Kasım
sayımız çıktı

Pasteur’den önce mikropları tanımıştı: Ignaz Semmelweis

EL YIKAMA”NIN ÖNEMİNİ KEŞFEDEN HEKİM

19. yüzyıl ortalarında, henüz virüs-mikrop-hijyen kavramları dahi pratik olarak mevcut değilken “el yıkamanın” önemini anlayan ve bunun için mücadele eden bir hekim vardı: Macar doktor İgnaz Semmelweis. “Büyük doktorlar” onun söylediklerine prim vermediler ama ölümünden bir süre sonra Pasteur’ün mikroplarla ilgili keşifleri, enfeksiyonlar ve hijyen arasındaki bağlantıyı bilimsel olarak kanıtlamayı mümkün hale getirdi.

18. yüzyılda hastalıkların genel olarak vücut sıvılarındaki bir bozukluktan kaynaklandığı düşünülüyordu. Bu açıklama, hastalarının kangren olma riskine dikkati çekerek durup dinlenmeden “hastanelerin insanlığa faydadan çok zarar getirip getirmediğini” soran Claude Pouteau’ya ikna edici gelmiyordu. Pek çok deneyin ardından tek bir sonuca ulaşmıştı: Enfeksiyonlar, bir hastadan diğerine yeniden kullanılan bandajlarla bulaşıyordu. Pouteau önlem olarak üç öneri sıralamıştı: Pansuman malzemelerinin hastane dışında üretilmesi; artarda çok sayıda hastayı ameliyat etmemek ve cerrahlara el yıkama zorunluluğu getirilmesi. Sonuçlar ikna edici olsa da, ne yazık ki getirdiği uygulamalar onunla birlikte kayboldu.

Bir asır sonra el yıkamayla ilgili hijyen teorisini ortaya atan ise Ignaz Semmelweis oldu. Semmelweis’in Budapeşte’de doğduğu 1818’deki korkunç istatistiklere göre, lohusalık humması hastanede yapılan doğumlarda kadınların yüzde 5-12’sinin, enfeksiyonlar ise cerrahi müdahaleye maruz kalan 10 hastadan 9’unun hayatını kaybetmesine yolaçıyordu. Tıbba yönelmeden önce Budapeşte’de hukuk eğitimi alan Semmelweis, boş zamanlarında o zamanlar halka açık olarak gerçekleştirilen otopsileri izlemeye gidiyordu. Bu tutkusu onu kadın doğum cerrahisi üzerine ihtisas yapmak üzere Viyana Hastanesi’ne götürdü ve 1846’dan itibaren burada Prof. Klein ve Prof. Bartch ile çalıştı. 

elyikama7
Minnetarlığın ifadesi heykel
Semmelweis’in Budapeşte’deki Szent Rókus Hastanesi’nin önündeki heykeli 1904’te dikilmiş. Heykelin ayaklarının dibinde minnettar gözlerle kendisine bakan bir anne ve bebekler var.

Macar doktor Viyana’da şaşırtıcı bir bulguya ulaştı. Tıp öğrencilerinin çalıştığı Prof. Klein’ın doğum kliniğinde kadınların yüzde 10-40’ı lohusalık humması yüzünden hayatlarını kaybediyordu. Ebelerin görev yaptığı Prof. Bartch’ın kliniğinde ise bu oran, o dönemin ortalama rakamı olan yüzde 3’ü geçmiyordu. Öyle ki kliniklerde vardiya değişikliği saati geldiğinde bazı Viyanalı kadınlar Prof. Klein’a gitmektense sokaklarda doğum yapmayı tercih eder hale gelmişlerdi. Aradaki fark ne miydi? Ebeler, tıp öğrencilerinin aksine doğuma girmeden önce kadavralara dokunmuyorlardı.

Semmelweis, ellerindeki “bir şey”in ölüm oranlarını artırdığını farketti. Ama ne? Pasteur öncesi, kimsenin mikroplardan haberdar olmadığı bu dönemde cesetlerden kadınlara geçebilecek “miyazma”larla ilgili bir sezgisi olan doktor, deneysel bir yöntemle ellerini yıkadığı zaman daha az ölüme sebep olduğunu gördü.

elyikama2
Literatüre geçti ama nasıl…
Hayatını enfeksiyonlara karşı elleri yıkamanın önemini anlatmaya adayan Macar doktor Semmelweis’in adı bugün “yeni bir bilgi ya da kanıtın, yerleşik paradigmalarla çeliştiği için refleks olarak reddedilmesi” durumunu tarif etmek için kullanılan Semmelweis refleksiyle birlikte anılıyor. Ignaz Semmelweis, burada 1860’da 42 yaşındayken Jeno Doby tarafından resmedilmiş.

Semmelweis el yıkama üzerine bu deneysel gözlemini biraz garip, biraz da agresif bir şekilde kabul ettirmeye çalıştı. Tabii patronları, “büyük Viyanalı doktorlar”a bir ders vermeye gelen bu Macar’a karşı pek de destekleyici bir tavır takınmadılar. Dr. Semmelweis hastaneden uzaklaştırıldı ve 1848’de Budapeşte’ye geri döndü. 1851’de kadın-doğum uzmanı olarak yöntemlerini uygulamasına izin veren Prof. Birley’in altında Budapeşte Saint-Roch Hastanesi’nde görev yapmaya başladı. Birley’in ölümünden sonra da onun yerine geçti. Fikirleri Macaristan’da yayılıyordu. Hükümet bile yöntemlerini sistematik hale getirmek için bir kararname yayımlamıştı.

Ömrünün geri kalanını enfeksiyonların bulaşmasıyla ilgili insanları uyararak, ellerin ve cerrahi aletlerin yıkanması gerektiğini savunarak geçiren doktor, yöntemlerini Avrupa’ya tanıtmaya da çalıştı. Metodunu anlatmak üzere bir öğrencisini Paris’e gönderdi, ama Semmelweis’in hipotezleri aldığı sonuçlara rağmen kimsenin ilgisini çekmedi. Ve nihayetinde kimse harekete geçmedi. Kadınlar doğum sırasında ölmeye devam ettiler. Bu, doğanın kanunu kabul edildi: Acı çekeriz ve doğumda ölürüz! 10 yenidoğanın 6’sı dünyadaki ilk yıllarını tamamlayamadı. Fransa ve İngiltere dahil olmak üzere tüm Avrupa, bu ölümlerin ardında sihirli nedenler aramaya devam etti. Deli yerine konan, moral bozucu bulunan ve yavaş yavaş paranoyaklaşan Semmelweis ise arkadaşları tarafından Viyana’da bir akıl hastanesine gönderildi. 1865’te hastaneye yatırılmasından iki hafta sonra burada yalnız başına öldü. Bazıları ölümünün bir intihar olabileceğini, bazılarıysa enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybettiğini söylüyor.

elyikama1
Virüslere karşı bir dakika 19. yüzyıla kadar el yıkamak doktorlar arasında bile yaygın değildi. Bugün virüslerle savaşta, elleri bir dakika boyunca sabunla yıkamanın en önemli önlemlerden biri olduğu kabul ediliyor.

Birkaç yıl sonra, Pasteur’ün mikroplarla ilgili keşifleri, enfeksiyonlar ve hijyen arasındaki bağlantıyı bilimsel olarak kanıtlamayı mümkün hale getirdi. Pasteur ünlü olurken, Semmelweis unutulmaya terkedilmişti. Ancak dehası, 1924’te tıp fakültesinde son sınıf öğrencisi olan Louis Destouches tarafından yeniden keşfedilecekti. Daha sonra Céline mahlasıyla dünyaya malolan bu genç, meşhur yazar Céline’den başkası değildi. Céline, bitirme tezinde ‘büyük bir yürek ve tıbbî bir deha’ diye bahsettiği Semmelweis’a itibarını iade etmeyi amaçlıyordu.

Pasteur’den itibaren hijyen uygulamalarında radikal bir kırılma yaşandı. Birkaç yıl içerisinde ameliyatlara özgü el yıkama pratiği halkın temiz ve akan suya ulaşımının artması ve büyük kamu sağlığı kampanyalarıyla gündelik yaşamının bir parçası oldu. O zamandan beri bu sayede sayısız insanın hayatı kurtuldu. Bugün bile Dünya Sağlık Örgütü her yıl 5-8 milyon hayatın daha iyi hijyen şartlarına ulaşımın artırılmasıyla kurtarılabileceğini söylüyor.

(Bu yazı « franceculture.fr » sayfasında Hélène Combis imzasıyla yayımlanan “Semmelweis, le médecin qui tenta d’imposer le lavage de mains”  başlıklı yazıdan tercüme edilerek uyarlanmıştır).