Kasım
sayımız çıktı

Sinema dünyasının mütevazı ve kalender bilgesi

SUNGU ÇAPAN (1947-2023)

Kendine özgü uzun cümleleri, incelikli üslubu ve sinema tarihine hâkimiyetiyle sinema yazarlığı alanında müstesna bir yere sahip olan Sungu Çapan, 1 Nisan’da öldü. Bir 68 kuşağı mensubu olarak hayatı boyunca politik çizgisini korumuş, basın ve sinema camiasında “bilge” bir kişilik olarak tanınmış ve gençlere hep destek olmuştu.

Yaş itibarıyla yetişemedi­ğimiz ama okudukları­mızdan, izlediklerimiz­den öğrendiğimiz ve gıptayla baktığımız, öykündüğümüz bir dönemdi ‘68. Değişim isteğinin bütün dünyada dillendirildiği ve Fransa’da zirvesini bulduğu bir hareket… Sungu abimiz ise bütün bu dönemin yaşayan, yanıbaşı­mızda duran canlı bir kanıtıydı. Yıllar geçse, takvimler eskise de o, hayatı boyunca aynı çizgiyi, aynı profili korudu, yaşadı ve yaşattı.

Varlık gösterdiği asıl alanda, yani sinema yazarlığındaki ma­haretine gelince… Sungu Çapan kendine özgü uzun cümleleri, bakışaçısı ve sinema tarihine hâkimiyetiyle mesleğimiz için özel bir ses ve soluktu. İnterne­tin olmadığı, bilginin, birikimin kişisel hafızalar vasıtasıyla daha çok insana ulaştığı geçmiş dö­nemlerde bir tür “bilge” sıfatıyla yazıp çizerdi; ancak dostluğunu paylaştığınızda o sıfatın getirebi­leceği kibir, üstten bakış, mesafeli duruş gibi tehlikeli vasıflardan hiçbirinin onda olmadığını gö­rürdünüz.

Abimizdi ama bunu hiçbir zaman hissettirmez; sıcak, se­vecen, hemen durumu eşitleyen kişiliğiyle sıkı bir dostunuz olur­du. Kendimi yetiştirme dönemi saydığım üniversite yıllarında okuduğum ve hayran olduğum bir kalemin yıllar sonra dostlu­ğunu kazanmak, basın gösterim­lerinden festivallere onca anıyı, muhabbeti paylaşmak benim ve aynı ortamları paylaşan diğer ar­kadaşlarım için büyük bir kazanç ve özel bir gurur vesilesiydi.

Derin bir futbol tutkusu vardı. “Güzel oyun”un tutkulu entelek­tüellerinden biriydi. Birçok maçı izler, konuşur, bizlerle payla­şırdı. Hatta bazen festivallerde birlikte maç izlediğimizde önceki kuşaklara ait bilgileri de ondan edinirdim.

Bu konuya ilişkin bir anıyı nakledeyim: Ekim 2003, Altın Portakal dolayısıyla Antalya’da­yız. O hafta futbolda Şampiyonlar Ligi maçları var ve Beşiktaş’ın deplasmanda Chelsea ile oy­nadığı maçı kaldığımız otelde izliyoruz. İzleyiciler arasında rahmetli Ömer Kavur da var. O yıllarda entelektüellerin futbola mesafeli yaklaştığını bildiğim için bu manzara bana ilginç geli­yor. Aramızdaki lakabıyla “Sungu Baba”nın durumu izahı ise şöyle: “Sen ne diyorsun, Ömer gençken santrfor oynardı”.

Grafik tasarımı okumuştu, iyi bir grafikerdi; sinemaya olduğu kadar rock müziğe de hâkimdi. Fransız Yeni Dalga sineması, İtal­yan sineması özel ilgi alanlarıydı. Bir yazar, dost ve abi olarak hepi­mize dokundu, değdi, derin izler bırakıp gitti. Yeri dolmayacak elbet. Bize düşense onu unutma­mak, unutturmamak…

resim_2024-08-25_171613808
Fransız Yeni Dalga ve İtalyan sinemasına özel ilgi duyan sinema yazarı Sungu Çapan, futbol ve rock müzik üzerine yazılarıyla da tanınıyordu.
Fotoğraf: ŞAHAN NUHOĞLU, birartibir.org