Kasım
sayımız çıktı

Ölümsüz film müziklerinin unutulmaz bestecisi

“Chariots of Fire”, “Blade Runner”, “1492: Cennetin Keşfi” filmlerinin müzikleriyle tanınan Oscar ödüllü Yunan müzisyen ve besteci Vangelis Odysseas Papathanassiou, 17 Mayıs’ta 79 yaşında hayatını kaybetti. Vangelis, ayrıca 2002 FIFA Dünya Kupası marşını bestelemişti.

Yunan müzisyen Van­gelis Odysseas Papat­hanassiou, 79 yaşında hayatını kaybetti. “Chariots of Fire”dan (Ateş Arabaları) “Blade Runner”a 80’lerin unu­tulmaz film müziklerine imza atan Vangelis’in çocukluğun­dan beri, annesinin piyanosu­nun melodilerinden tabak-ça­nak ritimlerine, seslerle ve renklerle örülmüş bir dünya­sı vardı. Kendisine daha son­ra Oscar heykelciğini kucak­latacak, BAFTA ve Altın Küre adaylıkları getirecek müziği, “kulaktan dolma” yöntemler­le hiçbir eğitim almadan öğ­renmişti. Renklerle ilişkisi ise Güzel Sanatlar Akademisi’ne yöneltmişti onu. Hayatı bo­yunca nota kağıtlarının kenar­larına çizimler yapmaya de­vam etmişti.

Kariyerine 1967’de Paris’te kurduğu Aphrodite’s Child ad­lı grup için yaptığı besteler­le başlamıştı. Grubun solisti Demis Roussos adını ilk de­fa burada duyurmuştu. “Rain and Tears” teklileri Fransa, Belçika ve İtalyan listelerinin başına yükselmiş; İngiltere’de “Top 30”dan uzun süre çıkma­mıştı. 1975’te “pop müziği ar­tık sıkıcı bulduğunu” söyleye­rek gruptan ayrılıp Londra’ya yerleşecek; 1981’de “Ateş Ara­baları” filmi için yaptığı bes­teyle Oscar aldıktan sonra yıl­dızı bir daha sönmemek üzere parlayacaktı. Carl Sagan’ın “Cosmos”undan tanıdığımız “Heaven and Hell” uzunçala­rı 1975’te Londra’da çıkardığı ilk solo albümdü. Daha sonra Costa Gavras’tan Roman Po­lanski’ye pek çok yönetmenin filmi onun müzikleriyle yük­selecekti. Film müzikleriyle tanınmıştı ama, yaptığı yüz­lerce besteyi tasnif etmeye bi­le ömrü vefa etmemişti. 79 ya­şında ölmeden önce hâlâ son bestesi üzerinde çalışıyordu.

Ne karmakarışık uzun saç­ları ve hırpani sakalını ne de Rolls Royce’unu bırakmıştı hayatı boyunca. Bir yandan da Yunan devlet kanalı ERT’nin haber bülteni için yaptığı bes­teden ücret bile istemeyecek kadar önemsiz buluyordu para işlerini. 1982’de Oscar aldı­ğı yıl yaptığı beste için “Paris’e bir teneke zeytinyağı, bir kalıp beyaz peynir gönderin yeter” demişti. 2002 FIFA Dünya Ku­pası marşının, 2000 ve 2004 Olimpiyatları’nın müziklerinin altında da onun imzası vardı. Uzay tutkusu ise 2016’da “Ro­setta”da, NASA’nın 2001’de­ki Mars Odyssey misyonu için yazdığı “Mythodea”da ve son albümü “Juno to Jupiter”de (2021) kendisini göstermişti.

Çok sevdiği arkadaşların­dan biri onun için “Yemekten sigaraya, seyahatten piyano­sunun başında dua edercesi­ne bastığı tuşlara, her şeyi tut­kuyla yapardı” diyecekti. Adını tarihe yazdırmış hemen tüm insanlar gibi, yeteneğini tut­ku ve çalışmayla birleştirip iz bıraktı.