Kıbrıs Harekatı, müzik piyasasını da epey hareketlendirmişti. Arka arkaya Kıbrıs ve kahramanlık temalı plaklar piyasaya çıkıyor, kadınlı erkekli ünlü popçular gönüllü olup savaşa gitmek istediklerini açıklıyordu.
Ateşkes olduğunu şu an duydum ve üzgünüm. Çünkü ben oldu bitti, ‘peace’ sözüne inanmadım, diyor Cem Karaca. 70’li yılların en popüler müzik dergisi Hey Kıbrıs Harekatı sırasında bazı müzisyen ve oyunculara hislerini sormuş zira. Karaca, o kadar etkilenmiş ki yaşananlardan, askere gitmeyi bile düşündüğünü söylüyor: “Bağımsızlığını kan dökerek koruyan bir ulusun çocuğuyum. Bağımsızlığımıza en ufak bir tehdit olduğunda bütün Türk ulusu gibi kanımı dökmeye hazırım. Hasan Kalesi ve Dadaloğlu gibi kahramanlık türküleri radyodan yayınlanırken gözlerim yaşardı. Askerliğimi jandarma olarak yapmıştım. Gönüllü olarak askerlik yapmak için şubeye başvuracağım. Sıkıyönetim Komutanlığı ile de işbirliği yapıp Kadıköy yakasında bir açıkhava konseri vereceğim.” Dergiye askere yazılmak istediğini tek söyleyen Karaca değil. Erol Büyükburç da askerliğini topçu olarak yaptığını ve çok iyi top kullanıp at binebildiğini söylüyor. İki ay kadar sonra İzmir Fuarı’nda program yapacak olan Büyük- burç, bu kez göğsünde Kıbrıs haritası olan kıyafetleriyle poz verecektir.
Sadece erkek şarkıcılar değil dergiye askere gitmek istediğini söyleyen, Emel Sayın da “tüm tecrübesizliğine rağmen askerlik görevine hazır olduğunu” ifade ediyor. Esin Afşar daha gerçekçi, “Elim silah tutmuyor ama hastabakıcı olabilirim” diyor. En sert ifadeyse Nazan Şoray’dan: “Erkek gibi savaşırım.” Hayat Bayram Olsa şarkısıyla CHP mitinglerinin vazgeçilmezi olan Şenay’sa kurduğu hayali anlatıyor: “Sınırlar kalkıp dünya tek cumhuriyet kurulsa ve başkanlığına Ecevit getirilse”! İzzet Günay ise söylem farklılığıyla dikkat çekiyor: “Savaş aleyhtarı bir insanım. Kan dökülmeden yapılacak bir ateşkes anlaşmasını heyecanla bekliyorum.”
1974 harekatı dönemin film piyasasının yanı sıra müzik ve sahne çalışmalarında da inanılmaz bir ivme yaratmıştı. Şarkıcı olarak en hızlı davranan Yasemin Kumral oluyor. Kumral’ın Girne’den Yol Bağladık parçası neredeyse harekat bitmeden çıkıp büyük ilgi görünce haftalarca sürecek Kıbrıs plakları furyası başlamış oluyordu. Öyle haftalar vardı ki, Hey’in plak tanıtım sayfasında yer alan altı 45’liğin tamamı Kıbrıs temalıydı.
TRT Radyosu’nun heyecan yaratmak amacıyla seçtiği isimler ve plakların bir anda patlaması da işin diğer ilginç tarafıydı. Mesela Hasan Mutlucan, “yeniden doğuşunu” ilan ediyordu. Mutlucan, Kahramanlık Türküleri albümünü harekattan çok önce yapmıştı. “İçim çok rahat” diyordu Mutlucan. “Şimdi yapmış olsaydım milli hisleri rencide etmiş olurdum”.
En tuhaf durum ise Ayten Alpman’ın Memleketim plağıyla yaşanmıştı. Üç yıl önce ilk yayınlandığında hiç ilgi görmeyen Memleketim 45’liği, 1973’te tekrar piyasaya verilerek ikinci bir şans denenmiş ve yine tutmamıştı. Ancak TRT sürekli “Memleketim” şarkısını çalmaya başlayınca, bu kez satışlar patlamıştı. Alpman, savaş hakkında, “Bir teknem motorum olsa, durmam çıkarım Kıbrıs’a, hemşirelik yaparım. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 50 bin lira bağışladım” diyecekti. Memleketim şarkısı Kıbrıs’la o kadar özdeşleşmişti ki, TRT daha sonraki yıllarda Eurovision Şarkı Yarışması yayını esnasında sıra “Kıbrıs Rum Kesimi”ne geldiğinde yayını kesip Memleketim’i dinletmeyi tercih edecekti.
1974 Temmuz ayını izleyen günlerde Cem Karaca, Erkin Koray, Ömür Göksel, Muazzez Abacı, Füsun Önal aynı konserde buluşmuş ve gecenin 68 bin 950 liralık hasılatı Hava Kuvvetleri’ne bağışlanmıştı. Barış Manço’ya gelince… Manço Kıbrıs furyasına doğrudan kapılmamıştı ama yakın tarihli 45’liği “Hey Koca Topçu” ilgiden nasibini almıştı. İyi bir zamanlamayla hemen ardından yaptığı “Estergon Kalesi” düzenlemesiyle kendisi de hızlıca kahramanlık türküleri kervanına adını yazdırmıştı.
CUMHURBAŞKANI MUSTAFA AKINCI
Rock gitaristliğinden cumhurbaşkanlığına
Limasol limanına yanaşan bir gemide İzmir’den çıkıp dünyaya açılmış bir isim çalışıyordu: Dario Moreno. Şarkıcının gemide olduğunu bilen Kıbrıslı Türk ileri gelenler kıyıya çıkması için kendisine ricada bulunmuşlardı. Kırmadı onları, indi, Limassol Park Gazinosunda dinleyicileriyle buluştu. Her şey çok sıcak ve çok güzeldi ama Moreno en çok o gece çalan grubu beğenmişti. İlk konserlerini 1966 yılının 1 Ocak gecesi veren Kareler ya da İngiliz dinleyicilere yönelik adlarıyla The Squares, Limassol’da o sıralar en hızlı ‘beat’ grubuydu. Kendi parçalarının yanı sıra Cem Karaca’dan Beatles’a coverlar yapıyorlardı. Grup kısa sürede o kadar sükse yapmıştı ki, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Muavini koltuğunda oturan Dr. Fazıl Küçük’ün kızı Penbe Küçük, düğününde onların çalması için ısrarcı olmuştu. O gün Cumhur- başkanı muavini konutunda çalan grubun hızlı gitaristiyse bugün KKTC Cumhurbaşkanlığı Köşkünde ikamet eden Mustafa Akıncı’ydı.