SUNAY AKIN'LA İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ'NDE
Gündelik hayatın oyuncaklı tarihi
Oyuncak, hayatın bir izdüşümü. Modadan mimariye, savaşlardan uzayın fethine, görmesini bilen gözlerin oyuncaklar üzerinden okuyabileceği koca bir dünya tarihi var. Sunay Akın, 2005’te Göztepe’de ailesinden yadigar köşkte açtığı İstanbul Oyuncak Müzesi’nde tam da bu tarihi anlatıyor. Sonunda çocukların hayal dünyalarını geliştirmekle onları oyalamak arasında yapılan seçimin etkisi de açığa çıkıyor. Çocuk oyunları hemen her zaman yarına dair bir kehaneti içinde barındırıyor.
YAKIN TARİHTE KİTLELERİ HAREKETE GEÇİREN PARÇALAR
Alayına isyan, inadına müzik
“Susamam”, hip hop’a daha önce kulak vermemiş ve hatta zaman zaman tiksintiyle bakan “elit” kesimin yanısıra, sisteme muhalif duruşu olan insanların da dikkatini çekti. Günlük siyasetin kodlarını, akorlarını, yaklaşımlarını, taraflarını “bozan” sanatçılar ve popüler etkileri...
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE MÜZİĞİN İSYANI
‘Susamam’ diyerek seslerini yükseltenler
6 Eylül 2019’da Şanışer’in başını çektiği 18 müzisyen, “Susamam” ile Türkiye’deki güncel siyasetin hassas noktalarını seslendirdi. Ardından etkileyici klibiyle birlikte Ezhel’in parçası “Olay” geldi. Tarih boyunca insan topluluklarını harekete geçiren uzlaşmazlığın, muhalefetin ritmi; Rap’le ortaya çıkan tınıların analizi.
ANESTEZİ
Geçmişten günümüze ağrısız ameliyat mucizesi
Queen’in efsanevi solisti Freddie Mercury, biraz da kinayeyle “İnsan olmak bir miktar anestezi gerektiren bir durumdur” derken önemli bir gerçeğe dikkati çekiyordu. Daha doğarken ağlarız, çünkü canımız yanar. Bedenin savunma mekanizması olan ağrı, bedene yapılacak cerrahi bir müdahalede en büyük engele dönüşür. Ağrı denen hayati his, bir süre için yatıştırılmalıdır.
AZ BİLİNEN TARİHİN PEŞİNDE
Bir İstanbul anıtı: Süleymaniye
Süleymaniye Külliyesi’ne adım attığınız andan itibaren kendinizi başka bir zamana ışınlanmış gibi hissedersiniz. Kanunî Sultan Süleyman’ın saltanatını ve Osmanlı İmparatorluğu’nun her anlamda “zirve noktasını” temsil eden 550 yıllık bu büyük yapı topluluğu, İstanbul’u simgeleyen en önemli anıt.
ABDÜLAZİZ VE ABDÜLHAMİD DEVRİNİN EFSANE OYUNCUSU
Dama ustası İbrahim, Chicago’ya gidemedi
19. yüzyılda düzenlenen fuarlarda biraraya gelen ülkeler, sanayi, ticaret, tarım ve kültürel ürünlerini tanıtıyor; sanayileşmeye başlayan ülkeler teknoloji ürünleriyle boy gösterirken Osmanlılar da incir, tütün, halı, kilim ve lokumla yarıştaki yerlerini alıyorlardı. Damacıbaşı İbrahim Efendi isimli bir dama ustası da 1893 Chicago Fuarı’nda düzenlenecek müsabakalara katılmak istemiş, ancak 2. Abdülhamid’den izin alamamıştı.
9. YÜZYILDAN ‘DOĞAÜSTÜ’ FELAKET HABERLERİ
Okçuzâde Mehmed 17. yüzyıldan bildiriyor
17. yüzyılda kaleme alınmış elyazması eser (mecmua), Abbasi döneminde Halife Mütevekkil’in saltanatı sırasında (847-861) yaşanan hadiseleri de naklediyor. Arap ve Fars edebiyatından alıntıların bulunduğu yazma eserde kimi büyük doğa olaylarının “doğaüstü” betimlemeleri ise bugünkü medya- sosyal medyadaki yalan haberlerin yanında “sempatik” kalıyor.
Amasya görüşmeleri ve Heyeti Temsiliye’nin milletin sözcüsü olması
Tarih 20-22 Ekim 1919’du. Sivas Kongresi’nce bir tür yürütme kurulu olarak seçilen Heyet-i Temsiliye’deki Mustafa Kemal Paşa, Rauf (Orbay) ve Bekir Sami (Kunduh) Beyler, İstanbul hükümetiyle yaptıkları görüşmelerde Misâk-i Millî’de dile getirilecek ilkeleri netleştirdiler. Amasya Protokolleri Meclis-i Mebusan seçimlerinin yapılabilmesini sağladı; Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin toplumdan kaynaklanan meşruluğuna hukuksal bir boyut kattı.
Müziğim sakindir ama sözlerim serttir, titretir…
Ortaçağ Avrupa’sında trubadur, Anadolu’da halk ozanı veya dengbej adıyla da anılan arkadaşlarımız, şarkılarında bir yandan halkın vergi tahsildarının yüzüne söyleyemediği şeyleri söylerken bir yandan da dünyada ne olup bittiğine dair haberler veriyor. Hükümetin tellalı, yandaş basın misali goygoy yaparken, halk da gerçekleri bu gezgin müzisyenlerden öğreniyor; ekmeğini bölüp bu fakirlerle paylaşıyor. Saray müzisyenlerine karşı Avrupa’da Marcabru’nun, Anadolu’da Dadaloğlu’nun türküleri halk arasında söyleniyor.
BAADER-MEINHOF’TAN, ACTION DIRECTE’E
Suçlu eylemciler ‘masum’ sempatizanlar
“Sympathisanten: Unser Deutscher Herbst” (Sempatizanlar: Bizim Alman Sonbaharımız) yarım yüzyıl önce Almanya’nın gündeminden eksik olmayan “sempatizanlık” olgusu üstüne, birinci dereceden işin içine dahil olmuş, dönemin aydınlarına odaklanan bir yapım. Şiddet eylemcileri, ölümü de göze alıyorlar genellikle. “Sempatizanlar”ın ise öyle sıkıntıları yok; bu da kalleşçe bir duruş duygusu, düşüncesi veriyor haklarında.