmemiş, maç 6. dakikada dursa da iş işten geçmişti.
2012’de açıklanan bağımsız soruşturma komisyonu raporu çok hazin bir tabloya işaret ediyordu. Buna göre polis faciaya ilişkin görgü tanıklarının ifadelerini çarpıtmış ve masum taraftarları suçlamıştı. Ortaya çıkan sonuç ayrıca faciaydı. Zamanında müdahale edilseydi, 96 kişiden 41’i kurtulabilirdi.
12 Eylül 2012’de ise bir kentin çeyrek asra yakındır beklediği özür, Başbakan David Cameron’dan gelmişti. Tabii bu özür gidenleri geri getirmedi…
Son gülen Liverpool-2022
Federasyon Kupası’nın 150. yılında organizasyona katılan takımların dağılımı şöyleydi: 20 Premier Lig (İngiltere’deki en üst lig), 24 Championship (İkinci lig), 24 League One (Üçüncü lig), 24 League Two (Dördüncü lig), 5-10 Lig düzeyindeki 637 takımın kendi aralarında oynadıkları eleme maçları sonunda geriye kalan 32 takım. Bu takımların mücadelesinden sonra gülen Liverpool oldu. Kırmızılar, bu yıl Lig Kupası’nda da olduğu gibi Chelsea’yi penaltılarla yenmesini bildi. 16 yıl sonra dünyanın en köklü futbol organizasyonunda taçlanan Liverpool, böylece Federasyon Kupası’nı 8. defa müzesine götürdü.
2006’dan bu yana ayrıca İngiltere Futbol Federasyonu’nun başkanı olan Prens William’ın maçtan önce ıslıklanması ise Wembley’de 14 Mayıs’ta oynanan finalin unutulmazıydı. Cambridge Dükü’ne gösterilen tepki, Ada’da bir süre daha konuşulacağa benziyor.
Kupanın efendisi Arsenal
Federasyon Kupası tarihinin en başarılı kulübü Arsenal. Bugüne dek dünyanın en prestijli organizasyonunda 21 defa finale yükselen kırmızı-beyazlılar, bu mücadelelerin 14’ünde zafere ulaştı. İngiliz Ordusu için cephanelik üreten işçiler tarafından kurulduğundan “Topçular” diye anılan kulüp, bu şampiyonlukların yarısını efsanevi hocaları Arsene Wenger döneminde almıştı. 7 Federasyon Kupası kazanan Fransız teknik direktör, 151 yıl önce başlayan serüvenin en başarılı çalıştırıcısı durumunda.
Arsenal’in zeplin gölgesinde taçlandığı ilk gün nasıl tarihe geçtiyse, 2020’de Chelsea’yi devirdikleri son zaferleri de unutulmazdı. Pandemi yüzünden futbola ara verilmesi üzerine 23 Mayıs’tan 1 Ağustos’a alınan Wembley’deki karşılaşma, tarihin seyircisiz oynanan tek finaliydi.