Kasım
sayımız çıktı

9 Subay Olayı: 27 Mayıs’a doğru ilk darbe planı

DP iktidarından hoşnutsuz subayların kurdukları cunta ekiplerinden biri, 1957 yılının sonunda ekipteki bir binbaşının ihbarıyla ortaya çıktı. Tarihe “Dokuz Subay Olayı” olarak geçen bu hadisede alelacele yargılanan ve beraat eden subayların çoğu, üç yıl sonraki 27 Mayıs darbesinin çekirdek kadrosunda yer alacaktı.

Demokrat Parti ikti­darına karşı 1950’li yıllarda ordu içinde kurulan cunta yapılanmala­rından biri, TSK’nın geleceği parlak subaylarından Bin­başı Samet Kuşçu’yla 1957 başlarında irtibata geçmişti. Çeşitli zamanlarda biraraya gelen ekip, Türkiye’nin gidi­şatı hakkında görüş alışve­rişinde bulunuyordu. Ancak cunta üyeleri bir süre sonra güvenilmez buldukları Kuş­çu’yu ekip dışında bırakma­ya karar verdiler. Kuşçu, di­ğer subayların kendi yanında konuşmamaya başlamasın­dan şüphelenir. Bu subayla­rın gerçekte Menderes yanlı­sı oldukları, kendisine tuzak kurdukları ve ihbar edecekle­ri sanısına kapılınca da, önce davranıp ekibi kendisi ihbar etmeye karar verir.

İhbar, 23 Aralık 1957’de Başbakan Adnan Mende­res’e ulaştıktan üç gün son­ra Binbaşı Samet Kuşçu, Al­bay İlhami Barut, Albay Naci Aşkun, Yarbay Faruk Gü­ventürk, Binbaşı Ata Tan, Binbaşı Ahmet Dalkılıç, Yüz­başı Hasan Sabuncu, Yüzbaşı Kazım Özfırat ve emekli Al­bay Cemal Yıldırım tutukla­nırlar.

5 Nisan 1958’de Güven­türk, Dalkılıç, Tan ve Sabun­cu serbest bırakılır. Duruş­malar 26 Mayıs’ta başlar. Askerî mahkemede görülen davada tanık ve kanıt yoktur, Kuşçu’nun ifadelerine daya­nan 62 sayfalık bir iddiana­me vardır sadece. Yıldırım ve Kuşçu “isyan kışkırtıcılığı yapmak”la, diğer yedi subay ise “fesat çıkarmak”la suç­lanmaktadır.

26 Haziran’daki duruş­mada Kuşçu dışındaki tüm sanıklar serbest bırakılır. 25 Kasım’daki son duruşmada ise mahkeme başkanı Tüm­general Cemal Tural, sekiz sanığın beraat ettirildiğini, Samet Kuşçu’nun ise “ihbar ettiği suçları bizzat işlediğine kanaat getirildiğinden” iki yıl hapis cezasına çarptırılması­na ve ordudan atılmasına ka­rar verildiğini açıklar.

Gerçekte Kuşçu dışında­ki diğer sanıklar üç yıl sonra 27 Mayıs darbesini yapacak cunta yapılanmasının üye­sidir. Zaten hem bu subay­lar hem de kendilerini beraat ettiren mahkemenin başka­nı General Cemal Tural, 27 Mayıs’ın çekirdek kadrosun­da yer alacaktır. Dokuz Subay Olayı’nda yalnızca sekiz kişi deşifre olmuş, diğer önemli cunta üyeleri tamamen yeral­tına çekilip faaliyetlerini 27 Mayıs’a kadar sürdürmüştür.

Göstermelik mahkeme 1957’deki darbe planı üzerine tutuklanan dokuz subay dönemin askerî mahkemesinde yargılanmış ve suçsuz bulunarak beraat etmişti. Mahkeme Başkanı Tümgeneral Cemal Tural üç yıl sonraki 27 Mayıs darbesinin yönetici kadrosunda yer alacaktı.

Ordudan atılan ve hakkın­da akli dengesinin yerinde olmadığı gibi haberler yaptı­rılarak bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatılan ihbarcı Binbaşı Samet Kuşçu ise se­neler sonra anılarını derleyen İdris Gürsoy’a “Menderes’i uyuttular. Hem kendi başını hem beni yaktı” diyecekti.