Son Osmanlı, erken cumhuriyet döneminin üst düzey bürokratlarından Samih Rifat, aynı zamanda yazar, dilbilimci, gazeteci ve eğitimciydi. Birçok kitap, bilimsel eser ve makaleye imza atan Rifat, aynı zamanda şair ve yazar Oktay Rifat’ın babasıydı. Mücadele ve çalışmayla geçen kısa yaşamının kısa öyküsü…
Samih Rifat, Osmanlıların son, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında söz sahibi olmuş çok önemli bir fikir adamı ve devlet görevlisidir. Atatürk’ün çok yakın dostlarından, Türk dilinin koruyucu ve kollayıcılarındandır. Erken Cumhuriyet devrinin kültürel atılımlarının somut örneği olan Türk Dil ve Tarih Kongrelerinin arkasındaki beyinlerden biridir.
Millî eğitim, Türk dili, dilbilgisi meseleleri, Bektaşi edebiyatı, Türk tarihi ve Türk Ocakları konusunda öne çıkan simalardan Samih Rifat (İstanbul, 1874-Ankara, 1932), zayıf bünyesine rağmen mücadeleci bir hayat sürmüş ve genç denecek yaşta, 58’inde vefat etmiştir.
Samih Rifat ve ikinci evliliğini yaptığı Enver Celâleddin Paşa’nın kızı Münevver Hanım.
1913-1914’te Trabzon’da valilik yapan Samih Rifat Bey’in bir sonraki görevi Konya Valiliği’dir. Bunların dışında mutasarrıflık, İçişleri Bakanlığı müsteşarlığı, Telif ve Tercüme Heyeti üyeliği, Türk Tarih ve Türk Dil Kurumu başkanlıkları yapmıştır. Çanakkale Milletvekili olarak parlamentoda bulunmuş, gazetecilik yapmış, gazete ve dergi yönetmiştir. Şiir ve yazıları Resimli Gazete, Hazine-i Fünun, Maarif, İttifak, İkdam ve Sabah’ta yayımlanmıştır. Millî edebiyat akımı içinde yer almış, Türkçenin sadeleşmesi çabalarına katkı vermiştir. İkdam gazetesinde Servet-i Fünuncular ile tartışmıştır. Ölümü, cumhuriyet ricali içinde büyük bir üzüntü ile karşılanmış; hakkında yazılar yazılmış; bunlar Sadettin Nüzhet Ergun tarafından Semih Lütfi- Suhulet Kütüphanesi’nden bir kitap olarak neşredilmiştir (İstanbul, 1934).
Konya Valiliği’nden sonra 1913’te Trabzon’da valilik görevi yapan Samih Rifat Bey burada da önemli işler başarmıştır. İttihatçı bir vali olan Samih Rifat’ın Dahiliye Nazırı Talat Paşa ile özel bir dostluğu olduğu elimizdeki yazışmalardan anlaşılmaktadır.
Trabzon’da bir kız mektebi açılması için valiliği sırasında müftü olan Ahmet Mahir Efendi ile mücadeleye girişmiştir. Kızdığı müftü efendiyi şeyhülislâma şikayet edecek ve müftüyü Hürriyet ve İtilaf Partisi üyesi olmak ve fesat çıkarmakla suçlayacaktır. Samih Rifat Bey’in Trabzon’da vilayet mektupçuluğunu yapan kişi Zeki Mugamez Bey’dir. Hıristiyan Arap olan Zeki Mugamez ile Samih Rifat yakın dosttur.
Talat Paşa ve Mithat Şükrü Bey ile irtibat halinde bulunan Samih Rifat’ın yazışmaları, devlet valilerinin hükümet erkinin talimatıyla hareket ettiğini, valiliğin Osmanlı döneminde siyasi bir memuriyet makamı olduğunu ispat eder. Cumhuriyet devrinde de bu işleyişin sürdüğünü görmekteyiz.